Doktor Çiftin Aşkı Kansere Meydan Okuyor

Evlendikten bir ay sonra lösemi tanısı alan 26 yaşındaki Dr. Pelin Mutlu Arı, kemoterapi, kök hücre nakli ve kromozom tedavisiyle ilerleyen zorlu günleri, kendisi gibi doktor olan eşinin desteği ve yaşam enerjisiyle geride bıraktı

Evlendikten sadece bir ay sonra lösemi olduğunu öğrenen 26 yaşındaki Dr. Pelin Mutlu Arı, üniversiteden hocasının uyguladığı kemoterapi, kök hücre nakli ve kromozom tedavisiyle ilerleyen zorlu günleri, kendisi gibi doktor olan eşinin desteği ve yaşam enerjisiyle geride bıraktı.

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden mezun olan ve Gaziler Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde görev yapan genç doktor, öğrencilik döneminden arkadaşı Dr. Salih Birkan Arı ile evlilik hazırlıkları yaptığı sırada kemik ağrıları yaşamaya başladı.

Haziranda dünyaevine giren ve kanser olduğundan habersiz, ağrı kesicilerle sıkıntılarını gidermeye çalışan Arı, balayı dönüşü, artık dayanılmaz hale gelen ağrıları için tıp fakültesinden hocası Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Osman İlhan'a başvurdu.

Yapılan biyopside lösemi ve buna eşlik eden kromozom bozukluğu yaşadığı belirlenen 26 yaşındaki doktor, temmuz ayından bu yana eşiyle omuz omuza vererek sürdürdüğü kanserle mücadelesini AA muhabirine anlattı.

"Kemoterapi alacağım için önce embriyolarımızı dondurduk"

Ağrılarıyla ilgili düğün öncesinde yaptırdığı kan tahlillerinde bazı değerlerinin düşük çıktığını ama Ramazan Bayramı'na denk geldiği için çaresiz kalarak kullandığı steroidlerin (kortizon) kan tablosunu düzeltip, sıkıntılarını giderdiğini aktaran Arı, yüksek ateş, kilo kaybı, morarma gibi lösemi belirtilerini göstermediği için hastalığın hiç aklına gelmediğini söyledi.

Dr. Arı, bayram sonrası romatolojiye başvurduğunu ama kullandığı kortizonun hastalığı baskılaması nedeniyle bir tanı konulamadığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kendime sürekli '10 Haziran'da düğünün var, o düğünü yapman lazım' diyordum. Kalçadan kortizonları vurdurup, düğün sonrası bakacağım diye düşünüyordum. Düğünümüzü, ardından balayımızı yaptık ama artık dayanamıyordum. Başka bir hocama gitmem gerekiyor diye düşünerek, önce fakülteden romatoloji hocama başvurdum. Çekilen sintigrafi ve MR'da bütün eklemlerimin tutulduğu ortaya çıktı, bunun üzerine de eşimle Osman Hocamın yolunu tuttuk. 5 Temmuz'da tanı aldım.

Bu sırada bir aylık evliydik, kemoterapi alacaktım ve bu nedenle ömür boyu çocuğumuz olmayabilirdi. Acilen kadın doğum uzmanına gidip, embriyolarımızı dondurduk. 22 Temmuz'da ilk kemoterapimi aldım. Hocamın belirlediği tedavi protokolüyle süreç devam etti. Tabii bu süreçte bayılmalar, ortaya çıkan 'delirium' hastalığı nedeniyle akli dengemi yitirmeler, septik şok, sondalar, neler yaşadım. Hepsini atlattık, hepsi geçiyor. İnsanın başına gerçekten her şey gelebiliyormuş."

Ağabeyinin kök hücreleri genç doktoru hayata bağladı

Ağabeyinden yapılan kök hücre nakli sayesinde tedavide hızlı bir ilerleme sağladığını vurgulayan Arı, duygularını gözyaşları içinde, şu sözlerle anlattı:

"Hiçbir zaman ölümü düşünmedim, ben yeneceğim ve daha başka bir ben olacağım, hayat bana yeni kapılar açacak dedim. İlk tanımı eşim söyledi, çok şükür bir tanım var ve tedavi olabileceğim diye düşündüm. Eşim hayattaki en büyük şansımmış. Bu süreçte çok iyi anladım. Şu an doktorluğu çok özledim, hastalarıma dönmeyi çok istiyorum. Az kaldı, döneceğim inşallah."

"Kanserle mücadele bizi birbirimize hiç olmadığımız kadar bağladı"

Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde anestezi asistanı olan 30 yaşındaki Dr. Salih Birkan Arı ise eşinin kanser tanısını ilk duyduğunda şok olduğunu, bunu eşine söylerken gözyaşlarına boğulduğunu ve çok zorlandığını dile getirdi.

Arı, "Kanserle mücadele bizi birbirimize hiç olmadığımız kadar bağladı. Kimse evliliğinin ilk aylarında böyle bir şey yaşayacağını düşünmez ama biz, 'Bunu beraber atlatacağız, hastalıkta sağlıkta' diyerek kenetlendik. Pelin, çok güçlü bir insan, bu durumla benden daha iyi başa çıktığını düşünüyorum. El ele bu süreci de atlatacağız, başka şeyler olursa onun da üstesinden yine birlikte geleceğiz." dedi.

Lösemide "Philadelphia" kromozomuna dikkat

Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Osman İlhan ise eskiden daha çok ölümle sonuçlanan lösemide artık hedefe odaklı tedavilerle büyük oranda başarı sağlandığına dikkati çekti.

İlhan, "Pelin çok başarılı bir öğrencimdi, bana halsizlik ve ağrı şikayetiyle başvurdu. Biyopsi sonucunda 'akut lenfoblastik lösemi' olduğu saptandı, haberi vermekte çok zorlandık. Akut lenfoblastik lösemide en büyük sıkıntı, Philadelphia kromozomudur. Bu ortaya çıktığında eskiden hastalarda maalesef tedavi başarılı olamıyordu. Fakat artık, ülkemizde geri ödeme kapsamındaki akıllı ilaç olarak da anılan tedavilerle büyük oranda başarı sağlanıyor. Pelin'de de bu kromozom görüldü." diye konuştu.

Arı'ya kemoterapiyle birlikte kromozomu tedaviye etmeye yönelik akıllı ilaçların kullanıldığını belirten İlhan, "Birinci tedavinin sonunda çok güzel haber aldık, kemoterapiyle kemik iliğindeki lösemi hücreleri yok olmuştu. Ardından kardeşinden kök hücre nakli yapıldı. İkinci ayın sonunda Philadelphia kromozomunun da tamamen yok olduğunu gördük." bilgisini paylaştı.

"Ülkemizde kanser tedavisi tamamen ücretsiz"

Halsizlik, eklem ve kemik ağrıları, kolay morarma, sık enfeksiyon geçirme gibi belirtilerde mutlaka bir uzmana başvurulması uyarısını yapan İlhan, "Ülkemizde sosyal devlet anlayışıyla kanser tedavisi, ilaçları ve kök hücre nakilleri tamamen ücretsiz karşılanıyor. Devletimizin, Sağlık Bakanlığımızın büyük bir özverisi var, tedaviler birçok ülke kadar başarılı. Bu çok önemli ve gurur duyulacak bir husus." değerlendirmesini yaptı.

"Tedaviye inanılmaz bir yanıt verdi"

Dr. Pelin Mutlu Arı'nın tedavisinin yürütüldüğü özel hastanenin Kemik İliği Transplantasyon Ünitesi Direktörü olan Prof. Dr. Aynur Uğur Bilgin ise şunları kaydetti:

"Pelin'in tedavisi zor ama aşılması imkansız değildi. Çok zor günler geçirdi ama iyileşeceğine olan inancı tamdı. Tedaviye inanılmaz bir yanıt verdi. Normalde ilk kemoterapide, akıllı ilaç eklense bile negatifleşme oranları düşüktür ama Pelin bunu ilk kemoterapide başardı. Evet literatür bilgileri, kılavuzlar var ama tedavide bence en önemli şeylerden biri de moral, motivasyon. Elbette önümüzde daha uzun bir yol var. İlk 3 ay çok kritiktir ama ilk 2 ayı çok güzel atlattı. Hastalık nüksünü engellemek için sık sık kontrol ve takiplerle devam edeceğiz."

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri