Depremin ardından çeşitli kurumlar aracılığıyla ve kendi imkanlarıyla geldikleri Van'da yurtlarda misafir edilen depremzedelere, üç öğün yemek veriliyor, tüm ihtiyaçları da devletin imkanları ve hayırseverlerin yardımlarıyla karşılanıyor.
Depremzedelere sağlık, rehberlik ve psikolojik danışmanlık desteği de verilen yurtlarda, çocukların eğlenceli vakit geçirmeleri için etkinlikler düzenlenerek depremin olumsuz etkisinden uzaklaşmaları sağlanıyor.
Yakınlarını kaybeden, evleri yıkılan ya da ağır hasar gören depremzedelerle sürekli görüşen Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ekipleri, yaşadıkları travmayı atlatmalarını sağlıyor.
Gençlik ve Spor İl Müdür Yardımcısı Yalçın Özdemir, AA muhabirine, deprem bölgesinden kente gelen 918 kişiyi yurtlarda misafir ettiklerini söyledi.
Depremzede vatandaşlar için tüm imkanların seferber edildiğini belirten Özdemir, şunları kaydetti:
"Elimizden geldiği kadar kardeşlerimize destek olmaya, deprem psikolojini atlatmalarını sağlamaya çalışıyoruz. Bakanlığımız ile Valiliğimiz koordinasyonunda psikososyal destek veriyoruz. Çocuklar için oyun ve resim alanları oluşturduk. Görevlilerimiz ile gönüllülerimiz bu alanlarda çocuklar için etkinlikler yapıyor. Çocukların okullara giderek eğitimlerini sürdürmelerini sağladık. Depremzede vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını gidermek için tüm personelimiz canla başla çalışıyor. Üç öğün yemek veriliyor. Buraya gelen vatandaşlarımıza tüm kolaylıkları sağlamaya çalışıyoruz. Allah böyle bir afeti bir daha yaşatmasın."
"Dolap yatağın üzerine düştü"
Hatay'dan ailesiyle Van'a gelen 4 çocuk babası 70 yaşındaki Mehmet Remzi Öztay, deprem nedeniyle çok büyük acılar yaşadıklarını söyledi.
Göz yaşlarını tutamayan Öztay, şöyle konuştu:
"Bir anda sallanmaya başladık. Dolap yatağın üzerine düştü. Ben de aradaki üçgende kaldım. Deprem durunca kıyafetlerimizi giyinip aşağı inmek istedik. Tekrar sallanmaya başladı. Merdivenler yıkıldı. Kadın komşumuz kaçmaya çalışırken kucağındaki çocuğunun kolu yıkılan merdivenlerin arasında kaldı. Onu kurtardık. Bir alt katta ise bir aylık bebeği kucağında olan annenin kolu merdiven basamaklarının arasına sıkışmıştı. 'Kurtarın' diye bağırıyordu. Bebeği alarak dışarı çıktım. Kadını kurtarmak için geri döndük, başaramayınca ekipler yardımına geldi. Kadının kolunun kesilerek kurtarıldığını sonradan duydum."
Dört katlı binanın ikinci kat seviyesine kadar çöktüğünü anlatan Öztay, "Ablam ile 20 yıllık İngilizce öğretmeni yeğenimi, baldızımın 16 ve 21 yaşlarında oğullarını kaybettik. Büyük acılar yaşadık. Buraya geldik. Vanlılar bizi çok sıcak karşıladı. Destek oluyorlar. Yurtta imkanlarımız güzel. Üç öğün sıcak yemeğimiz veriliyor. Odalarımız rahat. Herkesten Allah razı olsun. Hayatımızı burada sürdürüyoruz. Görevliler gelerek bize destek veriyor, dertlerimizi dinlemeye çalışıyor." dedi.
"Sabaha kadar yalın ayak karda bekledik"
Adıyaman'ın Besni ilçesinden ailesiyle Van'a gelen 4 çocuk annesi 42 yaşındaki Hanım Ayaz da altı ahır olan iki katlı evlerinin depremde yıkıldığını ifade etti.
Sarsıntının çok uzun sürdüğünü ve şiddetli olduğunu dile getiren Ayaz, şöyle konuştu:
"Kapıda duran eşime çocukları almasını söyledim. Başı ile ayağından yaralanmıştı. Kendimizi dışarı attık. Evimiz bir anda yıkıldı. İki büyük çocuğumu okulları başlayacak diye kent merkezindeki pansiyona göndermiştik. O an depremin sadece bulunduğumuz alanda meydana geldiğini düşünerek 'Allah'ım sana şükürler olsun. Çocuklarımı iyi ki merkeze gönderdim' dedim. Daha sonra depremin birçok yerde olduğunu duyunca yıkıldım. Ne yapacağımızı bilemedik. Bir hafta sonra çocuklarımın seslerini duyabildim. Çocuklarım sağlıklıydı ama birçok arkadaşını, öğretmenlerini kaybettik. Çocuklarım depremden olumsuz etkilendi. Gece üstlerini örttüğüm zaman 'anne nereye kaçalım' diyorlar. Korkuyorlar."
Misafir edildikleri yurtta, her türlü hizmetten yararlandıklarını anlatan Ayaz, "Bize çok iyi bakıyorlar. Sıcak suyumuz var. Buraya gelene kadar banyo yapamadık. Kıyafet, ayakkabı gibi tüm ihtiyaçlarımız giderildi. Allah böyle bir acıyı hiç kimseye yaşatmasın. Bizimle ilgilenen herkese çok teşekkür ederim." dedi.
"TOKİ'nin yaptığı evler sağlam çıktı"
Gaziantep'ten ailesiyle gelen 3 çocuk babası 49 yaşındaki İzzet Parlak, "Evimiz birden sallanmaya başladı. Eşyalar üzerimize devrildi. Çocuklarımı alarak hemen aşağı indik. TOKİ'nin yaptığı evler sağlam çıktı. Burnumuz dahi kanamadı. Kar yağıyordu. Herkes binanın önüne yığıldı. O an ikinci bir deprem daha yaşadık. Artçılardan evlerimize giremedik. Üstümüze battaniye alıp sabahladık. Birkaç gün taziye evinde kaldıktan sonra Van'a geldik. Tüm ihtiyaçlarımız gideriliyor. Yerimiz sıcak. Böyle acıların bir daha yaşanmamasını temenni ediyorum." diye konuştu.