Uzun yıllar diyaliz ve diyabet tedavisi gören ve ayağında çıkan yara sonucu yürüyemez hale gelen Nermin Genç, Düzce Üniversitesi (DÜ) bünyesinde kurulan geleneksel ve tamamlayıcı tıp merkezinde ozon ve larva tedavisiyle sağlığına kavuştu.
Düzce'de yaşayan 59 yaşındaki Nermin Genç, 2 yıl önce ayağında oluşan yara sebebiyle doktora başvurdu.
Farklı illerde birçok hastanede derdine derman arayan Genç, çabaları sonuçsuz kalınca son çare olarak Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından hazırlanan bölgesel kalkınma odaklı proje kapsamında, sağlık ve çevre alanında pilot üniversite seçilen DÜ'de kurulan Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Araştırma ve Uygulama Merkezine (GETAT) başvurdu.
Yarayı inceleyen GETAT Merkez Müdürü Prof. Dr. Ertuğrul Kaya, hastanenin diğer bölümleri ile görüşerek tedavi planladı.
Genç'e, önce ozon ardından larva tedavisi uygulayan Kaya, 1,5 yılın ardından hastanın yeniden ayağa kalkmasını sağladı.
"Modern tıp ile geleneksel tıbbı harmanlıyoruz"
Prof. Dr. Kaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu tür hastaların tedavisinde istenilen sonuca ulaşmanın zaman aldığını söyledi.
Özellikle yara bakımıyla ilgili tedavilerin uzun sürdüğüne dikkati çeken Kaya, "Hastamızın bacağı kesilecekti. Buna karar verilmiş ve ameliyata alınmak için gün belirlenmişti. Bu tedavi yöntemlerini denedik ve ayağını uzun süren bir tedavi süreci sonrası kurtardık." diye konuştu.
Kaya, GETAT'da en çok uygulanan tedavi yöntemleri arasında sülük, akupunktur, hipnoz, ozon, hacamat, mezoterapi ve fizyoterapinin yer aldığını anlatarak, şöyle devam etti:
"Hastalarımıza modern tıbbın imkanlarını kullanarak müdahale ediyoruz. Modern tıp ile geleneksel tıbbı harmanlıyoruz. Hastaları eğiterek yaşam tarzlarını değiştiriyoruz.
Hastamız 30 yıllık diyabet hastası ve uzun süreçte damarlar hasar görmüş, 'diyabetik ayak' dediğimiz rahatsızlık. Bu rahatsızlıkta ayakta iyileşmeyen yaralar gibi rahatsızlıklar görülür ve belli bir süreçten sonra ayakların kesilmesi gibi sonuçlar ortaya çıkar. Hastamızın da topuktan başlayıp dize kadar uzanan büyük bir yarası vardı. Artık kesmekten başka bir çare yoktu. Özel ozon ve pansuman tedavisi yaptık. İki kez larva tedavisi uyguladık. Bütün bunların ardından hastamız, ayağı kesilecekken şimdi yürüyüş hazırlıkları yapıyor. Şu an yürüteçle yürüyor. Ayağına uygun bir protez de yaptırdık. Onunla yürüme çalışmalarını gerçekleştiriyoruz."
Geleneksel tıbbın hem ülkemizde hem de dünyada popüler hale geldiğini aktaran Prof. Dr. Kaya, "Geleneksel ve tamamlayıcı tıp, her hastalığa iyi gelecek bir yöntem taşımaz ama hiçbir işe yaramayan bir tedavi yöntemi şeklinde lanse etmek de doğru değil. Kullandığımız bazı yöntemler çok uzun yıllardır uygulanan yöntemlerdir. Uygun kişilere uygun tedavi yapıldığında fayda görülür." ifadelerini kullandı.
"Artık umudumu yitirmiştim"
Nermin Genç de ayağındaki yaranın tedavisi birçok hastaneye başvurduğunu dile getirerek, son olarak kendisine ayağının kesileceğinin söylenmesi üzerine umutsuzluğa kapıldığını belirtti.
Ameliyat gününün belirlendiğini fakat grip olduğu için ertelendiğini anlatan Genç, o süreçte Prof. Dr. Ertuğrul Kaya ile tanıştıklarını anlattı.
Genç, ozon ve larva tedavisinin ardından sağlığına kavuştuğunu belirterek, "Gittiğimiz her yerde ayağın kesilecek denildi. Umudumu yitirmiştim. Hocamdan Allah razı olsun, tedaviye başladı. Zor bir süreç oldu ama yaram iyileştikçe umudumu yerine geldi. Yeniden ayağa kalktım." dedi.