DİLİPAK BUGÜN UŞAK DAVASINDA YARGILANDI

DURUŞMA 20 ŞUBAT 2023’E ERTELENDİ. Gazeteci/Yazar Abdurrahman Dilipak, bugün, Uşak eski valisi Funda Kocabıyık’ın Notlandırarak RT ettiği için müşteki olduğu davaya...

Gazeteci/Yazar Abdurrahman Dilipak, bugün, Uşak eski valisi Funda Kocabıyık’ın Notlandırarak RT ettiği için müşteki olduğu davaya Avukatı Faruk Keleştimur vekaleti ile Uşak 1. Asliye Ceza Mahkemesinde görülmekte olan (2021-629-E) sayılı dava ile ilgili gönderdiği 3 sayfalık ek savunmasında, sosyal media yasasındaki değişiklik sebebi ile yeni yasasa ile birlikte, RT ettiği mesajın asli sahibi hakkında açılan davada verilen para cezasına ilişkin istinaf kararının beklenmesini talep etti.

Kocabıyık’ın suç duyurusunda bulunduğu davada mesajın asli sahibi, Kocabıyık’ın kocası hakkında, kocasının kendi yazısına atıfla “FETÖ’cü olduğu” ileri sürülürken, halkı CoVID tedbirlerine uymadığı için azarlamasına karşı kendinin bu kurallara uymaması eleştiriliyordu. Dilipak’ta “biri böyle yapmış olabilir, ama her vali aynı değil” diye, eski vali Recep Yazıcıoğlu’nu örnek göstermişti.

Dilipak 3 bölümden oluşan yazılı savunmasında, CoVID ile ilgili iddialarının doğruluğuna dikkat çekmek için, Viranşehir savcısı Eyyüb Akbulut’un görevden alınması ile ilgili yargılamanın sonucunda beraat ettiği bilgisine de yer verdi.

Duruşmaya katılan olmadı. Avukatlar mazeret gönderdiler. Mahkeme, asıl davanın istinaf kararının beklenmesine karar verdi ve duruşmayı 20 Şubat 2023 saat 10.00’a erteledi.

EK:

1-Ara karar / 1 Sayfa

2-Dilipak’ın ek savunması / 3 Sayfa

Uşak 1. Asliye Ceza Mahkemesine Uşak 10.10.2022 Dosya No :2021/629 Esas Sanık : Abdurrahman Dilipak Müşteki :Funda Kocabıyık Konu :Dava süresindeki gelişmeler itibarı ile iddianame ve dava ile ilgili gelişmeler, konunun usul ve esas açısından çok yönlü yeniden değerlendirilmeye tabi tutulması yönünde en ifade mahiyetindeki arzla ilgilidir. AÇIKLAMALAR 1-Ben bu davada tali olarak sanığım. Dava konusu olan asıl mesajın sahibi, Ümit Karaca’dır ve onun hakkında, bana dava açıldıktan sonra dava açılmıştır. Ve bu davalar birleştirilmeden, farklı bir mahkeme süratle karar vermiştir ve bu karar aylardır İstinafta beklemektedir. Benim RT ettiğim mesajdaki düşüncelerim suç isnadına konu değildir. Dolayısı ile İstinaftaki Karaca kararının bu açıdan beklenmesi gerekir. 2-Funda Kocabıyık görevden alınmıştır. Her ne kadar görevden alınma gerekçesi açıklanmasa da, alınma sebebi olarak 2 konu öne çıkmaktadır. 2.1-Kocasının Osman Kavala’nın tutukluluk halinin devamı ve mahkumiyet kararına ilişkin tepkisi, bu çerçevede ayrıca başka gazeteciler ile Hüseyin Kocabıyık’ın FETÖ iltisakına ilişkin yayınlar sebebi ile açılan davalar ve toplumda, sosyal media’da bu yöndeki tartışmaların devam ediyor olması, 2.2-Müşteki, sabık Uşak valisi’ninCoVİD yasakları uygulamasına ilişkin açık alanda denetim sırasındaki agresif, asabi, uslub olarak hoş olmayan kaba hal, tavır, beyan ve uygulamaları.. Gelilen noktada, 1. Konu, dava konusu Twitter’dekiRT edilen ana mesajda FETÖ’cü olmakla suçlanan Hüseyin Kocabıyık hakkında, bu isnad daha önce defalarca, kendi söz ve yazılı beyan ve ifadelerindeki açıklamalarına mebni olup, son görevden alma kararı da bu iddiaları doğrular niteliktedir. Bu durum, bakanlık emrine alma ve görevden alma konusunda açıkça beyan edilmese de, basında ve siyasi mahfillerde bu konu açık ve net bir şekilde tekrar tekrar beyan ve ifade edilmiş ve bu konuda aksi yönde bir açıklamada da bulunulmamıştır. AKTÜEL GERÇEKLİK açısından bu durum HUKUKİ açıdan yeterli bir delil / karine niteliğindedir. Bu durum çok daha önce de defalarca basında, FETÖ ile ilgili siyasi polemiklerde doğrudan ve dolaylı olarak dile getirilmeye devam etmiştir. HüseyinKocabıyık’ın OsmanKavala’nın mahkumiyeti ile ilgili açıklaması, FETÖiltisakı ile 2 ilişkilendirilmeye devam da etmektedir. Bu durum Funda Kocabıyık’ın İçişleri Bakanlığı tarafından merkez emrine alınması ve daha sonra Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile görevden alınması ile sonuçlanarak hem başkanlık ve hem de bakanlık seviyesinde idari bir karara dönüşmüştür. 2. olarak; zaten müşteki o günkü tavrı ile basında, sosyal media’da ve özellikle Twitter’de yoğun eleştirilere sebeb olmuş, İçişleri Bakanlığı “konunun fazla abartılmaması gerektiği” yönündeki açıklaması ile, uygulamanın “maksadı aşan bir hal” olduğunu kabul etmiştir. Yani, eleştirilen “kamu görevlisi” ya da “kamu görevi” değil, kamu görevlisinin kamu görevi sırasında, hukuka, teamüle aykırı kaba, kışkırtıcı, yurttaşları azarlayan, istiskal eden hal, hareket ve beyanlarıdır. İdarenin kabullenmediği, açıklama yaparak tavzih gereği duyulan, toplumda infiale sebeb olan bir uygulama sebebi ile, Kamu görevlisine karşı, kamu görevi dolayısı ile yapılan eleştiri şeklinde bir tanımlama gerçeği yansıtmamaktadır. Unutmamak gerekir ki, kamu otoriteleri, ne söyledikleri ve ne yaptıkları kadar bu söylenilen sözlerin ve davranışların nasıl anlaşıldığına da dikkat etmeleri gerekir. Bu anlamda söz ve davranışlarının efradına cami, ağyarına mani bir şekilde olması gerekir. Ziya yaptıkları görev, vekaleten ve kamu hizmetine yönelik hizmet nitelikli bir memuriyettir. Haddinden fazla şiddet ve öfke içeren beyanların ve davranışların gayedeki hikmeti yokettiği bilinen bir gerçektir. Daha önce de ifade ettiğimiz gibi, “Kamu görevlisi”, eleştirdiği konuda kendisi maske ve mesafe kurallarını ihlal ederek kötü örnek olmasının ötesinde, uslub olarak adaba aykırı, kırıcı, kışkırtıcı, aşağılayıcı, bir kamu görevlisine yakışmayan, buyurgan, tepeden bakan bir uslubundan dolayı eleştirilmiştir. Ve görevden alınması aynı zamanda bu uygulama ile ilgilidir. Dolayısı ile “Kamu görevlisi” ve “kamu görevi” iddiasının hukuki teminatı ve dayanağı yoktur. Görevini sui istimal vardır. Dolayısı ile bu süreçte yaşanan olaylar, iddianamedeki tesbit ve isnatların hukuki açıdan geçerliliğini yitirmesi ile yeni bir durumla karşı karşıya gelindiği aşikardır. Bu iddianame ile bu dava bu şekilde sürdürülemez. Esasen, konunun uyuşmazlık mahkemesine taşınması gerekir. Asli fail ile RT ile iştirakten fail davaları, benden çok asıl mesajı sahibi Ümit Karaca yönünden önem taşımaktadır. Açılan, devam eden, dava ile doğrudan ve dolaylı olarak açılan davalar ile ve konu ile ilgili soruşturma, İstinaf süreci davalar ve kararlar birbiri için emsal teşkil edecek niteliktedir. Gelinen noktada bir hukuk karmaşası söz konusudur. Bunun ayrıca değerlendirilmesi gerekir. 3-Öte yandan, ayrıca internet / Sosyal Media yazışmaları konusunda yeni bir yasal düzenlemeye gidilmiştir.Yasa TBMM’de oylanmış, Cumhurbaşkanlığınca imza ve Resmi Gazetede yayınlanma aşamasındadır. Konunun bu açıdan yeniden değerlendirilmesi gerekir. Kaldı ki, bugün gelinen noktada CoVID, Aşı, ilaç, maske, mesafe, HES Kodunun haksız / Faydasız hatta zarar verici, hukuk dışı, kamu sağlığı ve hasta hakları, kişisel verilerin korunması gibi konularda hak ve hukuk ihlali anlamına geldiği, Aşı ve PCR ile ilgili alınan ONAM’ların Hak ve Hukuka aykırılığı bugün dünyaca kabul edilen bir gerçek haline gelmiştir. Ve bir çok ülkede, bu uygulamalara ilişkin karşı davalar açılmaktadır. Bugün kalpden ölüm 3 vakaları bu konu ile ilişkilendirilmektedir. Bu konuyu ilk dile getiren kişilerden biri olarak ben, bu konuda sözcülük yapan biriyim. Ulusal ve uluslararası camida aktif, akademik tartışmalara katılan, tebliğ sunan biriyim. Aktivitelerimi başından itibaren www.Dilipak.com ve www.5gvirusnews.com ‘da görmek mümkündür. Bu tür olaylar karşısında tavrım, tepkim, uslubum, ilkelerim hakkında Twitter ve İnstagram, YouTube, FaceBook hesabıma, bakılabilir. Bu anlamda benim bu tartışmalara ilgisiz kalmam, görmezden gelmem sözkonusu değildir. Dava konusu olayda da yol ve yön gösterici bir rol üslendim. O günkü ve daha sonra sosyal media’da yer alan eleştirilere bakılırsa çok fazla kişi, çok daha ağır ifadeler kullanmıştır. Tekrar hatırlatmak gerekir ki, gazetecilerin artırılmış eleştiri hakkı, kamu görevlilerinin artırılmış tahammül yükümlülüğü vardır. Bu konu ile görevden alınan savcı hakkında yapılan yargılamada Viranşehir savcısı Eyüp Akbulut beraat etmiştir. Öte yanda, hukuk yolu, bir hakkın korunmasına yöneliktir. Ancak, bu davanın bu şekilde devamı, esasen eleştiri konusu yapılan bir haksızlıkla ilgili olarak toplum vijdanındaki yarayı derinleştirmekten başka bir işe yaramamaktadır. Mahkemeler “Millet adına” karar verir. Ma’şerivijdanda olayın yankısı bellidir. Yargılamanın uzaması, bu yankıyı sürekli kılmaktadır. Ve toplumda hakikatı söyleyenlerin baskı altına alınmaya çalışıldığı gibi bir anlayış giderek güç kazanmaktadır. Ve davanın sürdürülmesi, davalıdan zor, davacının korumaya çalıştığı itibarına zarar vermektedir. NETİCE ve TALEP :1-İstinaftaki Ümit Karaca davasının beklenmesi gerekir. 2-Davanın hangi mahkemede görülmesi gerektiğine dair, Karaca ve Dilipak davası açısından değerlendirilmesi gerekir 3-TBMM’de sosyal media ile ilgili yeni bir düzenlemeye gidilmiştir. Bu konunun dava açısından incelenmesi gerekir. 4-Davacı kişi artık aynı görevde değildir. Teamüle göre görev süresini doldurmadan merkeze alınmıştır. Görevden alınma sebebi resmen açıklanmasa da, bunun dava konusu olayla ilgili davranışı ve eşi ile ilgili tartışmalardır. Bu konular zaten Ümit Karacanın ana mesajında belirtilen konulardır. Olay aktüel, gerçek olunca esasen dava konusu olmaması gerekir. Durumu bilgilerinize arzeder, saygılar sunarım. Adalet istiyorum!

T.C. UŞAK 1. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ DURUŞMA TUTANAĞI DOSYA NO : 2021/629 Esas DURUŞMA TARİHİ : 10/10/2022 CELSE NO : 3. HAKİM : FATİH MEHMET TOSUNER 35259 CUMHURİYET SAVCISI : Hasan ÇELİK 211410 KATİP : Gülsüm KARALI 66095 Belirli gün ve saatte 3. celse açıldı. Açık yargılamaya devam olundu. Duruşmaya gelen olmadığı görüldü. Sanık müdafii Av. Faruk Keleştimur'un mahkememize göndermiş oldukları 10/10/2022 tarihli dilekçeleri ile sağlık sorunları sebebi ile mesleki mazeret bildirdikleri ve mazeretini belgelediği anlaşıldı. Katılan vekili Av. Doğuş Yeşilgül'ün mahkememize göndermiş olduğu 08/10/2022 tarihli dilekçeleri ile mesleki mazeret sunduğu, duruşma gününün uyap sisteminden öğrenmesine karar verilmesini ve şayet karar verilecekse hakaretin sabit olmasından dolayı sanığın cezalandırılmasına karar verilmesini talep ettiği anlaşıldı. Sanık müdafii Av. Faruk Keleştimur'un mahkememize sunmuş oldukları "müvekkilin yazılı beyanlarından sunulmasından ibarettir" dilekçeleri ve ekindeki 10/10/2022 tarihli sanığın beyanlarını içerir dilekçe sunduğu anlaşılmakla, dilekçeler okundu. Dosyasına bırakıldı. Yine sanık müdafiince 24/05/2022 tarihli müvekkili Abdurrahman Dilipak'a ait beyan dilekçelerini sunmasına ilişkin yazılı beyan ve ekinde sanığın 21/05/2022 tarihli yazılı ek beyanlarını sunmasına konulu yazılı beyanları ve ekleri okundu. Dosyasına bırakıldı. Katılan vekili Av. Doğuş Yeşilgül'ün mahkememize 27/04/2022 tarihli sanığın beyanlarına karşı beyanlarını sunmasına konu dilekçe içeriği okundu. Dosyasına bırakıldı. Mahkememiz bir önceki duruşmasının (2) nolu ara kararı uyarınca Uşak 4. Asliye Ceza Mahkemesine yazılan yazıya verilen cevapta, dava dosyalarının istinaf ve tebliğ aşamasında olduğundan kesinleşmediğinin bildirildiği anlaşıldı. UYAP sisteminden yapılan kontrolde mahkeme ilamının henüz kesinleşme şerhinin verilmediği anlaşıldı. İddia makamından soruldu. Sanık müdafii ve katılan vekilinin mazeretlerinin kabulü ile Uşak 4. Asliye Ceza Mah.ne yeniden müzekkere yazılarak mahkemelerinin 2021/230 esas sayılı dava dosyasının istinaftan dönüp dönmediği hususlarının ve dönmesini müteakip istinaf ilamının bir suretinin gönderilmesinin istenilmesine karar verilmesi talep olunur dedi Dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ İSTEMGİBİ: 1-) Sanık Abdurrahman Dilipak müdafii ve katılan Funda Kocabıyık vekilinin mazeretlerinin kabulü ile gelecek oturum gün ve saatinin UYAP sisteminden öğrenmelerine, 2-) Uşak 4. Asliye Ceza Mah.ne yeniden müzekkere yazılarak mahkemelerinin 2021/230 esas sayılı dava dosyasının istinaftan dönüp dönmediği hususlarının ve dönmesini müteakip istinaf ilamının bir suretinin gönderilmesinin istenilmesine Beklenilen dosyanın İstinaf aşamasının alacağı süre, mahkememiz duruşma salonunun tek oluşu T.C. UŞAK 1. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ Duruşma Tar: 10/10/2022 Dosya No : 2021/629 Esas UYAP Bilişim Sistemindeki bu dokümana http://vatandas.uyap.gov.tr adresinden mUG8uhI - gYS1LJz - lmBHk0Y - rWEC1M= ile erişebilirsiniz. ve 1/2 yetki ile yetkili Mahkemelerden olduğundan duruşma salonu paylaşılmakla ve diğer günler dolu olduğundan Bu nedenle duruşmanın 20/02/2023 günü saat 10:00 bırakılmasına karar verildi. 10/10/2022 Katip 66095 e-imzalıdır Hakim 35259 e-imzalıdır

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri