Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Konya’da bir otelde düzenlenen “Sürdürülebilir Tarım Üretimi Fiyat Politikası: Çiftçiye mi?, Faizciye mi?” konulu toplantıda konuştu.
“İKTİDARDAKİLER HALKI DEĞİL YANDAŞLARINI DÜŞÜYOR”
Türkiye'de tarımın geldiği durumun kendilerini kaygılandırdığını söyleyen Davutoğlu, “Bu toplantı için Konya’yı tercih etme sebebimiz Konya’nın bir tahıl ambarı olmasıdır. Konya tek başına Türkiye'nin ihtiyacını karşılayacak nitelikte. Ancak geldiğimiz tablo çok farklı. Bugün tarımda bulunduğumuz sorunları görünce üzüntü duyuyoruz. Ama kaygı duymak yetmez, çözüm üretmeliyiz. Baktık ki, iktidardakiler, halkı değil kendilerini, yandaşlarını düşünüyor. Ülke vatandaşlarımız yoksulluk cenderesindeyken 3-4 maaş alanlar, büyük kaynaklarla kamu bankalarından zengin edilenler büyüyorlar. Çiftçi, esnaf, işçi fakirleşiyor, emekli ay sonunu getiremiyor” dedi.
“EKONOMİK DENGELERİ BOZDULAR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, çiftçiye gübre, mazot ve yem desteğinde bulunma çağrısında bulunduğunu ancak iktidarın bunu yapmak yerine paraları yandaşlarına aktardığını kaydeden Davutoğlu şunları söyledi:
“Cumhurbaşkanı Erdoğan'a çağrıda bulundum; ‘200 milyar TL basacaksınız, çiftçiye mazot, gübre yem desteği verin. Çünkü pandemide yeni şeylerle karşılaşacak, tedarikte zorluklar yaşanacak' dedik.
Esnafın kira ve elektrik masraflarını karşılayın dedik. Bütün dünya böyle yaptı. Bunları yapmak varken ne yaptılar peki? Yeşilköy havalimanın pistlerini kırarak 3-5 şirkete para akıttılar. Yetmedi ihtiyat akçesini tükettiler.
128 milyar doları yok ettiler. Yandaş şirketlere kaynak aktarıldı. Paramız değer kaybetti. Tüm bunlardan en kötü etkilenen çiftçi oldu. Neden çünkü tüm maliyetleri dolar üzerinden. Geçen ayın açıklanan Üretici enflasyonu TÜİK’e göre bile artık yüzde yüz beş. Ne oldu? Ekonomik dengeleri bozdular.
TL değer kaybettikçe çiftçinin mazotu yemi arttı. Bu kez de dışarıdan ithalat yaptılar. Tarımda kendi kendimize yeten bir ülkeyken, bugün itibariyle net ithalatçı bir ülke olduk. Bunlar bu ülkenin toprağının bereketini yok ettiler. Üretimi bitirdiler. Ki bütün dünya biliyor ki, tarım olmadan yalnızca sanayiyle olmaz. Şu anda dünya böyle zor durumdayken gidip yurt dışı tarımını destekliyorlar”
“TÜRKİYE'DE BU KADAR FAİZCİ BİR DÖNEM HİÇ YAŞANMADI”
“Manevi değerler diyorlar bir de, ‘nas' diyorlar, bunların hepsi milleti kandırmaca” diyen Davutoğlu, “Bunlar faiz yasağını bilmezler. Kurdukları düzenle Kur korumalı mevduatında 850 bin kişinin hesabı var 80 milyon insanın parasıyla oraya kaynak aktarıyorlar. Türkiye'de bu kadar faizci bir dönem hiç yaşanmadı. 2016 yılında Türkiye’de 50 milyar dolarlık faiz ödemesi şimdi 280 milyar doları buldu. Cumhurbaşkanı hala faizle mücadelen bahsediyor. Açık bir şekilde sistem faizcilere çalışıyor. Faiz yasağı niye vardır Sayın Erdoğan? Fakiri korumak için vardır. Tefecinin daniskası bu iktidar. Ziraat Bankası’nın görevi faizi takip edip eve, arsaya el koymak mı yoksa çiftçiyi desteklemek mi?” ifadelerini kullandı.
“BU HALK HESABINI SORACAK”
Türk Lirası’nın son bir yılda yüzde 95 değer kaybettiğini belirten Ahmet Davutoğlu, “Tüm dünyada kriz var biz de var diyorlar. Bakın çarpıcı bir rakam vereyim. Ukrayna ile Rusya savaşıyor. Şu an Rus tankları Ukrayna'nın başkentini kuşatmış durumda. Ukrayna para birimi dolar karşısında bir senede yüzde 30 değer kaybetti. Rus rublesi de yüzde 65 değer kaybetti. Üzerinde al bayrak olan aziz Türk Lirası yüzde 95 değer kaybetti. Yazıklar olsun! Milliyetçilik lafla olmaz. Üzerinde al bayrak olan paranın değeri belirler bunu. Dolar 14,30 oldu şimdi. Bu fiyat çiftçiye direkt yansıyacak. Biz bu düzeni bitireceğiz, yanlıştakileri uyaracağız. Dinlemezlerse de bu halk hesabını soracak” şeklinde konuştu.
“FAKİRİN, ÇİFTÇİNİN YANINDA OLACAĞIZ”
Yepyeni bir kadro kuruduklarını ve partinin kurucularının işin ehli insanlar olduğunu ifade eden Davutoğlu, “Burada bu yepyeni kadroyu kurduk. Hepsi ilk defa bir partinin kurucuları arasında. Hepsi işinin ehli. Hepimiz çözüm üretiyoruz. Bunlar gidecek ve biz geleceğiz. Fakirin, çiftçinin yanında olacağız. Çünkü mevcut tabloda çiftçinin, değil tarımı sürdürebilmesi, yaşamını sürdürebilmesi bile zor görünüyor” şeklinde konuştu.
Toplantıda partinin tarımla ilgili alınması gereken önlemlere ilişkin planlarından öne çıkanlar şöyle:
-Çiftçinin alım gücünün korunması için pancar alım fiyatın posa ve kota katkı payları hariç en az 420 x 2,33 = 980 TL/ton olmalıdır.
-Ayrıca ürün değerinin tamamının ödendiği döneme kadar girdi kalemlerindeki maliyet farkları, çiftçi hak ediş payı ilave desteği olarak verilmelidir. Çiftçinin de enflasyon ve kur korumalı garantisi olmalıdır.
-Gelecek Partisi iktidarında alım fiyatları çiftçinin üretim maliyetindeki artış farkından yüksek olacaktır. Yıllık maliyet artışının en az % 50 fazlası üretim sürekliliğini koruma ve çiftçinin refah düzeyini geliştirme desteği şeklinde verilecektir. Devlet, kanun gereği (5488 sayılı Tarım Kanunu) vermesi gereken desteği (Milli Gelir'in % 1'i) vermekten kaçınmayacak ve çiftçinin hazineden alacağı ilave destekleme miktarı 8 Milyar USD tutarını bulacaktır.
-Gelecek Partisi iktidarında bu miktar eksiksiz, hatta fazlasıyla verilecektir. Kaynak sorunu olduğu kanaatinde değiliz. Gözü ve karnı doymaz müteahhitlere peşkeş çekilen para, üretimi destekleme alanına kaydırılsa, sorun çözülür.