Bakanlık, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) koordinasyonunda kalıcı konut çalışmalarını hızla sürdürüyor.
Bu kapsamda, depremlerden etkilenen 11 ilde evleri yıkılan ya da ağır hasar görenlerin konut ihtiyacının karşılanması için gelecek bir yıl içinde 319 bin, toplamda ise 650 bin konut yapılarak, hak sahiplerine teslim edilmesi planlanıyor.
Hazırlıkları tamamlanan yerlerde ilk kazmalar vurularak inşaatlara başlandı.
AA muhabirinin Bakanlıktan aldığı bilgilere göre, yerleşime açılacak alanlarda depremin yanı sıra heyelan, taşkın, kaya düşmesi ve diğer afet riskleri de tespit ediliyor.
Yeni yerleşim yerleri ile yıkılan ve ağır hasar gören mevcut yerleşim alanları, uzman ekiplerce morfolojik, jeolojik, jeofizik, jeoteknik, hidrojeolojik, sismotektonik, arazi kullanımı ve afet risk durumu açısından inceleniyor.
49 bin 835 metre sondajla zemin etüt çalışması
Bakanlıkça güvenli bir yerleşim alanı, "dirençli şehirler" için ihtiyaç duyulan planlama ve tasarım süreçleri yürütülüyor.
Bu kapsamda, Bakanlık ekiplerince en doğru yerleşim alanının belirlenmesi için deprem bölgesinde 154 noktada zemin etüt çalışması tamamlandı.
Ayrıca zemin etüdünde toprak numunelerinin alımı için yapılacak 4 bin 32 sondajdan 1630'u tamamlandı. Bu süreçte 154 alanda, 49 bin 835 metre sondajla zemin etüt çalışması yürütüldü.
"Mikro-bölgeleme" olarak tarif edilen zeminin depreme dayanıklılığını ortaya koyan, toprak yapısı etüt çalışmaları da 7/24 devam ediyor. Bölgede 52 bin 969 hektarlık alanda mikro bölgeleme ve ayrıntılı jeolojik etüt çalışmaları da sürüyor.
Eski yerleşim alanlarının zeminleri de detaylı inceleniyor
Bakanlık ekiplerince eski yerleşim alanlarının zeminleri de detaylı şekilde inceleniyor. Bu zeminlerde, tüm afet türleri için bir problem olması, fay hattına yakınlığı gibi durumlarda vatandaşı mağdur etmeyecek şekliyle imar kısıtlaması, bina yüksekliği ve yoğunluğunda azaltma dahil her türlü kısıtlamayı da içeren süreç yürütülüyor.
Bakanlıkça, şehirlerin yeniden ihya ve inşası için 11 ile 11 özel master plan çalışması yapılıyor. Plan çerçevesinde, ilgili kurum ile kuruşlar, yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları ve bilim insanlarıyla yapılan görüşmeler sonrası şehirlerin tarihi, sosyolojik, kültürel demografik yapısı koruma altına alınarak, tüm ihtiyaçlarını kapsayan bir gelecek planı hazırlanıyor.
Plan dahilinde, deprem bölgelerinde yeni yerleşim alanları ovadan dağlara doğru bir yerleşim modelinde, zemin kalitesine, fay hatlarına olan mesafesine bakılarak kurulacak.
İnşa sürecinde ise binaların depremlere karşı dayanıklılığı için radye temel üzerine tünel kalıp sistemi, tüm yapılarda titizlikle uygulanacak. Böylece afetlerde sarsıntıyı ve dolayısıyla hasarı en aza indiren çözümlerle depremzedelerin dayanıklı konutlarda, güvenle yaşamaları sağlanacak.
Afetlere karşı tedbirler Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Modeli ile alınacak
Öte yandan Türkiye'de şehirlerin afetlere daha hazırlıklı ve dirençli hale getirilmesi için oluşturulan Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Modeli, ülkeyi bütüncül bir afet hazırlığı ve yönetimi sistemine kavuşturmak için uygulanacak.
Koordinasyonunu Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'un yaptığı Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Modeli kapsamında yeniden inşa ve ihya süreci de dahil tüm afetlere karşı tedbirler için çalışacak 13 alt ihtisas kurulu oluşturuldu.
Yaşanan afetlere ilişkin tüm süreçlerin bilim insanlarıyla yürütüleceği bu ihtisas kurulları "Destek Hizmetleri ve Sosyal Politikalar", "Deprem ve Yer Bilimleri", "Hasar Tespit" "Enkaz ve Atık Yönetimi", "Şehirleri İnşa ve İhya", "Kentsel ve Kırsal Dönüşüm", "Mekansal Planlama", "Yeni Yapı Teknolojileri", "Coğrafi Bilgi Sistemleri ve Akıllı Şehirler", "İklim Dostu Yeşil Dönüşüm", "Kentsel ve Kırsal Altyapı", "Tarihi ve Kültürel Miras" ve "Kriz Yönetimi ve İletişim" alt başlıklarından oluşuyor.
Bu çalışma grubunda yer alan "Şehirleri İnşa ve İhya"sına yönelik alt ihtisas kurulunda, "Kalıcı konutlar için yeni yerleşim alanlarının belirlenmesinde mikro bölgeleme ve zemin etüdü çalışmalarına katkı sunulması"na yönelik çalışmalar öne çıkacak.