DOĞAL VERİMLİLİK VE AKIL KÖRLÜĞÜ

Hüseyin Ergül'ün yeni yazısı...

Bir tane zeytin ağacı ve meyveleri ile ilgili sayısal ölçüleri dikkate
alarak, doğanın verimliliği konusunda, doğal gerçekliği
vurgulamak gerekir.
Dört mevsim yapraklarını dökmeyen zeytin ağacının, ağaçlarının
atmosfere kazandırdığı oksijen miktarını da düşünmek gerekir.
Bakterilerilerin, mantarların,böceklerin,kuşların,bunlardan
yararlanmalarını ve doğal beslenme zincirine katkılarını da
düşünmek gerekir.
Ve
doğallığı ,doğal dengeyide her şeyden önce düşünmeliyiz.
Havadaki oksijen oranı yüzde yirmibirdir.(%21)
Azot gazı oranı yüzde yetmiş sekizdir.(%78)
Oksijen oranı daha fazla ölçülerde olursa, yangınlar çıkar, doğaya
zarar verir.
Dengeyi bozar.
Ölçüyü bozar.
Azot gazı
havadaki oksijen oranını düzenler.
Sabitler.
Bilimsel gerçeklerdir.
Bilimsel düşünmek böyle olur.
Doğada her şey bir denge üzerinedir.
Her varlığın varlık olma nedeni vardır.
Doğanın dengesini ,ölçüsünü bozarsanız ,kendinizin ve gelecek
nesillerin yaşam alanlarını yok edersiniz. Ortalama bir zeytin
ağacında
32 milyon tane zeytin tomurcuğu vardır.
Bu tomurcukların zeytin olması halinde,
hacimleri 1500 kat büyüyor.
Sözü edilen bir tane zeytin ağacının hacminden
405 kat daha fazla.
Yani, zeytinlerin hepsi büyüseydi 405 tane daha ağacın vereceği zeytini vermiş olacaktı.
Doğa kendi içinde öylesine bir denge disiplini kurmuşki,
imkansızlıkları, bakterilerin,mantarların,böceklerin,kuşların
varlıkları ve beslenmeleriyle imkanlı duruma dönüştürmektedir.
Zeytinlere ilaç atmak, gübre kullanmak ,boya kullanmak, zeytini
ve bereketlerini öldürmek demektir.
Doğallığını bozmaktır.
Yiyeceklerin ,içeceklerin doğallığının bozulması kendi beden
yapısının bununla ilişkisi olan akıl yapısının bozulması anlamına
gelir.
Keyfiyet sizindir.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri