Göksun ilçesinde yaşayan Keleşce ailesi Pazarcık merkezli 7,7 büyüklüğündeki ilk depremin ardından Arslanbey Çiftliği Mahallesi'ndeki iki katlı evlerine yerleşti.
Bir süre sonra bazı ihtiyaçlarını almak için zihinsel ve bedensel engelli çocuklarını Metehan'ı evde bırakıp ilçe merkezine dönen anne Nurcan ile baba Durmuş Keleşce, bulundukları markette Elbistan merkezli 7,6 büyüklüğündeki depreme yakalandı.
İkinci depreme tek başına yakalanan 32 yaşındaki Metehan ise evin yıkılması sonucu enkaz altında kaldı.
Komşuların çabası ile enkazdan yaralı çıkarılan Metehan, yaşadığı korkuyu üzerinden atamadı. Büyük bir travma yaşayan Metehan, annesinin yanından bir an olsun ayrılmak istemiyor.
Anne Nurcan Keleşce, AA muhabirine, depremlerin ardından zor günler geçirdiklerini, evlerinin yıkılmasıyla engelli oğluyla çadırda yaşamlarına devam ettiklerini söyledi.
İlçe merkezinde alışveriş yaptıkları ikinci depremin ardından yaşadıklarını anlatan Keleşçe, "Orada ortalık ana baba günü oldu, bayılanlar oldu, ortalık birbirine girdi. Boş bir yere çıktım, komşumun çocuğuna annenleri ara köy ne durumda diye sor dedim. Çocuk annesini aradı annesi, 'yetişin evler gitti' dedi. Ben 'eyvah Metehan gitti' dedim. Geldim ki Metehan'ı çıkartmışlar, oturtmuşlar ellerinden kanlar akıyor." diye konuştu.
Sağlık ekibinin Metehan'a müdahale ettiğini, elinde ve dizindeki yaralara pansuman yaptığını aktaran Keleşce, "Ondan sonra çadıra çıktık. Çocuğun banyo ve tuvalet ihtiyacı oluyor. Kendi yapamıyor. Ben de sürekli peşindeyim." dedi.
"Yeni televizyonumuzu 3 gün kullanabildik"
Anne Keleşce, depremden sonra Metehan'ın da büyük korku yaşadığını, tuvalete bile tek başına gidemediğini dile getiren Keleşce, "İki kız, iki oğlan çocuğum var. Kızlar evli, oğlan da Sırbistan'da çalışıyor. Evimiz yıkıldı, Göksun'dakine de yıkım kararı verdiler. Sırbistan'daki oğlum yeni izne gelmişti. O geldikten 4 gün sonra deprem oldu. Yeni televizyon almıştı, 3 gün kullanabildik o da depremde kırıldı." ifadesini kullandı.
Yıkılan evlerinin kullanılabilecek malzemelerini enkazdan çıkardıklarını anlatan Keleşce, şunları kaydetti:
"Metehan hep yanımda, çadırda beraber kalıyoruz. Ben buraya geliyorum (yıkılan ev), kendi çadırda kalamıyor, arkamdan geliyor. Nereye gitsem beraberiz, peşimde geziyor. Tuvalete de gitse beni çağırıyor. Gündüz de olsa tedirgin oluyor. Depremde çok aşırı korkmuş ki onu üzerinden atamıyor."