Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov, Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi (Türk Konseyi) Dışişleri Bakanları Konseyi Olağanüstü Toplantısı'nın yapıldığı Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisi'nde ortak basın toplantısı düzenledi.
Tüm uluslararası toplum gibi Türk Konseyi üyelerinin de Afganistan konusunda beklenti ve kaygılarının benzer olduğunu belirten Çavuşoğlu, "İnsani krizin ve ekonomik bir çöküşün önlenmesi, azınlık ve kadın hakları dahil insan haklarının korunması, düzeniz bir göç dalgasının önlenmesi, terörizmin tekrar güç kazanmasının önlenmesi gibi. Bunun için ülkede kapsayıcı bir hükümet kurulması ve devlet mekanizmasının çalışması önem arz ediyor." diye konuştu.
Toplantıda bu kapsamda atılabilecek adımların değerlendirildiğini söyleyen Çavuşoğlu, "Başta komşu ülkeler olmak üzere düzensiz göç yükünü çeken ülkelerle dayanışma çağrısında bulunduk. Terörle mücadelede yapılabilecekleri ele aldık. Bu hususlara vurgu yapan bir ortak bildiri de kabul edildi." dedi.
"Karabağ'ın çatışmadan çok barış ve kalkınmayla anılmasını istiyoruz"
İstanbul'da 12 Kasım'da yapılacak Türk Konseyi 8. Devlet Başkanları Zirvesi hazırlıklarının da ele alındığını kaydeden Çavuşoğlu, bu zirvede Konsey açısından tarihi adımlar atılacağını belirti.
Çavuşoğlu, 27 Eylül'ün Türkmenistan'ın bağımsızlığının 30. yıl dönümü ve Karabağ'ın işgalden kurtarılmasına giden Vatan Savaşı'nın başlangıç günü olarak Türk dünyası için anlamlı bir tarih olduğunu belirterek şunları söyledi:
"Türkmen kardeşlerimizi en içten dileklerimizle kutluyoruz. İstanbul Zirvesi'nde Türkmenistan’ın gözlemci olarak aramızda katılmasıyla aile resmimiz tamamlamış olacak. Bugün aynı zamanda Karabağ'ın azatlığına giden Vatan Muharebesinin başladığı, can Azerbaycan'ın şehitlerini anma günü. Toplantımızın açılışında şehitlerimizi hep birlikte andık. Aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Karabağ’ın artık istikrarsızlık ve çatışmadan çok barış ve kalkınma ile anılmasını istiyoruz. Bölge artık normalleşme sürecine girmelidir. Artık bölgesel iş birliği ve refaha yönelik yeni fırsatlar oluştu. Bu yönde can Azerbaycan'ın da önemli teklifleri oldu."
Çavuşoğlu, tüm tarafların kazançlı çıkacağı bu fırsatların bütün ülkeler tarafından değerlendirilmesi umudunu da dile getirerek, "Cumhurbaşkanımız Sayın (Recep Tayyip) Erdoğan ve Sayın (Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham) Aliyev, bölgede barış, istikrar ve refah isteklerini defalarca vurguladılar." değerlendirmesini yaptı.
Türk Konseyi'nin Karabağ'da yüksek düzeyli toplantı yapmasının söz konusu olup olmayacağına ilişkin soru üzerine Çavuşoğlu, "Türk Konseyi, vatan muharebesi sırasında yayımladığı bir bildiriyle can Azerbaycan'a desteğini güçlü bir şekilde vurgulamıştır." dedi.
Çavuşoğlu, Türk Konseyi Genel Sekreteri Baghdad Amreyev'in, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ve çok sayıda Türk yetkilinin Azerbaycan'ı ve Azerbaycan'ın işgalden kurtardığı topraklarını ziyaret ettiğini de hatırlatarak, "Buralar artık azat edildiğine göre sadece Türk Konseyi değil, bundan sonra Azerbaycan'ın bu bölgede herhangi bir şehrinde düzenleyeceği her türlü toplantıya katılmaktan büyük bir mutluluk duyarız." dedi.
"(Ermenistan Dışişleri Bakanıyla görüşme) Böyle bir planlama yok"
Çavuşoğlu, "Ermenistanlı mevkidaşınızla (Ermenistan Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan) Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesi için bir görüşme geçirmeniz planlanıyor mu? Bu ilişkilerin normalleşmesi için Türkiye'nin ileri süreceği şartlar ne ve bu şartlarda Azerbaycan ve Karabağ konusunda hangi konular ele alınacak?" şeklindeki soruya, "Böyle bir planlama yok." yanıtını verdi.
Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan'ın seçimden sonra bazı olumlu mesajlar verdiğini, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da bu mesajlara karşı olumlu mesajlar verdiğini hatırlatan Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"Bizim başından beri en büyük arzumuz savaş bittikten sonra, vatan muharebesi bittikten sonra bölgenin artık barış ve istikrar bölgesi olmasıdır. Bu yönde de Azerbaycan'ın biliyorsunuz, Ermenistan'a kapsamlı bir barış anlaşması imzalanması teklifi oldu. Henüz daha Ermenistan'dan olumlu bir cevap gelmedi. Ama bundan sonraki süreçte her zaman olduğu gibi, atabileceğimiz adımları can Azerbaycan'la birlikte koordine ederiz. Birlikte karar veririz, birlikte adım atarız."
"Liderlerimiz ne zaman isterlerse bir araya gelirler"
Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'la Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in yakın zamanda görüşmesinin planlanıp planlanmadığına ilişkin soruya, "Zaten iki cumhurbaşkanı olarak, iki kardeş olarak hemen hemen her gün görüşüyorlar. Sürekli telefonda da görüşüyorlar." dedi.
İki liderin, 12 Kasım'da düzenlenmesi planlanan Türk Konseyi Liderler Zirvesi'nden hemen önce de görüşebileceğini ancak bunun için özel bir planlamaya gerek bile olmadığını söyledi. Çavuşoğlu, "İki kardeş, iki liderimiz ne zaman isterse bir araya gelirler. Bize talimat verirler, biz de bu doğrultuda çalışırız." diye konuştu.
Bayramov: Azerbaycan imar çalışmalarının hızla yapılmasında ısrarlı
Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov ise bugünün Azerbaycan için önemli bir tarih olduğunu vurgulayarak, bir yıl önce Ermenistan'ın askeri provokasyonuna yanıt olarak Azerbaycan ordusunun Başkomutan İlham Aliyev'in emri ile karşı saldırıya geçerek yaklaşık 30 yıl süren işgale son verdiğini belirtti.
Bayramov, 27 Eylül'de başlayan zafer yolunun 44 günlük Vatan Muharebesi ile devam ettiğini ve zaferle sona erdiğini kaydetti.
Bugünkü toplantının öncesinde katılımcı bakanların Azerbaycanlı şehitlerin anısına 1 dakikalık saygı duruşunda bulunduğunu hatırlatan Bayramov, savaşta Azerbaycan'ın haklı davasına destek olan tüm devletlere ve yetkililere teşekkür etti.
Bayramov, özellikle Türkiye'nin rolünden bahsederek "Vatan muharebesinin ilk gününden itibaren en üst düzeyde, Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan başta olmakla, TBMM Başkanı, milletvekilleri, siyasi partiler, bizzat Sayın Çavuşoğlu, diğer bakanlar, sivil toplum kuruluşları ve Türk halkı tam ve net şekilde Azerbaycan halkı ve devletinin yanında oldu. Bu siyasi ve manevi destek bizim için çok önemliydi. Bu destek bize ek güç verdi. Bu bizim birlik ve kardeşliğimizin sembolüne dönüştü. O tarihin birinci yılında benim Türkiye'de bulunmam ve şehitleri anma gününü Türk kardeşlerimle birlikte geçirmem özel sembolik anlam taşıyor" ifadelerini kullandı.
Bugün çok önemli bir toplantı gerçekleştirdiklerini bildiren Bayramov, "Tüm bakanlar kendi tedirginliklerini ve görüşlerini belirtti. Toplantı sonrasında Afganistan'daki durumla ilgili bildiri kabul edildi. Tüm üye ülkelerin bu konuda koordineli şekilde çalışacağına ve adım atacağına eminim. Afgan halkı adına yorulmadan çalışmalarımızı sürdüreceğiz." dedi.
Bayramov, toplantıda, 12 Kasım'da İstanbul'da yapılacak Türk Konseyi Devlet Başkanları Zirvesi'ne hazırlık konularını da ele aldıklarını kaydetti.
2. Karabağ Savaşı'nda Türk Konseyi'nin de Azerbaycan'a destek verdiğini hatırlatan Bayramov, bu desteği önemsediklerini belirtti.
Bayramov, Azerbaycan'ın bugün başlıca hedefinin işgalden kurtarılan bölgelerin tam imar edilmesi olduğunu bildirerek şu bilgileri verdi:
"Çok aktif çalışmalar yapılıyor. İşi zorlaştıran etkenlerden biri bölgenin mayınlı olmasıdır. Ermenistan daha önce mayın haritalarını vermiyordu. Sekiz aydan sonra 3 bölgenin mayın haritalarını verdileri. O haritalarda yaklaşık 200 bin mayının yeri belirtiliyor. Verilen haritalardaki bilgilerin sadece yüzde 20'si doğru. Bu da oradaki imar çalışmalarını etkiliyor. Buna rağmen 1 yıldan az bir zamanda çok büyük işler görüldü. Mucize olarak görülebilecek şekilde Fuzuli'de 8 ay içerisinde havalimanı inşa edildi ve artık ilk uçuşlar gerçekleşti. 13 yönde kara yolu inşa ediliyor. Şuşa'ya giden yol artık kullanıma açıldı. Şuşa'ya giden ikinci yolda da çalışmalar sürüyor. Elektrik hatları çekiliyor. Ağdam şehrinin master planı onaylandı ve inşaat başladı. Şuşa'nın da master planı onaylandı ve tarihi anıtlar restore ediliyor. Zengilan'da akıllı köy inşa ediliyor. Azerbaycan imar çalışmalarının hızla yapılmasında ısrarlıdır. Burada tüm dost ve kardeş ülkelerle iş birliği yapıyoruz. Bu işte de ilk sırada hem mayın temizlemede hem de imar çalışmalarında kardeş Türk şirketleri yer alıyor."