Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Halkapınar Spor Salonu'nda düzenlenen AK Parti İzmir 7. Olağan İl Kongresi'ne katıldı. Gündeme dair değerlendirmelerde bulunan Erdoğan'ın hedefinde, CHP'nin sosyal medya hesaplarında başlatılan "Damat nerede?" içerikli polemik vardı.
ALBAYRAK, CHP'YE DAVA AÇIYOR
CHP'nin resmi Twitter hesabından yapılan paylaşımda "Merkez Bankası'nın 128 milyar doları kayıp ama sorumlusu 'damat' firarda... Yarın saat 13.00'te damadı buluyoruz." ve "Para nerede? Kayıp... Peki 'damat' nerede? Sen de oyna, firari damadı bul. Arkası yarın..." paylaşımları yapılmıştı. Ardından da eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın avukatı İsa Sinan Göktaş tarafından bir açıklama yapılmıştı. Açıklamada, CHP'nin Berat Albayrak'a yönelik söylemlerine karşı 500 bin TL'lik dava açılacağı ve kazanılacak tazminat tutarının PKK ile mücadelede hayatını kaybedenlerin ailelerine bağışlanacağı bildirilmişti.
"AĞIZLARININ PAYINI VERMEK BİZE VACİP OLDU"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kongredeki konuşmasında CHP'nin paylaşımlarına tepki göstererek, "CHP eski bakanımız Albayrak'ı ve şahsımı hedef alıyor. Bu iş özellikle ailemize saldırı boyutuna varınca ağızlarının payının vermek bize vacip oldu. Şahsım ve ailemi hedef alan bir kampanya yürütüyorlar. Berat Bey'in ifa ettiği görevlerdeki en büyük talihsizliği 'damat' sıfatının, birikimi, gayreti ve başarısının önüne geçirilmiş olmasıdır. Türkiye'nin son dönemde enerji alanında attığı adımların temelinde Berat Bey'in bakanlığı döneminde yaptığı stratejiler yer alıyor. Bunu başardığı için çıldırıyorlar." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
"Maşallah bu ne güzellik! İzmir İnşallah bir diriliş muştusunu bize veriyor. 2021 ile ilgili bir başka müjdeyi bugün aldığımızı görüyorum. Kongrelerimizde görev üstlenecek kardeşlerimi tebrik ediyor kendilerine ve yönetimlerine başarılar diliyorum. Bugünkü kongrelerimizin Anadolu'nun en batısındaki İzmir'de ortasında Nevşehir'den en doğusundaki Hakkari'ye uzanan bir hatta Türkiye'yi kucaklayarak gerçekleştiriyoruz. Türkiye'nin bu büyük zenginliğini hazmedemeyenler milletimizi parçalamak için her dönemde bizimle uğraşmıştır. Aynı kirli zihniyet bugünde birliğimize beraberliğimize kardeşliğimize saldırmayı sürdürüyor.
"TERÖR ÖRGÜTÜNÜN AHLAKSIZ YÜZÜNÜ EN İYİ ONLAR BİLİR"
Bu saldırı kimi zaman orduları doğrudan topraklarımızı işgal girişimi olarak teşkil etmiştir. İzmir'in işgali ile başlayan anadolu'da bizi esir alma hatta mümkün olursa esir alma hevesi hüsranla son bulmuştur. İstiklal harbinde Sevr'i paçavraya çeviren milletimiz Anadolu'daki varlığını perçinlemiştir. Orduları ile bunu başaramayacaklarını anlayanlar yeni araçlar devreye sokmuştur. Terör işte bunun en önemli aracıdır. PKK terör örgütünün ahlaksız ve vicdansız yüzünü en iyi onlar bilir. Dünyanın hiçbir yerinde terörü ve terör örgütünün uzantılarını destekleyen bir zihniyet göremezsiniz. Ancak ülkemizde böyle kirli bir zihniyet hep görmüşsünüzdür.
"BİZ DEVLETİNİN ARKASINDA DAĞ GİBİ DURANLARLA YÜRÜYORUZ"
Ey CHP… Ey Kılıçdaroğlu… Diyarbakır annelerinin semtine hiç uğradın mı? Diyarbakır'daki o anneleri hiç ziyaret ettin mi orada neler oluyor haberin var mı? Onurlu bir duruş göstererek terör örgütünü lanetlemek yerine hep devleti suçlayan bu kirli zihniyetin her masumun katlinde vebali bulunuyor. Senin de vebalin var. Biz kendi devletinin arkasında dağ gibi duranlarla birlikte yol yürüyoruz. Sizler elinde silahla dolaşan bir gençlik değil bilgisayarı ile dolaşan bir gençliksiniz. Sizler kitapların arasında geleceği hazırlayan bir gençliksiniz. Tebrik ediyorum. Alkışlıyorum.
"AĞZININ PAYINI VERMEK VACİP OLDU"
Son zamanlarda CHP ve şürekâsının Hazine ve Maliye Eski Bakanı Berat Albayrak'ı ve onun nezdinde tüm ailemle birlikte şahsımı hedef alan bir kampanya yürütüyor. Ülkenin ve milletin hayrına en küçük bir sözlerine ve duruşlarına şahit olmadığımız CHP yöneticilerin hezeyanlarınla uğraşmayı zul adlettiğimiz için önce bu kampanyayı görmezden geldik. Ancak bu iş artık siyaset boyutunu aşıp bir insan olarak sahip olduğumuz temel haklara ve özgürlüklere özellikle de ailemize saldırı boyutuna da gelince ağızlarının payını vermeye üzerimize vacip oldu. İzmir'in en büyük talihsizliği CHP'nin başındaki zatın bu şehrin milletvekili sıfatıyla Meclis'te yer almasıdır. Onun için de kendisine cevabı bu şehirden vermeyi daha doğru olacağına inanıyorum. Böylece İzmirli kardeşlerimiz bu zatın gerçek yüzünü doğrudan görme imkanına kavuşacaktır.
"ADAM ZANNETTİM, GİDİP ANLATSINLAR DEDİM"
Bu zat bugüne kadar yüzüne vurduğumuz onca yalanına rağmen sürekli aynı şeyleri sürdürerek asıl niyetini ortaya koymuştur. Önüne hangi hakikatler konursa konsun kendisine önceden ezberletilen belki de dayatılan çerçeveye sadık kalarak sürekli aynı şeyleri tekrarlayıp duruyor. Öyle ki geçen hafta iki bakanım kendisine gittiler 'Başkanım ne dersiniz dediler. İsabetli olur dediler' Ve İçişleri ve Milli Savunma Bakanımı hem İYİ Parti hem de CHP Genel Başkanı'na gönderdim. Gitsinler kendilerini bilgilendirsinler istedim. Gençler tabi bakanlarım bunu bana söyleyince tabi ben de bu CHP'nin başındakini adam zannettim gitsinler anlatsın dedim. Haberimiz yok diyorlar ya bizzat gitsinler anlatsınlar istedim. Hangi soruyu sorarlarsa sorsunlar cevaplayın dedim. Bu yapıldığı halde daha sonra Meclis'te sınır aşan bir yapı ile bu iki arkadaşıma edep dışı her şeyi yaptılar. Kemal Kılıçdaroğlu orada bir proje olarak bulunmaktadır. Yanındakiler de o projenin diğer başlıklarıdır.
"BAŞARDIĞI İÇİN KUDURUYORLAR"
Berat bey herhangi bir siyasetçi olarak görev yapsaydı kendisiyle ilgili değerlendirmeler daha objektif olabilirdi. 4 tane sondaj gemisi ve şimdi bir tane daha geliyor. Karadeniz'deki doğalgaz keşfini yapan, sondaj gemilerimizin alınmasından madenciliğe kadar ülkemizin pek çok kazanımında Berat Bey'in imzası var. Bunun adı finansı yönetmektir. Bunu başardığı için kuduruyorlar bunu başardığı için çıldırıyorlar. Bu gemileri kiralamaya kalksanız…Şimdi bizim 5 gemimiz var 6'ncısı da geliyor. Türkiye ekonomisini daha da güçlü kılmak için pek çok alanda tarihinde öneme sahip uygulamaları da Berat Bey'in bakanlığı döneminde hayata geçirdik. Bunlar arasında çok önemli gördüklerimden biri de katılım şirketlerinde yeni modellerin geliştirilmesi ve katılım şirketlerinde faizsiz finans modellerinin çeşitlendirilmesidir. Bu CHP… bunlar faizcidir, bunlar IMF'cidir. Kapalı kapılar ardından IMF yetkilileri ile pazarlık yapan bunlardır.
"IMF'YE BİR KURUŞ BORCUMUZ YOK"
Bay Kemal… Hey Faik Öztrak bilir misiniz şu anda IMF'ye bizim bir kuruş borcumuz yok. Bitti bu iş. Bize diyorlar ki IMF'den gidip borç alın o sizin cibilliyetinizdir. Bizde yok. Şu anda merkez Bankası'nın döviz rezervi sıfırlandı diyorlar. Göreve geldiğimizde 23.5 milyar dolar döviz rezervi vardı Merkez Bankası'nın şimdi 95 miyar dolar rezervimiz var. Ama bir rakam daha söyleyeceğim. Başbakanlığım döneminde bu döviz rezervi 132 milyar dolara çıktı ondan sonra bir düşüşle 95'e indik. Biz yeniden 132'ye de çıkarız, 200'e de çıkarız. Çünkü biz bu işi biliyoruz. Bizim akıl hocamız batı değil. CHP'nin akıl hocaları orada bizim akıl hocalarımız kendi içimizde. Biz kendi işimizi kendimiz görürüz ve bu adımları da böyle attık ve şu anda 95 milyar dolar döviz rezervimiz var.
Berat Bey de hukuk çerçevesinde yargıda hakkını arayacaktır. Aynı şekilde biliyorsunuz ben de birçok dava açtım. Açtığım her davayı da kazanıyorum.
"BİZİMLE PROJEDE, YATIRIMDA, İCRAATTA YARIŞIN"
Küresel tedarik zincirlerinin ciddi yaralar aldığı, üretimden istihdama küresel ekonominin her alanda daraldığı bu dönemde de Berat Bey'in sorumluluğunda aldığımız hızlı ve etkin tedbirlerle ülkemizin süreci en az zararla geçirmesini sağladık Ekonomik saldırı altında olan Türkiye'nin salgınla birlikte uluslararası dalgalanmaya karşın tedbir alması gerekiyordu. CHP'nin bu izahlara rağmen aynı şeyleri aynı teraneyi sürdüreceğinden şüphemiz yok. Bizim muhatabımız millettir. Sözümüz de milletedir. Tayyip Erdoğan'a ailesine çalışma arkadaşlarına saldırarak bizi hedeften uzaklaştırabileceklerini sananlara diyoruz ki size buradan ekmek çıkmaz gidin başka kapıya. Eğer milletten size iktidar yolunu açmasını istiyorsanız. Bizimle vizyonda, projede, yatırımda, icraatta yarışın.
"KENDİMİZLE YARIŞMAYI SÜRDÜRECEĞİZ"
Eğer bu iddiaları kağıt üzerinde bile projelendiremiyorsanız çekilin bu ülkenin önünden bıktık sizden, bıktık. Dikili bir taşınız yok ya. İnanın sorun bunlara büyükşehirlerde su problemini aşmak kimin görevidir. İnanın Kılıçdaroğlu'nun bundan bile haberi yoktur. Su Allah'ın nimeti vereceksin. Ve biz İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin suyunu DSİ kanalıyla biz verdik. Büyükşehir yapamadı bunu biz dedik ki her ne kadar İzmir bize oy vermiyorsa yapalım bunu işte bizim anlayışımız bu. Biz hedefte projede kendimizle yarışmayı sürdüreceğiz demektir.
"DİMDİK AYAKTA OLMAMIZI 18 YILIN KAZANIMLARINA BORÇLUYUZ
Şimdi Havaalanından gelirken Karabağlar'ın halini gördük. Eşime onu söyledim. Bu güzel İzmir'e böyle bir yapılanma yakışıyor mu? Bu gecekonduları bu kaçak yapıları niçin ele alıp da düzenlemiyorsunuz. Yapmazlar, yapamazlar çünkü bunlar bizim gibi dertli değil. Türkiye'nin en güzel şehri belediye hizmetlerinde ilk 10'a bile giremiyorsa durup düşünmek lazım. Daha geçenlerde İzmir'de her tarafı sular bastı mı? Benim milletim ekranda bir hanımefendi Bay Kemal'e 35 yıldır burayı siz yönetiyorsunuz 35 yıldır burayı siz yönettiğiniz halde bu alt yapı neden yapılmadı diye soruyor. Bugün salgından teröre kadar pek çok sıkıntıya karşı dimdik ayaktaysak geçtiğimiz 18 yılın kazanımlarına borçluyuz. Deprem konutlarını yıl sonuna kadar bitiriyoruz.
Üretimin durduğu, Kandil'e devletin verdiği paranın gönderildiği, hizmetin olmadığı yerlere bugün de yarın da kayyum atamaya devam edeceğiz. PKK'lı teröristlerin hakkını savunmak için dünyayı ayağa kaldırmayı bilirler, FETÖ'cülere destek vermek için yürümeyi de bilirler. İş ülkenin ve milletin hakkını savunmaya gelince de bizim işimiz karşı çıkmak bunu kendi söylüyor. Halbuki dünyanın neresine giderseniz gidin milli konularda siyaset tek yürek tek bilek olarak hareket eder. Muhalefetin kendi çıkarları için böyle saldırdığı görüntüye Türkiye'den başka hiçbir yerde karşılaşmazsanız. Ülkemizi güçlü yapma hedefimizi hayata geçirene kadar bize durmak duraksamak yok"