Didem Soydan, YouTube’daki ‘Buralarda Neler Dönüyor Bir Bilsen’ programına konuk oldu. İşte açıklamaları...
Hastalıkla ilgili korkum var. Babamı o nedenle kaybettim. Travması kaldı. Kristal kürem olsa korktuğum şey başıma gelecek mi onu öğrenmek isterdim.
Zayıf yönlerimle onları göstermeyerek başa çıkıyorum. Annemden böyle gördüm.
Lisede zayıflıktan ölüyordum. 35-40 kilo kadardım. Okulun en havalı kızları Harley Davidson bot giyiyor. Tıknaz kısa boylular. Ergenliğe benden daha önce girmişler, ben ise Safinaz. Annemle bot almaya gittik. Çubuk kraker o botun içine girer mi? Ayakkabıcıya da
Peçete biriktiriyorum. Anneannem hâlâ gittiği günlerden bana peçete topluyor. Onun hatırına devam ediyorum.
New York’a taşınırken her şeyimi dağıtmak zorunda kaldım. Kütüphanemi bile verdim.
Sevgili seçimlerimde sadece burca dikkat ettim. Belli burçlar benim hayatımda yok. Hayatımda olan insanların hepsi eylül ocak arası doğmuştur.
Lezbiyenlerden paragraflarca mesajlar alıyorum. Çoğu benim gizlediğimi düşünüyor ve doğru yola gelmeye çağırıyor. Bugüne dek öyle bir ilgim olmadı. Olursa hemen söylerim.
Üç sene önce New York’tan gelir gelmez jetlag halimle kulübe gittim. Alkol mideme dokundu. Bulunduğumuz alandan tuvalete yetişmeye imkan yok. Mutfağa koşup bir kaseye kustum. Onu da dolabın üstüne bıraktım. Çıkışta da basın geldiği için kabı alıp dökemedim.
Eve ayakkabıyla girmem. Ama fantezi için özel ayakkabılarım var.
Cinsel yönelimimi sorguladığım zamanlar tabii ki oldu. Bu konuda gizli saklım yok. Benim için bir önem arz etmiyor. Öğrendiklerimiz ve bize öğretilenler arasında uçurumlar var. Bu zamana dek ilişkilerim hep heteroseksüel kişilerle oldu. Ama mesela New York’tayken bir kız, bir erkek gibi peşime düştü. Onunla ilgili hiçbir şey beni ne duygusal ne de cinsel olarak çekti.