Bir şey değişir, her şey değişir...
"Beyan esas" ise yani yazıda adı geçenler "Bu haberler yalandır" diyor ise açıklama gönderir, açıklaması yayınlanır.
Şimdiye kadar böyle bir şey yapmışlar mı?!
Hayır!
"Savunma hürriyeti" nasıl kutsal ise gazetecilik mesleğinde "cevap hakkı" da öyledir.
Ortada böyle bir iddia var ise "gazeteci" olarak, bizlerin de bunu sorgulaması, cevap hakkına saygı duyarak yayınlaması "en doğal" kamu görevi diye düşünüyorum.
"Gazeteci'nin görevi" yerinde ve zamanında doğru soru'ları sormaktır.
İşte, cevap'ını arayan sorular:
1. Sayın Bakan, Denizcilik Danışmanı'nız Ali Kurumahmut'un, Türkiye Gemi İnşa Sanayicileri Birliği'nin iktisadi teşekkülü GİSAŞ Gemi İnşa Sanayi A.Ş.'de Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev aldığından haberiniz var mı?!
Haberiniz var ise bu durum sizce ne kadar etik bir davranıştır?!
2. Bildiğiniz üzere Kılavuzluk ve Römorkör Hizmetleri Yönetmeliği ilk taslağı Danışmanınız Ali Kurumahmut önderliğinde HızırReis Deniz, Selçuk Sert, Durmuş Ünüvar'ın da içinde yer aldığı bir ekip'le eski Müsteşar Suat Hayri Aka ve MED Marine Holding A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Şen'in yönlendirmesiyle hazırlanmıştır.
(Bu husus Ali Kurumahmut tarafından bazı toplantılarda/seminerlerde deklere edilmiştir.)
Soru:
İlk Yönetmelik Taslağı Med Marine A.Ş.'ye uygun olarak hazırlanmış ancak daha sonra bahse konu yönetmelik nasıl evrim değiştirerek bu hale gelmiştir?!
Ek soru:
Resmi Gazete'nin 31 Aralık 2018 tarih ve 4 mükerrer sayısında alelacele yayımlanan Kılavuzluk ve Römorkör Hizmetleri Yönetmeliği, daha önceki yönetmelik taslaklarında yer almamasına rağmen neden Türk Boğazları Bölgesi kapsam içerisine alınmıştır?!
Daha sonra tepkiler nedeniyle neden değiştirilip Yönetmelik'ten çıkarılmıştır?!
Bir başka soru:
Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Kılavuzluk ve Römorkör Hizmetleri Yönetmeliği hangi şirkete hizmet etmektedir?!
Yapılan değişiklikle birlikte rüzgarın yönü hangi teşkilata dönmüştür?!
3. 23.09.2019 tarihinde yayınlanan ngazete.com haberinde de belirtildiği ve Sayıştay raporunda da vurgulandığı üzere Tekirdağ'da bulunan Ulusal Deniz Emniyeti ve Acil Müdahele Merkezi'nin kabulünde 2.867.367.22 TL usulsüzlük yapıldığı açıktır.
- Sayıştay Raporu'ndan haberiniz var mıdır?!
- Söz konusu Rapor'dan haberiniz var ise gerekli soruşturmaları başlattınız mı?!
- Yine aynı ekip'in içerisinde yer alan bürokratlarınız'ın bu iş'in içinde de olması bir tesadüf müdür?!
- Söz konusu projenin şu anki durumu nedir?!
- Anılan projenin devri neden Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü'ne yapılmıştır?!
- Acaba KEGM tarafından bu merkeze bir çivi dahi çakılmış mıdır?!
- Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü'nün bu proje ile ilgili bir işletme modeli ve/veya nasıl işleteceği konusunda bir bilgisi var mıdır?!
4. Bakanlığınıza bağlı Liman Başkanlıklarınız'da neden devamlı bir sirkülasyon olmaktadır?!
Atanan Liman Başkanları'nın bir kısmı daha tecrübe kazanmadan görevinden alınmaktadır.
Denizlerimizde emniyet ve güvenliğe ilişkin olarak bu durum ne kadar kabul edilebilir?!
5. Yıllardır denizcilikte üst düzey aynı ve adı çeşitli olumsuzluklara karışmış bürokratları neden tercih ediyorsunuz?!
6. Bildiğiniz üzere Tekirdağ ili, Süleymanpaşa ilçesi, Barbaros Mahallesi mevkiinde bulunan Asyaport Liman A.Ş.'ye işletme izninde "dökme yük elleçlemesi" izni olmamasına ve Maliye Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğü'nün 05.11.2015 tarihli ve 27392 sayılı olumsuz görüş yazısına rağmen neden anılan bu limana dökme yük izni verilmiştir?!
Demem o ki:
Bu bölgede yer alan TDİ'den özelleştirme yoluyla alınan ve dökme yük izni verilen CEYPORT'dan yük kaymasına ve Asyaport'a 06.06.2018 tarih ve 45910 sayılı yazınız ile haksız şekilde yük yönlendirilmesi yapıldığı hususunda bilginiz var mıdır?!
Demem şu ki:
Bu bürokratlarınızın Asyaport Liman A.Ş. ve/veya ortakları olan kuruluşlarla ne gibi bağlantısı vardır?!
Bu yazıda maksat kimseye hakaret etmek değil, cevap arayan basit soruları sormak?!
Bu sözler hakaret değil, durum tespiti.
Soru sormak, kamu adına cevap aramak!
Konu ciddi’dir, ciddiyet’le araştırmak elzem’dir.
Bu tür durum'larda, hesap vermesi gereken kişiler, güç kullanarak bu süreç'leri önlemeye çalışsalar da, öyle ya da böyle yaptıklarının hesap'ını vermek zorunda kalıyorlar.
Kaynak: Ulaştırma Bakanlığı'nda ALTIN VURUŞ'LAR?! -3- - Cüneyt Şaşmaz