Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak kendi mahallesine “Neyi kazanmak istiyorsunuz?” sorusunu sorduğu bugünkü yazısında “Hay Allah, hani biz, ‘mallarımız, canlarımız, sevdiklerimiz Allah yolunda feda olsun’ diyenlerdendik! Hani ‘ey şehit’ diye ezgiler söylüyorduk. Hani 'rıza' yolunda çileye razıydık” diye yazdı.
“Neyi kazanmak istiyorsunuz, alınıp satılan bir şey mi istediğiniz? Mal, mülk değilse; şan, şeref, makam, mevki mi? Bunlara ulaşamayınca kaybetmiş mi oluyorsunuz? Peki, bunlar ne kadar değerli olursa olsun, bunları vererek daha değerli bir şey almak istemez misiniz?” sorularını soran Dilipak, şöyle devam etti:
“Hay Allah, hani biz, ‘mallarımız, canlarımız, sevdiklerimiz Allah yolunda feda olsun’ diyenlerdendik! Hani ‘ey şehit’ diye ezgiler söylüyorduk. Hani “rıza” yolunda çileye razıydık. Biliyorduk ki, ‘bize hayır gibi gelen şeylerde şer, şer gibi gelen şeylerde Allah hayır murat etmiş olabilir’di ve ‘Allah bizi mallarımız, canlarımız ve sevdiklerimizle, kimi zaman artırarak, kimi zaman eksilterek imtihan edecek’ti. Ve O, bizi her zaman ‘sabredenlerden, şükredenlerden, direnenlerden bulacaktı’. Hani hayat ‘iman ve cihad’dan ibaretti! Cihad’ı da artık dilimize almıyoruz. Çünkü Cihad’dan anlaşılan artık ‘kelle kesmek’ şeklinde anlaşılıyor nerede ise.. Terörle ilişkilendiriliyor. “
“Düşmanlarım bana ne yapabilirler ki, sürgün edilmem hicret, hapsedilmem halvet, öldürülmem şehadettir” sesini eskisi kadar duymadığını yazan Dilipak,”Cezaevi onun için yeniden doğuş için bir ana rahmine döner” diye yazdı.
İnsanoğlunun heva ve heveslerinin emzirdiği arzularının çoğunun dua ile istenen bela olduğunu ifade eden Dilipak, “Onun için günde 40 kez, ‘bana hakkı hak, batılı batıl göster, hakta toplanmamızı nasib et, bizi nimet verdiklerinin yoluna ilet, gazaba uğrayanların değil’ diye dua ederiz de, çoğu zaman ağzımızdan çıkan sözleri kulağımız duymaz. Çünkü ihtiraslarımız gözümüzü kör, kulağımızı sağır etmiştir” dedi.
İyi bir alışverişin ne verdiğiniz ve karşılığında ne aldığınız ile ilgili olduğunu ifade eden Dilipak, “Haşa, birileri ya Allah’ın yetmeyecek gücüne güç yettirmek, yetmeyen parasına para yetirmek derdinde, ya da göklerin ordularının komutasını ve göklerin hazinesinin anahtarını ele geçirme, ya da duaları ile Allah’ı kendi hesaplarının hayata geçmesi için iknaya çalışmakta” görüşünü dile getirdi.