Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile Altınşehir Konteyner Kenti'nde incelemelerde bulundu, depremzedeleri konteynerlerinde ziyaret etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra Afet Koordinasyon Merkezi'ne geçti, yetkililerden kentteki son durum ve çalışmalara ilişkin bilgi aldı.
Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, bugün depremin 22. gününde olunduğunu, ülkenin 6 Şubat sabahı yaşadığı felaketten bu yana 10 bin artçı deprem yaşandığını söyledi. Adıyaman'a ve tüm bölgeye geçmiş olsun dileklerini ileten Erdoğan, depremde hayatını kaybedenler için Fatiha Suresi okudu.
Depremden birkaç gün sonra 10 Şubat Cuma günü Adıyaman'a gelerek, çadır kentteki depremzede vatandaşlarla felaketin acısını paylaşmaya çalıştıklarını anımsatan Erdoğan, o günden bugüne Adıyaman'ın çok değiştiğini ifade etti.
Dünyada eşi benzeri görülmedik şekilde üst üste yaşanan güçlü depremlerin ve artçıların yol açtığı yıkımların en çok etkilediği şehirlerden birisinin de Adıyaman olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Sarsıntıların yıkıcı etkisi, olumsuz hava şartları, hasar gören altyapının getirdiği zorluklar gibi sebeplerle maalesef ilk birkaç gün Adıyaman'da arzu ettiğimiz etkinlikte çalışma yürütemedik. Bunun için sizden helallik istiyorum. Her şeyin farkındayız ve gereğini yaptığımızdan, yapacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. İlk günlerdeki sıkıntıların aşılmasıyla Adıyamanlı kardeşlerimizi yıkıntıların altında kurtarma ve yardım faaliyetlerini hızlandırdık." diye konuştu.
"62 bin 500 Adıyamanlı vatandaşımız diğer şehirlere tahliye edildi"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bakanların şehirde görevlendirdiği kamu personeli ve gönüllüler ile arama kurtarma ve yardım çalışmalarını düzene soktuklarını belirtti.
Deprem bölgesinin tamamında 44 bin 374 vatandaşın vefat ettiğini, 115 bini aşkın vatandaşın yaralı olarak yıkıntıların altından kurtarıldığını vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Adıyaman'da, çoğunluğu şehir merkezinde olmak üzere, milletvekilimiz Yakup Taş'ın da aralarında bulunduğu 6 bin 13 vatandaşımız hayatını kaybetti, 17 bin 499 vatandaşımız yaralandı. Hayatını kaybeden vatandaşlarımızın her birine tekrar Allah'tan rahmet, yakınlarına sabır ve başsağlığı, tedavisi süren yaralılarımıza Rabb'imden acil şifalar diliyorum.
Depremin ardından 62 bin 500 Adıyamanlı vatandaşımız yarısı İstanbul'a olmak üzere hava ve kara yoluyla diğer şehirlerimize tahliye edildi. Kendi imkanlarıyla başka yerlere gidenlere de her türlü kolaylığı gösterdik. Şehrimizde arama kurtarma ve yardım çalışmalarında, jandarması, polisi, askeri, sağlıkçısı, gönüllüsü, DSİ ve orman ekipleriyle 23 binin üzerinde personelimiz görev yaptı. Yürütülen çalışmalar için şehrimizde 1500'ün üzerinde iş makinesi görevlendirildi. Depremin ilk anından bugüne kadar kamu personeli, sivil toplum kuruluşu mensubu, gönüllüsü ve yabancı arama kurtarma ekipleriyle insanımızın yanında yer alarak canla başla çalışan herkese şahsım ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum."
"70 bin Adıyamanlı kardeşimizden hiçbirinin mağduriyetine izin vermeyeceğiz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gönderdikleri ayni ve nakdi yardımın ötesinde gönüllerini açan, dualarıyla destek olan kara gün dostları devlet başkanlarından fertlerine kadar herkese teşekkür etti.
Yaşadıkları zor günlerde samimiyetle yanlarında olan hiç kimseyi unutmayacaklarını, onları kalplerinin ve hafızalarının en mutena yerinde muhafaza edeceklerini anlatan Erdoğan, şunları söyledi:
"Deprem bölgesinin tamamında 185 bin 345 binadaki 553 bin 415 bağımsız bölümün yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olduğu görüldü. Adıyaman'da ise 24 bin 497 binadaki 64 bin 349 bağımsız bölümüm yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olduğu tespit edildi. Arama kurtarma çalışmalarının bitmesiyle enkaz kaldırma işleri hızlandı. Aynı şekilde zarar tespit işlemleri de tamamlanmak üzeredir. İlk günlerden itibaren kurulmaya başlanan çadır kentlerdeki yaklaşık 4 bin 600 çadırda, 14 bine yakın vatandaşımız hayatını sürdürüyor. Ayrıca 44 binden fazla vatandaşımıza da kendi evlerine yakın yerlerde kalabilmeleri için çadır dağıttık. Yurtlarımızda ve Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullarımızda yaklaşık 4 bin kişi barınıyor. Konteyner ve prefabrik yapılardan oluşan geçici barınma merkezlerinin kurulumuna da başladık. Adıyaman'da 16 bine yakın konteyner kurmayı planlıyoruz. İlk konteyner yerleşimlerinin faaliyete geçmeye başladığını görüyoruz. İnşallah kısa sürede isteyen vatandaşlarımızı nispeten daha iyi şartlara sahip konteyner ve prefabrik alanlara kavuşturacağız. Konteyner veya kira yardımı talep eden 70 bin Adıyamanlı kardeşimizden hiçbirinin mağduriyetine izin vermeyeceğiz."
"Ödeme yapılan kişi sayısı 1 milyona yaklaştı"
Kira yardımlarının alt tutarını 2 bin liradan 3 bin liraya çıkardıklarını, ayrıca hiçbir ayrım yapmaksızın herkese 15 bin lira taşınma yardımında bulunduklarını söyleyen Erdoğan, depremde vefat eden vatandaşların yakınlarına acil ihtiyaçları için 100 bin lira verdiklerini hatırlattı.
Felaketten etkilenen vatandaşlara 10'ar bin lira ödeme yaptıklarını, ülke genelinde ödeme yapılan kişi sayısının 1 milyona yaklaştığını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Adıyaman'ın çeşitli bölgelerinde açılan sosyal marketler, depremzedelerimizin ihtiyaçlarını karşılamaları için hizmet sunuyor. Yakacak odun ve kömür yardımları sürüyor. Ahırları yıkılan, hayvanları telef olan çiftçilerimizi de unutmuyoruz. Yem desteğinden telef olan hayvanların yerine yenilerinin teminine kadar her konuda çiftçilerimizin yanındayız."
"Adıyaman genelinde altyapı ile ilgili sıkıntılar önemli ölçüde çözüldü"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adıyaman genelinde altyapı ile ilgili sıkıntıların önemli ölçüde çözüldüğünü belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Elektriği olmayan yer hemen hemen kalmadı. Onarılan hatlar ve kurulan depolarla su sorunu da hal yoluna sokuldu. Güvenli olduğu belirlenen yerlere etap etap doğal gaz veriliyor. Sağlam yerlerin ve iş yerlerinin en kısa sürede kullanılabilir hale getirilmesi için gayret gösteriyoruz. Allah'ın izniyle Adıyaman için 'hemen şimdi' diyerek şehrimizi beraberce yeniden inşa edeceğiz. Bu çerçevede merkezin Karadağ, Örenli, İndere, Eskiköy bölgelerinde, Gölbaşı Beşpınar'da, Kahta Çobanlı ve Erikli'de, Tut, Fethiye'de yaklaşık 50 bin konut yapacağız. Mikro bölgeleme ve jeolojik etüt çalışması biten yerlerde hemen kazmayı vuruyor, inşaata başlıyoruz."
Erdoğan, deprem bölgesi genelinde zemin etütleri tamamlanarak inşa aşamasına gelinen konut sayısının 309 bini bulduğunu, ay bitmeden inşası fiilen başlanan konut sayısının 14 bin 500'e ulaştığını aktardı.
Erdoğan, mart ve nisan aylarında söz verilen konutlardan 234 bininin daha inşası safhasına geçilmiş olunacağını belirterek, "Örneğin Adıyaman'da sadece mart ayı içinde yapımına başlayacağımız konut sayısı 30 bini bulacak. Tabii köylerdeki vatandaşlarımızı da ihmal etmiyoruz. Deprem bölgesi genelinde 75 bin 681, Adıyaman'da ise konutuyla, ahırıyla, bahçesiyle 11 bin 400 köy evi yapacağız. Böylece kenti ve kırıyla bölgenin toplamında inşa edeceğimiz konut sayısı şimdiden 309 bine ulaşacak. Tabii bunlara altyapısıyla, okuluyla, sağlık merkeziyle, çarşısıyla, parkıyla, spor alanıyla, camisiyle bir yerleşim yerinin ihtiyaç duyacağı tüm müştemilatı da ilave edeceğiz." diye konuştu.
"Şehirleri ovalardan dağlara doğru taşıyacak yerleşim modeli geliştiriyoruz"
Hasar tespit çalışmaları bittiğinde bu rakamların daha da yükseleceğini dile getiren Erdoğan, il ve ilçe merkezlerinde yapılacak konutları, 3 veya 4 katı geçmeyecek binalardan, 3 oda bir salon olacak şekilde şehirlerin özgün mimarisine uygun olarak planladıklarını belirtti. Erdoğan, şöyle konuştu:
"Radye temel üzerine tünel kalıp sistemiyle inşa edilen TOKİ binaları hamdolsun depremden yüz akıyla çıktılar. Bunun için yeni binaları da aynı sistem üzerine yapacağız. İnşa edeceğimiz yerleşim yerlerini jeolojik, jeofizik, jeoteknik, hidrojeolojik, sismotektonik, morfolojik incelemeler ışığında yürütüyoruz. Şehirleri ovalardan dağlara doğru taşıyacak bir yerleşim modeli geliştiriyoruz. Fay hattına yakın yerlerle, zemin sıvılaşması yaşanan bölgelerde özellikle yapılaşmaya izin vermeyeceğiz. Üniversitelerimizle, bilim insanlarımızla, mühendislerimizle, mimarlarımızla, şehir plancılarımızla yakın işbirliği içerisindeyiz. Her adımımızı şehirlerimizin kültürüne, sanatına, tabii ve tarihi dokusuna, sosyolojisine, demografisine göre atıyoruz."
"Şehirlerimizin boşalmasına göz yumamayız"
Eski yerleşim yerlerindeki ihya çalışmalarında asla yüksek binaya ve yoğunluğa müsaade etmeyeceklerini vurgulayan Erdoğan, tarihi eserlere, kültür varlıklarına ayrı önem verdiklerini belirtti. Erdoğan, depremde zarar gören Adıyaman'daki, Hatay'daki, Gaziantep'teki, Kahramanmaraş'taki ve diğer şehirlerdeki camileri, kiliseleri, kaleleri "tarihe vefa, geçmişe saygı" anlayışıyla ihya edeceklerini aktardı.
"Sadece bugünü değil, bundan sonra karşılaşabileceğimiz felaketleri ve etkileri de gözeten bir anlayışla afet yönetim sistemimizi geliştireceğiz." diyen Erdoğan, kentsel dönüşüm projelerini hızlandırmak başta olmak üzere tüm şehirleri en kısa sürede ve mümkün olan en üst düzeyde afetlere hazırlıklı hale getirmek için ne gerekiyorsa yapacaklarını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Depremin yıkıma ve can kaybına yol açtığı bölgelerdeki şehirlerimiz ülke ve millet olarak bizim omurgamızın en önemli kısımlarıdır. Binlerce yıllık medeniyetlere ev sahipliği yapan, bin yıldır kardeşçe yaşadığımız bu şehirlerimizin ne boşalmasına ne de yapısal değişime uğramasına göz yumamayız." diye konuştu.
Deprem bölgesinde yaşayan ancak şartların zorluğu sebebiyle diğer yerlere giden afetzedelere çağrıda bulunan Erdoğan, "Şehrinize sahip çıkın, ata yurdunuzu asla kalıcı olarak terk etmeyin. Yıkılan her konutun daha iyisini, güzelini, güvenlisini, yenisini yapıp vereceğiz." dedi.
Erdoğan, yıkılan her köy evinin, her ahırın da yerine daha modernini, yenisini yapacaklarını söyledi. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Zarar gören her fabrikayı, her işletmeyi, her dükkanı tekrar ayağa kaldıracağız. Adıyaman başta olmak üzere her bir şehrimize deprem öncesinden daha canlı ekonomi, daha canlı üretim, daha canlı ticaret, daha canlı turizm, daha canlı sosyal hayat, daha canlı tarım ve hayvancılık, velhasıl daha canlı bir gelecek kurmakta, daha bereketli iklim tesis etmekte kararlıyız. Bunun için sizlerden ve milletimden bir yıllık süre istiyorum. Allah'ın izniyle bugüne kadar vaatlerimizi nasıl yerine getirdiysek, asırlık demokrasi ve altyapı eksiklerini nasıl tamamladıysak, çözülemez denilen nice sorunun üstesinden nasıl geldiysek, yapılamaz denilen nice eserleri, hizmetleri nasıl ülkemize kazandırdıysak inşallah depremin yaralarını da bir yıl içinde büyük ölçüde saracağımızın sözünü sizlerin huzurunda milletime veriyorum. Elbette her fani gibi bizim de kusurlarımız, eksiklerimiz, hatalarımız olabilir ama her alanda ülkemize canla başla hizmet verdiğimizi milletimizin huzuru, refahı, güvenliği için gece gündüz çalıştığımızı hiç kimse inkar edemez."
"Her şeyi telafi edecek iradeye sahibiz"
Asrın felaketi olarak tarif edilen 6 Şubat depreminde ölen canların geri getirilemeyeceğini belirten Erdoğan, bunun dışındaki her şeyi telafi edecek iradeye, tecrübeye, birikime ve kudrete sahip olduklarının altını çizdi.
Erdoğan, şöyle konuştu:
"Van'da, Bingöl'de, Malatya'da, Gaziantep'te, Simav'da nasıl bu işi başardıysak velhasıl deprem bölgeleri, İzmir'de nasıl bu işi nasıl başardıysak şunu unutmayın ki burada da aynı şekilde Allah'ın izniyle bunu başaracağız. Yeter ki birliğimize, beraberliğime, kardeşliğimize sıkı sıkıya sahip çıkalım. Ama dalkavuklara asla kulak asmayın. Bir taraftan AFAD'a, bir taraftan Kızılay'ımıza, birçok sivil toplum kuruluşlarına saldıran bu dalkavuklara asla kulak asmayın. Sizinle yan yana yürüyen kim, sizlerle beraber bu yolda yürüyen kim? Onlarla beraber, milletçe bu dirayeti gösterdiğimiz müddetçe Allah'ın yardımıyla hiçbir felaket, hiçbir saldırı, hiçbir tuzak bizi yıkamaz."
Türkiye'nin en önemli tütün üretim merkezi olan Adıyamanlılara bir müjde de veren Erdoğan, sarmalı kıyılmış tütünden alınan özel tüketim vergisinin, tütün cinsine göre farklılaştırmak için genel bir çalışma yürütüldüğünü ancak deprem sebebiyle olağanüstü hal bölgesindeki illerde faaliyet gösteren sarmalı kıyılmış tütün kooperatifleri için hızlı düzenleme yapmayı kararlaştıklarını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bu kapsamdaki kooperatifler için kıyılmış tütün satışındaki yüzde 55 olan özel tüketim vergisi oranını yarıya indiriyoruz. Böylece üreticilerimiz şirketlere göre daha avantajlı bir şekilde ürünlerini pazarlama imkanı bulabilecektir. Hazine ve Maliye Bakanlığımızla Ticaret Bakanlığımızın üzerinde çalıştığı düzenleme birkaç gün içerisinde hayata geçecek. Üreticilerimizin kazancında önemli bir artış sağlayacak bu düzenlemenin Adıyaman'ımıza ve bölgemize hayırlı olmasını temenni ediyorum. Bir kez daha Adıyaman'a ve deprem yaşanan tüm illerimizdeki vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum."
"Cumhurbaşkanı'mızın her şart altında yanındayız"
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de bugünkü Türkiye'nin yalnız olmadığını ve istikrar içerisinde, güçlü bir yönetime sahip olduğunu belirterek, "Bugünkü Türkiye milletiyle barışmış, kaynaşmış bir Türkiye'dir, her türlü acıyı da yaşayarak bugünlere erişmiş bir Türkiye'dir. Böyle bir Türkiye'de her şeyin çözümü mutlak suretle Cenab-ı Allah'ın yardımıyla mümkün olacaktır, gayretler o yöndedir." dedi.
Kısa bir süre içerisinde yerleşme düzeni ve diğer konuların hepsinin halledilmek üzere olduğunu aktaran Bahçeli, şöyle devam etti:
"Üç önemli konu vardır. Birincisi beslenme, ikincisi barınma, üçüncüsü de emniyettir. Allah'a çok şükür 21 gün içerisinde iç ve dış ülkeler dahil olmak üzere ülkemizin güzide insanları büyük felaketin arkasında durmaya, elden gelen gayreti de göstermeye gayret göstermişlerdir. Şu an Türkiye 21 günde ayağa kalkmak üzeredir. Bundan sonra daha güzel bir hayata kavuşacağımız konusunda gayretler sürecektir. Şu an burayı şereflendirmiş kanaat önderlerimizin değerlendirmeleri de arzuları da bu yöndedir. Sayın Cumhurbaşkanı'mızın her şart altında yanındayız, bugünkü yönetimin başarılı olması için her gayreti göstermekten eminiz. Sayın Cumhurbaşkanı'mız ve çalışma arkadaşları, bu felaketten ülkeyi kurtaracak, yeni bir yüzyılda yeni bir Türkiye'ye, yeni bir hayata Allah'ın izniyle kavuşturacaktır, buna inanıyoruz."