Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Çocuk İstismarı ve İhmalini İzleme ve Önleme Komisyonu Başkanı Doç. Dr. Say, Dünya Çocuk Hakları Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, çocukların geleceğimizin teminatı ve toplumun en değerli varlıkları olduğunu vurguladı.
Dünya Sağlık Örgütü'nün 18 yaş altı her bireyi çocuk, bir çocuğun fiziksel ve duygusal olarak zarar görmesine neden olan her türlü kötü muameleyi de çocuk istismarı olarak tanımladığını aktaran Say, çocukların sevilmeye ve korunmaya ihtiyacı olduğunun altını çizdi.
Fotoğraf: Veysel Altun/AA
Çocuk istismarının, madde kullanımı, kişilik bozukluğu, intihar gibi kısa ve uzun vadede ciddi sonuçlara yol açtığına işaret eden Say, "İstismar çoğunlukla tekrar edicidir, bir seferlik kalmaz hatta nesilden nesle aktarılır. Sanılanın aksine istismarcı yabancı birisi değil çoğunlukla çocuğun tanıdığı komşu, akraba gibi birisi veya ne yazık ki aileden birisi olabilmektedir." dedi.
Çocuk istismarının önlenmesinin önündeki en büyük engelin istismarın çoğunlukla gizli kalması olduğunun altını çizen Say, şunları kaydetti:
"Çocuklar bilişsel olarak yeterli olgunluğa ulaşmadıklarından istismarı sözlü olarak ifade edemeyebilirler veya baskı ve tehdit gibi sebeplerle istismar gizli kalmaktadır. Biz sağlık çalışanları da ebeveynlerin çocuklarına zarar verebileceğini düşünmediğimizden bazen de bilgi eksikliğinden istismarı atlayabiliriz. Tüm bunların sonucu olarak da istismar yıllarca devam edebilir, çocuğun ruhunda ve bedeninde, tamiri mümkün olmayan yaralar açmayı devam eder. Çocuklarla çalışan hekimler, hemşireler, sosyal çalışmacılar, öğretmenler gibi profesyonellerin çocuk istismarını hakkında farkındalığa sahip olmaları, istismarı önlemede ve baş etmede kilit rol oynamaktadır."