Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun “oğlu ve prensi” diye bilinen, Dışişleri Bakanlığı döneminde Davutoğlu'nun özel kalem müdürlüğünü yapan, daha sonra dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün dış politika başkanı olan eski büyükelçi Gürcan Balık, örgüt üyeliğinden 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldıktan sonra adli kontrol şartıyla tahliye edilmişti.
Gürcan Balık'ın tahliye kararına Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı itiraz etti. Savcının itirazını kabul eden 30. Ağır Ceza Mahkemesi, Gürcan Balık'ın tahliyesini durdurdu. Gürcan Balık hakkında yeniden tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarıldı.
Balık, Ankara Adliyesi’ne getirilecek ve mahkeme heyeti kararı yüzüne okuyacak. Bu karar sonrası tekrar Sincan Cezeaevi’ne gönderilecek.
DURUŞMADA NELER OLMUŞTU
Ankara 29. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada 5 Aralık'taki celsede esas hakkındaki mütalaasını veren Savcı, Gürcan Balık hakkında örgüt üyeliğinden üst sınırda ceza talep etmişti.
Yaklaşık 29 aydır tutuklu olan Balık'a bugün son sözü soruldu. Öncesinde Balık ve avukatları duruşmada hazır ettikleri Prof. Baskın Oran ve Gürcistan eski Büyükelçisi Ahmet Burak Gürsel'in tanık olarak dinlenmesini talep etti. Mahkeme, sonuca etkili olmayacağı gerekçesiyle bu talebi reddetti ve Balık'a son sözünü sordu. Balık, şunları söyledi:
"Bu dosyada terör örgütü üyesi olduğuma dair tek bir delil yoktur. Ancak tanık ifadeleriyle oluşturulan bir tablo var. Bu ifadeler doğru değil. Diğer tanıklar da bunları reddetmiştir. Bank Asya raporunda sahte veri var. Bunu belgeleriyle ispatladık. Ben vatanıma, milletime 20 yıl hizmet ettim. 20 yıllık meslek hayatımla ilgili isnat edilen tek suç yok. Ben terör örgütü üyesi olsaydım, acaba birileri bunun sonuçlarını düşünebilir miydi? Tahliyemi ve beraatimi talep ediyorum."
Balık'ın bu sözlerinin ardından Mahkeme, kararını açıkladı. 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılan Balık, ev hapsi ve yurtdışı yasağıyla tahliye edildi.