Yeni Akit gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak, 'Acil eylem plânı: Kenevir' başlığıyla yayımlanan yazısında kenevir üretiminin önemine değindi. "Bu korona günlerinde, CoVID belası başımızda iken, belki de ilk yapmamız gereken şey dağa-taşa kenevir ekmek olmalı" diyen Dilipak, "Bu iş sadece bir ekonomi meselesi değil, bu Milli Güvenlik sorunudur. Sağlık sorunudur" ifadesini kullandı.
Dilipak, Dünya'nın ciddi bir radyoaktif kirlenme tehdidiyle karşı karşıya olduğunu belirterek "Bütün boş alanlara kenevir ekilmeli ki, ihtiyacımız olan oksijeni oradan alabilelim. Ve ortamdaki radyoaktiften bu vesile ile kurtulabilelim. Kanserleşen toprağımız ıslah edilsin, hayat kaynağımız olan yeraltı suları, zehirlenen kanserleşen topraktan süzülürken kirlenmesin" diye yazdı.
Başından beri 'koronavirüsün arkasına saklanan tehdide karşı' Milli Savunma Bakanlığı (MSB) ve Milli Güvenlik Kurulu'nun (MGK) konuyu gündemlerine almaları gerektiğini söylediğini anlatan Dilipak, şöyle devam etti:
'Kenevirin her şeyine muhtacız'
"Kenevirin her şeyine muhtacız. Köküne, yaprağına, lifine, gövdesine, tohumuna varana kadar her şeyine. THC’sine de muhtacız CBD’sine de. Afyon ilimizin adı üstünde afyon. Afyon Alkoloid fabrikasında afyon üretiliyor. Herkes afyon mu kullanıyor. Türkiye’nin ilk 500 firmasından biri bu fabrika. Buradan zehir yayılmıyor, Şifa yayılıyor. Kenevirden ille de esrar üretilmez. Aynı maddeyi farklı bir şekilde işletirseniz şifa kaynağı olur.
'Tiner, aseton daha ucuz, her yerde bulunuyor ve daha tehlikeli'
Esrar diye bu bitkiyi boykot ediyorsunuz; tiner, aseton daha ucuz, her yerde bulunuyor ve daha tehlikeli. Bütün hırdavatçılarda, eczanelerde, kırtasiyecilerde, inşaat malzemesi satılan her yerde bunları bulabilirsiniz. Herkes tinerci mi oldu! Niye tineri yasaklamıyorsunuz!
Bu bitki genel anlamda Allah’ın bir rahmeti. Havayı, suyu, toprağı temizliyor. İnsana, hayvana, diğer bitkilere faydası var. Tarım ve hayvancılıkta kaliteyi ve verimliliği artırıyor. Nasıl bir tuzağa yakalandı ise taşları toprağa bağlamışlar, köpekler sokakta. Bir yandan hastayı ventilatöre bağlayıp oksijen veriyorsunuz, öte yandan; yaşlı, astım hastası, zor nefes alıp verenlere maske üstüne maske taktırıyorsunuz.
'Kenevirin bin tane faydası var'
Kenevirin bin tane faydası var, bir tek dişisinin tepe filizinden esrar yapılıyor diye, bütün ürüne yasak getiriliyor. Kaldı ki, THC doğru kullanılırsa, eroin, kokain ve bonzainin tedavisinde kullanılabilir. Alkol daha tehlikeli o serbest. Zaten bu gidişle alkol tüketimi patlayacak. Adamlar eskiden evde çocuklar var, hanım alkol kullanmıyorsa, evde içmiyordu. Şimdi meyhane hem pahalı hem de erken kapanıyor. Millet evde içmeye başladı. Bu da hem kavga sebebi, hem de çocuklara kötü örnek oluyor.
'Güya bizde esrar yasak'
Bakın istatistikler ortada. Alkol kullanımında ilk beşte şu iller var: İstanbul, İzmir, Mersin, Denizli ve Manisa. Esrar, İstanbul’da en çok kullanılan uyuşturucu. İstanbul; Barselona, Berlin, Münih gibi şehirlerin yer aldığı listede esrar kullanımında oransal olarak 2. sırada yer aldı. Bu ülkelerin bazılarında esrar serbest. Adana İstanbul’un nüfusunun 13’te biri ama Adana’da kullanılan esrar neredeyse İstanbul’la aynı. Adana dünyada oransal açıdan 3. sırada. Güya bizde esrar yasak. Bu nasıl bir yasak, nasıl böyle bir sonuçla karşı karşıya kalıyoruz."
Dilipak, ilgili kurumlara kenevir konusunda çağrıda bulunduktan sonra "Kenevir sağlıktır. Kenevir ekonomidir, kenevir hemen hemen hayatın bütün alanlarına katma değer sağlayan bir üründür. Tekstilde, gıdada, savunmada, sanayide, ilaç ve kozmetik sanayiinden, selülozu ile lifi ile bio kütlesi ile tohumu ile yağı ile gerçekten eşsiz bir nimettir" ifadesini kullandı.