Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 25 kişinin yaşamını yitirdiği ve 340 kişinin yaralandığı tren kazasına ilişkin TCDD görevlisi 4 sanık hakkında "taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma" suçundan dava açıldı.
Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkemesi, Çorlu Cumhuriyet Savcısı Galip Yılmaz Özkurşun tarafından Çorlu'da 8 Temmuz 2018'de meydana gelen 25 kişinin yaşamını yitirdiği ve 340 kişinin yaralandığı tren kazasıyla ilgili hazırlanan iddianame üzerindeki incelemesini tamamladı.
Mahkeme, "kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu" bulunan TCDD 1. Bölge Müdürlüğü Halkalı 14. Demir Yolu Bakım Müdürlüğü Demir Yolu Bakım Müdürü Turgut Kurt, Çerkezköy 143 Yol Bakım Şefliği Yol Bakım ve Onarım Şefi Özkan Polat, Köprüler Şefi Çetin Yıldırım ve Hat Bakım Onarım Memuru Celaleddin Çabuk hakkında "taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma" suçundan hazırlanan iddianameyi kabul etti.
İddianamede, kazanın ray ve traverslerin altındaki menfezin üst tarafında bulunan balast ve dolgu zeminin boşalması ve hareket halindeki lokomotifin ağırlığı ile altı boş rayların esnemesi ve açılması, 2. vagondan itibaren dizinin devrilerek sürüklenmesi neticesinde gerçekleştiği tespiti yer aldı.
İncelemede askıda kalan travers ile hat dolgusu arasındaki kot farkının 65 ila 104 santimetre arasında değiştiği, altı boşalan kesimde sadece dolgu zeminin kaldığı anlatılan iddianamede, şunlar kaydedildi:
"Balast tabakasının mansap tarafına taşındığı ve hatta uzun mesafelere taşındığı, menfez içinden su akışının devam ettiği, tıkalı olmadığı, yapısal bir hasar oluşmadığı, boşlukta kalan çerçevede yapıda rayda ve traverste bir hasar meydana gelmediği, kırılma olmadığı, askıda kalan çerçevenin tam menfez üzerinde olmadığı, memba tarafına doğru bakıldığında sol tarafında kaldığı, boşlukta kalan çerçevenin son traversin de rayda düşey doğrultuda kalıcı bir sehimin oluştuğu, trenin raydan çıkmaya başladığı noktanın sehimli bölgeden hemen sonra olduğu, menfezin 1,5 metre genişliğinde 2 metre yüksekliğinde ve kargir yapıda olduğu, muhtemelen İstanbul - Edirne hattının imal edildiği 1873 yılında yapıldığı, yani yaklaşık 145 yıllık olduğu anlaşılmıştır."
İddianamede TCDD görevlilerinin görev ve yetkilerine de atıfta bulunuldu.
"KAZA DOĞAL AFET VE YAĞIŞ SONUCU MEYDANA GELMİŞTİR"
İddianamede yer verilen TCDD 1. Bölge Müdürlüğü Halkalı 14. Demir Yolu Bakım Müdürlüğü Demir Yolu Bakım Müdürü Turgut Kurt, Cumhuriyet savcılığına verdiği savunmasında, görevinin ayda iki defa otodirezin ile hattı gezmek ve göz ile muayene etmek ayrıca bir kez de lokomotif veya tren ile hattı gezmek olduğunu belirtti.
Kazadan önce 26 Haziran'da yaptıkları muayenede o turnede herhangi bir olumsuzluk tespit etmediklerini anlatan Kurt, savunmasında şunları kaydetti:
"Kazanın oluş sebebi, o menfeze kısa sürede taşıyamayacağı kadar yağmur ve sel suyunun gelmesi sonucu suyun üsten taşıp yolun altını boşaltmasına sebep olmasıdır. Bana o gün kaza öncesinde bu konuda herhangi bir ihbar gelmemişti. Civar istasyonlarda görevli personel de herhangi bir ihbar ve uyarıda bulunmamıştır. Çünkü o istasyonların bölgelerine de çok ciddi yağış düşmemiştir. Raporda çok büyük yağışlardan sonra menfezlerin ve köprülerin kontrollerinin yaptırılması konusundan bahsedilse de tarafımıza ulaşan bir ihbar olmadığı için böyle bir kontrol ve denetim yaptırma durumumuz olmamıştır."
Kazanın aşırı yağıştan meydana geldiğini öne süren Kurt, "Kaza doğal afet ve lokal yağış sonucu meydana gelmiştir. Ani oluşan bir yağış ve sel sonucu menfez toprağı boşaltmıştır. Ben kaza günü İstanbul'daydım. Görev yerim de orasıdır, dolayısıyla oradaki yağışı da görme şansım yoktur. Kazada benim ihmalim ve kusurum yoktur. Üzerime atılı suçları kabul etmiyorum" ifadelerini kullandı.
"BEN ÜZERİME ATILI SUÇLARI KABUL ETMİYORUM"
Çerkezköy 143. Yol Bakım Şefliği Yol Bakım ve Onarım Şefi Özkan Polat, 2001 yılından beri Çerkezköy'de yol bakım ve onarım şefi olarak görev yaptığını anlattı.
Kaza günü Çerkezköy İstasyonu'nda trenlerin ayrı ayrı yollara girmesini sağlayan makas adı verilen 35 metre uzunluğunda bir tesisin yenilenmesi çalışmalarını yapan firma ile birlikte çalıştıklarını ileri süren Polat, "Eski makas sistemini söktük ve yerinden temizledik. Bundan sonra yeni makas kurum çalışmalarına başladık. Saat sistemini söktük ve yerinden temizledik. Yeni makas kurum çalışmalarına başladık. Saat 15.30-16.00'dan sonra hava kapanmıştı. Hafif yağış hissedildiği, bundan hafa gayet sıcaktı. Böyle bir yağış olacağı zaten bilinseydi, o gün o işi yapmayı planlamazdık. Ben üzerime atılı suçları kabul etmiyorum. Görevimi en iyi şekilde yerine getirdiğimi düşünüyorum" şeklinde savunma yaptı.
Köprüler Şefi Çetin Yıldırım, menfez ve köprü gibi sanat eserlerinin senede 2 kez muayene edildiğini, kazanın olduğu menfezde 11 Mayıs 2018'de muayene gerçekleştirildiğini, herhangi bir olumsuzluk görülmediğini kaydetti.
Yıldırım, bilirkişi raporunda bahsedilen, turne raporunda belirtilen yağışlardan önce yol kontrolü ve denetimine ilişkin uyarı ve emirlerin görev tanımı içerisinde olmadığını ifade etti.
Kendisinin sadece deprem, sel gibi doğal afetler sonrası muayene yapmakla yükümlü olduğunu anlatan Yıldırım, "Kazanın meydana gelmesine sebep olacak ihmal söz konusu değildir. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum" dedi.
Hat Bakım Onarım Memuru Celaleddin Çabuk, üzerine atılı suçları kabul etmeyerek, kendisine verilen emirleri en iyi şekilde yerine getirdiğini savundu.
İddianamede soruşturma kapsamında kazanın meydana gelmesinde makinistlere atfedilebilir herhangi bir kusur tespitinde bulunmadığı ve bu nedenle haklarında takipsizlik kararı verildiği, yine kaza nedeniyle yaralanan ve şikayetçi olmayan mağdurlar yönünden ek takipsizlik kararı verildiği, senelik umumi muayene raporlarının gönderildiği TCDD 1. Bölge Müdürlüğü yetkilileri hakkında dosyanın sürüncemede kalmaması nedeniyle tefrik kararı verildiği hatırlatıldı.
İddianamede, sanıklar Kurt, Polat, Yıldırım ve Çabuk hakkında TCK'nın 85/2. maddesinde yer alan "taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma" suçundan cezalandırılması istendi.
Uzunköprü-İstanbul seferini yapan yolcu treninin 8 Temmuz 2018'de Çorlu yakınlarında vagonlarından bazılarının devrilmesi sonucu 25 kişi yaşamını yitirmiş, 340 kişi de yaralanmıştı.