Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri (DAÇE), Akkuyu Nükleer Santralı projesine karşı, Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporunun iptali için dava açtı. DAÇE, Türkiye’nin TEİAŞ verilerine göre yüzde 35, Cumhurbaşkanlığı ve Enerji Bakanlığı verilerine göre yüzde 31 enerji fazlası bulunduğunu, Sinop NGS’den üretilecek elektriğe ihtiyacı olmadığını belirtti.
Derneklerin gönüllü avukatı İsmail Hakkı Atal, Ege Çevre ve Kültür Programı (EGEÇEP), Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği , Çan Çevre Derneği , Yeşil Artvin Derneği ,Ordu Çevre Derneği , Adana Tabip Odası ,Tekirdağ Tabip Odası ve 6 kişi ile birlikte Sinop Akkuyu NGS projesinin ÇED raporunun iptali için dava açtıklarına yönelik açıklama yaptı. Açıklamada, Akkuyu projesinin ÇED sürecinin hukuka aykırı olduğu iddiası yer alırken, "Sinop NGS ÇED raporunda iklim krizine bağlı göçlerin yaratacağı milli güvenlik sorunu, iklim değişikliğinin yarattığı jeolojik, hidrolojik, klimatolojik destabilizasyon nedeniyle dünyada hiçbir kara parçasının nükleer santral kurmak ve işletmek için güvenli olmadığı yönündeki bilimsel gerçeklikler değerlendirilmemiş, nükleer nedeniyle gelecekte yaşanacak bütün sorunlar görmezden gelinmiştir” denildi.
Açıklamada, Türkiye’nin TEİAŞ verilerine göre yüzde 35, Cumhurbaşkanlığı ve Enerji Bakanlığı verilerine göre yüzde 31 enerji fazlası bulunduğunu, Sinop NGS’den üretilecek elektriğe ihtiyacı olmadığı belirtildi.
“NÜKLEER SANTRAL, JAPONYA FUKUSHİMA’DA TROİD KANSERİ RİSKİNİ 500 KAT ARTTIRDI”
Açıklamada, Japonya’da Fukushima Nükleer Santrali faciasının, Dünya Sağlık Örgütü tarafından nükleer kazayla direkt bağlantısı bulunan tek kanser türünün troid kanseri olduğu bilgisi verilirken, facianın Japonya’da troid kanseri riskini çocuklarda 500 kat, yetişkinlerde ise 29 kat arttırdığı ifade edildi. Açıklama’da Sağlık Bakanlığı’nın ÇED raporu iptal davasıyla ilgili bilgilendirilmesi istendi.
“NÜKLEER SANTRAL MİLLİ GÜVENLİK SORUNU OLUŞTURUR”
Açıklamada, “iklim değişikliği nedeniyle yaklaşık 500 milyon insanın 10-20 yıl içinde Ortadoğu ve Kuzey Afrika'dan göç edeceği bekleniyor, sınırlarımıza dayanacak 10 milyonlarca iklim mültecisinin yaratacağı güvenlik riski nedeniyle Türkiye’de nükleer santral kurulması milli güvenliğimizi tehdit etmektedir” ifadesine yer verilerek Cumhurbaşkanlığı ve Milli Güvenlik Kurulu’nun ilgili dava ile ilgili bilgilendirilmesi istendi.