Devlet Opera ve Balesi (DOB) Genel Müdürü, tenor Murat Karahan, Operanın fuaye alanında, uluslararası festivallere ilişkin düzenlediği basın toplantısında, dünyayı etkisi alan salgın sürecinin sanat kurumlarını etkilediğini söyledi.
2019-2020 sanat sezonuna ilişkin bilgi veren Karahan, Devlet Opera ve Balesinin 2017-2018 sanat sezonunda 404 temsil, Ankara Devlet Opera ve Balesi sanat sezonuna geç başladığı için 2018-2019'da 373 temsil, 2019-2020'da sanat sezonunda ekim-şubat aralığında ise 434 temsil gerçekleştirildiğini kaydetti.
2017-2018'de 184 bin 690 seyirci, 2018-2019'da 192 bin 878 seyirci, bu sene ise ekim-şubat aralığında 233 bin 135 seyirciye ulaştıklarını dile getiren Karahan, "2019-2020 Ekim-Şubat döneminde 6 milyon 258 bin 203 lira hasılat yaptık. Yüzde 100'e yakın bir artışımız var. Bu bizi mutlu ediyor. Demek ki doğru işler yapabilmişiz. Halkımızın teveccühü var. Seyirci sayımızda gözle görülür bir artış var." diye konuştu.
2019'da festivallerde 63 bin 520 izleyiciye ulaşıldı
Festivallerde de 2018'de, 34 temsilde 46 bin 185 izleyiciye ulaşırken 1 milyon 459 bin 597 lira hasılat yaptıklarını, 2019'da ise 59 temsilde 63 bin 520 izleyiciye ulaşarak 2 milyon 457 bin 68 lira hasılat yaptıklarını kaydeden Karahan, "Bu sene de festivaller için hedefimizi yükseğe koymuştuk, rakamlarımızı 2'ye katlamayı planlıyorduk. Gelinen noktada sanat faaliyetleri durma noktasına geldi. Biz de normalleşme süreci ile faaliyetlerimize yavaş yavaş başladık." ifadelerini kullandı.
Oturma düzeninde Almanya'da yapılan çalışma baz alındı
Karahan, Amerika, İspanya, Rusya, İtalya ve Hollanda gibi ülkelerin bale topluluklarının Ocak 2021'e kadar kadar tüm temsillerini iptal ettiğini belirterek, Avrupa'da birkaç tane opera evinin, ayda bir iki kere, bir ya da iki kişilik koreografilerle temsillerini yapacaklarını aktardı.
Operada da durumun farklı olmadığını, La Scala Operası'nın, konserlerine ufak ufak başladığını belirterek, şunları söyledi:
"Dünyada da sanata dönüş biraz sembolik noktada ve konser ağırlıklı. Opera ve balede 200, 300 kişi bir araya geliyor. Bunun saçı ve makyajı var. İnsanlar birbirine yakın mesafede çalışıyorlar. Dünyayı yakından takip ettik. Dünya büyük opera temsillerinden kaçınıyor. Biz Devlet Opera ve Balesi olarak konserlerimize başladık. Salgın koşullarında konserlerdeki oturma düzenini Almanya'nın önde gelen senfoni ve filarmoni orkestraları yöneticileri ile Berlin Üniversitesi bilim adamlarının birlikte düzenledikleri bir çalışma vardı, onu baz aldık."
Karahan, yaylı, üflemeli ve diğer enstrümanları icra eden sanatçılar ve diğer sanatçılar için alınacak geniş önlemlerin yer aldığı çalışmadan detaylar aktardı.
Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü ve Devlet Tiyatroları ile ortak düzenledikleri Bodrum Kaleiçi Etkinliklerine "The Fun Time of the Opera" ile başladıklarını, seyircinin beğenisini kazandıklarını söyleyen Karahan, minimal hale getirdikleri orkestrasız olarak Hisseli Harikalar Kumpanyası eserini sahneleyeceklerini, "Akdeniz Esintileri" konserini ve "3 Tenor Konseri"ni düzenleyeceklerini belirtti.
"Bodrum Bale Festivalini iptal ettik"
Karahan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"6 şehrimizin bale başkoreografları ile istişarelerde bulunduk. Onların önerileri doğrultusunda 'Bodrum Bale Festivali'ni yapmama kararı aldık ve üzülerek iptal ettik. Dünyada bale festivali yapan ülke yok. Dünyada bale sanatı durmuş durumda. 'Opera ve bale festivalleri' diye geçen festivallerimizde baleyi de operayı da iptal ettik. Büyük ölçekli operalarımızı da iptal ettik. Konser ağırlıklı, çok nitelikli, keyifli özel konserler planladık."
Karahan, 21-28 Temmuz tarihlerindeki Efes Opera ve Bale Festivali kapsamında, 21 Temmuz'da "Avrupa ve Osmanlı Saray Müziği Konseri"ni, 26 Temmuz'da İzmir Fuar Açıkhava Tiyatrosu'nda "The Fun Time of The Opera"sını ve 28 Temmuz'da "7 Tenor Konseri"ni yapacaklarını söyledi.
"Turneler de çok fazla olmayacak"
5-12 Eylül tarihlerindeki 27.Uluslararası Aspendos Opera ve Bale Festivalinde ise 5 Eylül'de "Gala Konseri"ni, 9 Eylül'de "3 Soprano - 3 Bas Konseri"ni, 12 Eylül'de ise "Genç Opera Yıldızları" konserini seyirci ile buluşturacakları bilgisini veren Karahan, "11. Uluslararası İstanbul Opera Festivali" kapsamında ise 19 Eylül'de "7 Soprano", 22 Eylül'de "Barok Gecesi Konseri", 26 ve 27 Eylül'de "Saraydan Kız Kaçırma" operasının izlenebileceğini belirtti.
Karahan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Konserlerin tamamı açık havada düzenleniyor. Hepsinde yarı yarıya seyirci alınacak ve şaşırtmalı düzende hem önden, arkadan bir boş koltuk bırakılacak. İçeri girerken maske zorunluluğu var. Tüm önlemlere rağmen herkesin öz kontrollerini yapması gerekiyor. Hijyene dikkat etmek çok önemli. Biz sanatın ışığını devam ettirmek istedik. Belki sembolik noktada devam ettik ama dünyadaki örnekleri baz almayı tercih ettik. Dünyada bütün opera temsilleri yüzde 90 olarak konserlere çevrildi. Biz de bunu izlemek istedik. Turneler de çok fazla olmayacak. Sahnenin el vermediği noktalarda orkestra sanatçı sayımızı da düşürüyoruz. Sanatçılarımız için de seyricilerimiz için de önlemlerimizi had safhada aldık. Seyircilerimizi sanatsız, müziksiz bırakmak istemedik."