Zirveye iklim krizinin ağır sonuçlarını da dikkate alarak suyu daha iyi yönetmenin yollarını arayan CHP’li büyükşehir belediye başkanları da katılıyor.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen “Kentlerde Sürdürülebilir Su Politikaları Zirvesi”, 22 Mart Dünya Su Günü’nde Fuar İzmir’de başladı. Zirvenin açılış törenine, İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mustafa Özuslu, CHP İzmir milletvekillerinden Tacettin Bayır, Kamil Okyay Sındır, Bedri Serter, Mahir Polat, CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay, Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda, Menderes Belediye Başkanı Mustafa Kayalar, Dikili Belediye Başkanı Adil Kırgöz, Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin, Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü, Buca Belediye Başkanı Erhan Kılıç, Foça Belediye Başkanı Fatih Gürbüz, Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran, Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, Bornova Belediye Başkanı Mustafa İduğ, Kemalpaşa Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı, Ödemiş Belediye Başkanı Mehmet Eriş, Karaburun Belediye Başkanı İlkay Girgin Erdoğan, Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa İnce, Beydağ Belediye Başkanı Feridun Yılmazlar, İYİ Parti İzmir İl Başkanı Hüsmen Kırkpınar ve İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Dr. Buğra Gökçe katıldı.
İki günlük zirvenin açılış konuşmasını yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mustafa Özuslu, “2019 yılında ‘Martın Sonu Bahar’ diyerek başladığımız umudu yerelde yeşertme ve örgütleme öykümüze, yine bir mart sonunda, İzmir’de, küresel çapta önem taşıyan bir konuda bir araya gelip büyük bir ivme kazandırarak devam ediyoruz” dedi.
Bu yaklaşım mihenk taşı niteliğindedir
Zirvenin iki açıdan büyük önem taşıdığını dile getiren Özuslu, “İlki, 11 Büyükşehir Belediyesinin ‘Başka bir su yönetimi mümkün!’ diyerek elini taşın altına koyup hepimizin müştereği suyu, küresel bir dil haline gelen ‘sürdürülebilirlik’ teması üzerinden ele alması; tüm Türkiye için örnek teşkil edecek ortak bir vizyon geliştirmek üzere birlikte çalışma iradesi göstermesi ve sorunlarını ortak akılla, müzakere ederek ve bilimsel yöntemlerle değerlendirmesidir. Bu yaklaşım Türkiye’nin bugünü ve yarını için mihenk taşı niteliğindedir” diye konuştu.
Özuslu iklim krizi, kuraklık, su stresi gibi sorunlara dair çözümün, yalnızca sürdürülebilir kalkınma gündeminin takip edilmesiyle mümkün olduğunu ifade ederek şöyle devam etti:
“Buluşmamız kentler arası bir hidro-diplomasi, işbirliği ve eşgüdüm girişimi olarak tarihe altın harflerle yazılacaktır. Ezcümle, 11 büyükşehir belediyesinin kentlerimizin doğayla barışık ve ortak akılla yönetimi için ortaya koyduğu birlikte çalışma azmi, üzerinde kara bulutların dolaştığı ülke demokrasimiz için tıpkı ele alacağımız su gibi yaşamsaldır. Su, tüm yaşam formları için ne ise; demokrasi de, ülkemiz için odur. Bu sebeple bugünkü buluşmamız, aynı zamanda demokrasimize can suyu veriyor.”
BM’nin 17 küresel amacı doğrultusunda hareket
Zirveyi önemli kılan ikinci etmenin ise başlı başına ele aldığı su konusu olduğunu dile getiren Özuslu, suyun sürdürülebilir yönetiminin yaşamsal olduğu kadar son derece politik olduğunu da vurguladı. İklim krizinden su varlıklarının kurumaya yüz tutmasına, patlayan nüfus artışından pandemiye kadar 21. yüzyılın içinde bulunduğu iç karartıcı tabloya çözüm olarak Birleşmiş Milletlerce kabul edilen sürdürülebilir kalkınma eksenli 17 küresel amacı işaret etti. Özuslu şunları dedi:
“11’inci amacın veciz biçimde ortaya koyduğu gibi bizler şehirlerimizi ve tüm insan yerleşkelerini kapsayıcı, güvenli, dirençli ve sürdürülebilir kılmakla mükellefiz. Suya duyarlı bir kent olabilmek de ancak bütüncül, uzun dönemli, sürdürülebilir, yaşamaya elverişli, dirençli ve refahı büyütüp adil paylaştıran stratejilerin geliştirilmesine ilham verecek bir vizyonla mümkün olabilecektir. Bizler önümüzdeki iki gün boyunca, ‘Başka Bir Su Yönetimi Mümkün’ diyerek bu ilham ışığında hareket edeceğiz. Ancak içinde yaşadığımız ve son derece kompleks işleyen sosyal sistemlerde, tek başına kurtuluşun mümkün olmadığının da son derece farkındayız. İşte bu yüzden bu zirvede 11 büyükşehirin bir araya gelmesi son derece önemli. Gayemiz, bu zirve vesilesi ile sözünü ettiğim hedeflerimizi, kolektif bir eylem planı içerisinde gerçekleştirmek olacaktır.”
İklim değişikliği nedeniyle su azalabilir
İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı Alim Murathan, açılış töreninde yaptığı konuşmada, dünya üzerinde temiz suya erişimi olmayan 2,2 milyar insan yaşadığını ve her 3 kişiden birinin güvenli içme suyu olmadan yaşamak zorunda kaldığını vurguladı. Alim Murathan, Türkiye’de yapılan araştırmalara göre iklim değişimleri nedeniyle gelecek 20 yıl içerisinde birçok su havzasında yüzde elliye yakın su kaybının olabileceğinin de altını çizdi. Murathan, “Büyük Menderes, Küçük Menderes, Gediz gibi önemli su havzalarında üretilen1 kilogram et için 5 bin litre, 1 kilogram pirinç için ortalama 4 bin litre, 1 kilogram buğday için 900 litre ve 1 kilogram patates için 500 litre su ihtiyacı var. Üretim için gereken su ihtiyacının önemli bir kısmı tarımsal gıda üretimindeki bu havzalardan karşılanıyor. Geçen hafta Valilik tarafından kuraklık nedeniyle yapılan su kısıtlılığı 16 milyon İstanbulluyu, 5 milyon Ankaralının tarımsal gıda için gerekli su ihtiyacını doğrudan etkiliyor. Ülkemizin diğer kentlerinde yaşayan nüfusların tarımsal gıda üretimi için tüketilen su miktarı da doğrudan İzmir kentinin içme suyu güvenliğinin geleceğini de etkiliyor” diye konuştu.
Güvenli suya erişim, suyun yönetimi ile doğrudan ilgili
Kentlerimizin su ihtiyacının güvende olduğunu, sadece içme suyu barajlarımızın doluluk oranlarına bakarak söyleyemeyeceğimizi ifade eden Murathan, “Kentlerimizin içme, kullanma ve gıda için gerekli su ihtiyacı ülkemizdeki bütün su kaynaklarının mevcut durumu, kuraklık süreci ve nasıl yönetildiği ile doğrudan ilgili. 11 büyükşehir belediyemizin düzenlediği bu zirvenin iki temel hedefi ve çerçevesi var. Birincisi, kentlerimizin içme, kullanma suyu ve gıda için gerekli su ihtiyacının, su güvenliğinin ülkemiz su yönetimindeki eksiklikler ve yanlış politikalar nedeniyle büyük zorluklarla karşı karşıya olduğunu, başka bir su yönetimi ve politikalar ile bu zorluklarla baş etmenin ve üstesinden gelmenin mümkün olduğunu anlatmak” dedi.
Zirvenin ikinci temel hedefinin ise su yönetimine başka bir bakış açısı getirerek uygulama yol haritasının adımlarını, bilim insanları, tarım örgütleri, çiftçi örgütleri, meslek örgütleri, sanayiciler, ticaret odaları, ziraat odaları, doğa ve çevre örgütleri olmak üzere su kullanıcısı tüm paydaşlarla birlikte ortak akılla oluşturmak olduğunu belirten Murathan, sözlerini “Bu çerçevede zirvenin ikinci günü 17 konu başlığı ve 380 katılımcı ile uygulama adımlarını ve Türkiye’nin su yönetiminin yol haritasını çıkaracağız” diyerek noktaladı.
“Meslektaşım Soyer’i tebrik ediyorum”
Almanya Bonn Belediye Başkanı Katja Dörner zirve için bir video mesaj gönderdi. Dörner şöyle dedi: “Meslektaşım ve aynı zamanda ICLEI küresel yürütme kurulu bünyesindeki iklim üyeleri portföyüne eş başkanlık yaptığımız Sayın İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’i İzmir’de su alanında oluşturduğu iddialı stratejiler için tebrik ediyorum. Almanya’nın ve Avrupa Birliği’nin öncü şehirlerinden olan şehrimizde bizler de gereken sorumlulukları üstlenmeye hazırız. Hiçbir şehir yalnız yürümemelidir. Bu bağlamda Sayın Soyer ile birlikte binlerce şehri iddialı iklim eylemleri konusunda seferber etmeyi bağlılıkla sürdüreceğim.”
ICLEI Genel Sekreteri Gino Van Begin de zirve için video mesaj gönderen bir diğer isim oldu. Cape Town’ın 2017 yılında ciddi bir kuraklık ile karşı karşıya kaldığını ve su yönetiminde ciddi farklılıklar yaratmak zorunda kaldıklarını ifade eden Gino Van Begin sözlerini şöyle sürdürdü; “Yapılan kampanyalar ile 3 senede bölgedeki su tüketimi yüzde 50 oranında azaldı. Yürütülen davranış kampanyaları, geliştirilen su tasarruf teknolojileri ve yenilikçi politikalar ile büyük değişimler yaratılabilir. Bizlerde bütün üye büyükşehir başkanları ile işbirliği halinde Türkiye’de yapılacak bütün çalışmalara katkı sağlamaya hazırız.”
Tarihten günümüze su kaynaklarının önemini ve suya erişiminin kolaylaşması için önemli şehirlerin her zaman su kaynaklarının çevresinde kurulduğunu hatırlatan UN – HABITAT Genel Sekreteri Maimunah Mohd Sharif de video mesajında Habitat olarak güvenli suya erişim konusunda desteklerini asla esirgemeyeceklerini ifade etti.
Açılış konuşmalarının ardından zirve programı “İklim Değişiklikleri, Kuraklık, Taşkın, Su ve Yaşam İçin Ekosistemlerde Değişimler ve Suyumuzun Geleceğini, Su Havzalarımızı Koruyarak Sağlayabiliriz”, konulu oturumlarla devam etti.
Başkanlar manifesto açıklayacak
Zirvenin ilk gününde Türkiye’nin su gündemine yönelik ulusal ve uluslararası teknik sunumlar yapılacak. CHP’li belediye başkanları zirve kapsamında bir su manifestosu açıklayacak.
Etkinliğin ikinci gününde ise 17 farklı konu başlığı ile CHP’li 11 büyükşehir, 11 il belediyesinin su ile ilgili uzmanlarının, bilim insanlarının, meslek örgütlerinin, sivil toplum örgütlerinin, sektörel su kullanıcılarının, su endüstrisinde yer alan kurumların ve çevre örgütlerinin katılacağı yuvarlak masa toplantıları yapılacak.
Mazereti nedeniyle Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in dahil olamayacağı zirveye Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfi Savaş, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün ve Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak’ın yanı sıra Ardahan Belediye Başkanı Faruk Demir, Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, Kırklareli Belediye Başkanı Mehmet Siyam Kesimoğlu ve Sinop Belediye Başkanı Barış Ayhan da katılıyor.