Ulusal Sağlık Komisyonu’ndan yapılan yazılı açıklamaya göre ülkede son 24 saatte 30 kişi yaşamını yitirdi, 143 yeni Kovid-19 vakası saptandı.
Bununla birlikte ülkedeki toplam ölü sayısı 2'si Hong Kong Özel İdari Bölgesi’nden olmak üzere 3 bin 44’e, toplam Kovid-19 bulaşan kişilerin sayısı 5 bin 737’sinin durumu ciddi olmak üzere 80 bin 552’ye yükseldi.
Virüs bulaşma durumu şüpheli olan kişilerin sayısı 482’ye, müşahade altına alınanların sayısı 29 bin 896’ya gerilerken, bugüne kadar taburcu edilenlerin sayısı ise 53 bin 726’ya ulaştı.
Diğer yandan Çin’e dış ülkelerden gelen yabancı veya Çin vatandaşı kişilerde saptanan Kovid-19 vakası ise 36 olarak açıklandı.
- Kovid-19 mutasyona uğruyor
Çinli bilim insanları, toplanan 103 örnekte virüsün genetik yapısının değişimi konusunda çalışma yürütmüş, "National Science Review" dergisinde yayımlanan çalışmada alınan Kovid-19 örneklerin 101'inde, virüsün iki farklı alt versiyonu tespit edildiği kaydedillmişti.
Farklı özellikler gösteren Kovid-19 mutasyonlarının biri "S-cov" ve diğeri "L-cov" olarak tanımlanırken, S-cov'un, yarasalarla bağlantılı olan koronavirüs tipine yakın ve bulaşıcılık özelliğinin daha düşük olduğu, L-cov’un ise bulaşıcılığının daha yüksek ve insanların solunum yoluna daha zararlı olduğu belirtilmişti.
Vuhan’dan Virüs Bilimi Uzmanı Yang Cangçiu ise konuya ilişkin yaptığı açıklamada, Kovid-19’un söz konusu mutasyonlarının çevre şartları veya virüsün bulaştığı kişiden dolayı ortaya çıktığının muhtemel olduğunu, bunun da virüsün birden fazla kaynağının bulunduğu anlamına geldiğini söyledi.
Çin’in önde gelen epidemiyologlarından Cong Nanşan, geçen hafta Kovid-19’un ilk Çin’de ortaya çıkmasının, "virüsün kaynağının Çin olduğu" anlamına gelmeyeceğini belirtmiş, virüsün kaynağına yönelik araştırmaların da yapıldığını vurgulamıştı.
Hubey eyaletine bağlı Vuhan kentinde 12 Aralık 2019'da ortaya çıkan Kovid-19 salgını nedeniyle aralarında Türkiye'nin de bulunduğu birçok ülke, Çin'in bu kentindeki vatandaşlarını tahliye etmişti.
Yeni tip koronavirüsün, kısa sürede diğer kent ve ülkelere yayılması üzerine Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) "acil durum" ilan etmişti.