24 Haziran seçim sürecinde ve daha sonra Doğu Perinçek çok tartışıldı.
Türkiye’de siyaset yapanlar elbette tartışılacaktır ama terbiye sınırları içinde olmak koşuluyla.Doğu Perinçek’i tartışılması da doğaldır ama özellikle CHP’lilerin hakarete varan saldırılarını bir yerlerine sığdıramıyorum.
Perinçek’in “ 6 ok”’u biz savunuyoruz demesi neden bazılarına battı.
Bu söze “ ay battı” diye bağırabilmek için önce Ekmeleddin İhsanoğlu ile Mansur Yavaş’ı
Mantıklı biçimde açıklamak gerekir.
Genel Başkan veya bir yetkili çıkar Ekmeleddin’i altı okun hangisine oturttuğunu açıklar.
Doğu Perinçek’in ajan olduğu özellikle sol kesim ve CHP’liler tarafından yaygın olarak öne sürülmektedir.
Valla bana göre de ajandır.
Çok yoğun ajanlık çalışmaları arasında yorulup da tatile çıkmak istediği zaman dilekçe vermekte ve ceza evine gidip dinlenmektedir.
Son 45 yılın beş nesli ile cezaevinde yatmış bu süre 15 yılı bulmuştur.
Bu koşullarda ajan olmak isteyen varsa elimden geleni yapmaya hazırım.
Doğu Perinçek 17 Haziran 1942’de doğmuştur, benden 2 ay 9 gün büyüktür..
İlk ve ortaöğrenimini Ankara Sarar İlkokulu, Atatürk Lisesi ve Bahçelievler Deneme Lisesi'nde gördü.Üniversite yıllarında, 1962 ve 1963'te toplam on ay Almanya'da işçilik yaptı ve Almanca öğrendi.Haziran 1964’te Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi ve Kamu Hukuku (Devlet Teorisi ve Kamu Hürriyetleri) kürsüsüne asistan olarak girdi.
Mart 1968’de Hukuk doktoru oldu. Doktora tezinin konusu ve ilk kitabı, “Türkiye'de Siyasi Partilerin İç Düzeni ve Yasaklanması Rejimi.”1964 yılında Bilimsel Sosyalizmi benimsedi.
Mart 1968’de Fikir Kulüpleri Federasyonu (Dev-Genç) Genel Başkanı oldu. 1968 yılında Türkiye tarihinin en kitlesel gençlik eylemleri sırasında, üniversite işgallerinde devrimci gençlik hareketinin genel başkanıydı.
Dört yıl Siyasi İlimler Derneği Türkiye Bölümü yöneticiliği, dört yıl Türk Hukuk Kurumu yöneticiliği yaptı.
12 Mart 1971-74 döneminde, TCK’nın 141. maddesi nedeniyle yirmi yıl hapse mahkûm edildi. İki buçuk yıl kadar tutuklu kaldı. 1974 Temmuzunda serbest kaldı.
28 Ocak 1978’de kurulan Türkiye İşçi Köylü Partisi’nin Genel Başkanı oldu.
12 Eylül 1980 darbesinden sonra tutuklandı, 8 yıl hapse mahkûm edildi. 1985 Martında serbest kaldı.
10 Nisan 1990’da “Sansür Sürgün Kararnamesi”nin çıkarılmasından sonra aynı yılın sonbaharında tutuklandı ve Diyarbakır Cezaevi'nde üç ay tutuklu kaldı.
1991 yılında TCK’nın 141. maddesinin kaldırılmasıyla siyasal haklarına kavuştu ve Temmuz ayında Sosyalist Parti 2. Büyük Kongresi'nde Genel Başkan seçildi.
10 Temmuz 1992’de Sosyalist Parti'nin Anayasa Mahkemesince kapatılması üzerine kurulan İşçi Partisi’nin Genel Başkanı oldu.
1998 Eylül - 1999 Temmuz tarihleri arasında Kürtlerin hak ve özgürlüğünü savunduğu için on ay Haymana Cezaevi’nde hapis yattı.
Ergenekon tertibi nedeniyle 21 Mart 2008’de gözaltına alındı. Önce Tekirdağ, devamında Silivri cezaevinde tutuklu kaldı. 10 Mart 2014 tarihinde tahliye oldu. Ergenekon tertibi nedeniyle toplam 6 yıl hapis yattı.
Görüldüğü gibi ajanlıktan zaman buldukça oldukça yoğun çalışmalar yapmış.
“Ermeni soykırımı emperyalist bir yalandır" dediği için İsviçre'de hapis cezasına mahkum olan, ancak AİHM'in ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirerek mahkumiyetini bozduğunu da eklemek gerekiyor.
İktidar partisi dışında bir partinin genel merkez binası önünden geçerken korkudan altlarına kaçıranların Doğu Perinçek ajan demeleri veya sövmeleri ciddiye alınmaz.
Doğu Perinçek Ermeni soykırım yalanı karşısına dikilen tek siyasetçidir.
Bana göre de Strasburg Kahramanı’dır.
Yeterince oy alamıyorsa kaval çalmasını bilmediği içindir….