Silah icat oldu, mertlik bozuldu atasözünün aslının, “Silah icat oldu, erlik bozuldu” olduğunu belki bilmeyenlerimiz vardır. Drone Kapanı ile, yüzyıllar önce atalarımızın söylediği sözün, günümüzde bir kez daha doğrulandığına ve dahası teknolojinin sınırlarını zorlayarak, nasıl milyon dolarlık savaş jetlerinin yeni nesil yapay zeka uygulamalarının kullanıldığı, çok daha düşük maliyetli insansız drone’larla, etkisiz hale getirilebileceğinin gelişimine şahit olacağız.
Hafif kompozit malzemelerden üretilen Drone’lar, bu özellikleri sayesinde ağırlıklarını azaltıp, manevra kabiliyetlerini arttırırken, çok yüksek irtifalarda da uçabiliyorlar. İnsansız bir hava aracı olan, yani içinde bir pilot olmadan uçan Dronelar, yeryüzünden görev komutlarını gönderen bir insan yada otomatik olarak çalışan bir bilgisayar programı yardımıyla kararlı olarak kullanılabilir.
Konuyu biraz daha açalım isterseniz...
Bir tür yapay zeka yöntemi olan ‘’Derin Öğrenme(D.Ö.)/Deep Learning’’, Drone’lara geçtiğimiz sene çağ atlattı. Nasıl mı?
Engel tanıma ve takip sistemleri, Drone’ların uçuş sırasında, en hayati özelliklerini oluşturuyor. Kullanan ne kadar tecrübeli olursa olsun, kuşlar vb. anlık sorunlar bertaraf edilemezse, Drone’lar devre dışı kalabiliyordu. Deep Learning çok enerji tüketen, grafik kartlarıyla çalışan bir sistemdir. Sebebine gelince; binlerce işlemci çekirdeğinden oluşan kartlarda, milyarlarca mantık devresi bulunuyor. Bu nedenle, bunlar, yakın zamana kadar Drone gibi ‘’enerji tüketimi kısıtlı piller ile çalışan sistemlere’’ taşınamıyordu.
Bunu değiştiren teknoloji ise, D.Ö. ve Kripto paradaki şifre çözme uygulamaları ile geldi. Yani Grafik kartlarındaki satış patlamasıyla! Drone ve mobil robotlarda kullanılan, hafif ve düşük enerji tüketimli modüller D.Ö. gibi yapay zeka uygulamaları sayesinde geliştirildi ve geçen sene piyasaya sürüldü.
Bu değişimin ekonomiye yansıması nedir derseniz? GPU ve işlemci üreten NVIDIA firmasının, borsa değerinin, iki senede %300 arttığını söyleyebiliriz.
Drone’lara dönecek olursak; Bir Drone’un, havada kalma süresini belirleyen iki temel parametresini; yani ağırlık ve yüksek enerji tüketimini böylece aşan insanoğlu, Star Wars’taki zorlu vadilerden, kıvrak manevralarla, olağanüstü hızla geçmeyi sağlayan sistemi hayata geçirmiş oldu, üstelik içinde bir pilot olmadan!
Deep Learning’in katkıları sadece bunlardan ibaret değil elbet, bir diğeri de konum algılama ve haritalamadaki atılımlar. GPS (Global positioning system: Küresel yer belirleme sistemi) düzenli olarak kodlanmış bilgi yollayan uydu ağı sistemidir. Sistem uydular arasındaki mesafeyi ölçerek, Dünya üzerindeki yeri, tespit etmeyi mümkün kılar. Peki dezavantajı nedir derseniz; Uyduda bir saniye geçikme olduğu için, hassas bir kontrolden bahsedemeyiz. Ayrıca GPS uydu işaretleri, zayıf güçte olduğu için pil ile çalışan basit bir el vericisiyle dışarıdan müdahaleyle saptırılabilir... Jammer’ları hepimiz duymuşuzdur!
Ek olarak, gelen datanın özellikle hatalı gönderildiğini düşünün ki, Amerika Birleşik Devletleri gibi çok sayıda uyduya sahip bir ülke, savaş vb. durumlarda, bölgesel olarak farklı data göndererek, konumunuzu şaşırtabilecek teknolojiye sahip. Bu durumda sadece GPS işaretiyle ilerleyen ne varsa yolunu net bulamayacaktır. Peki yolumuzu nasıl bulacağız? yada şöyle sorarsak daha doğru olacak, Yeni nesil yapay zeka, GPS’in hatalı olduğunu nereden anlayacak?
Yeni nesil yapay zeka, en son gelen doğru koordinatın, üç boyutlu resimlerden imzasını çıkarıyor. Kendi stereo yani insan gibi çift gözle elde ettiği imza ile, önceden çalışma bölgesi olarak tanımlanan imzayı karşılaştırıyor ve yüksek hassasiyetle yolumuzu bulmayı mümkün kılıyor.
Işın, buraya kadar birçok teknolojik bilgiyle yoğrulduk oysa ‘’Drone Kapanı’’ için yola çıkmıştık dediğinizi duyar gibiyim, haklısınız onu en sona bıraktım.
Drone’ların yeni nesil yapay zeka ile, savunma, güvenlik ve stratejik uygulamalardaki dayanıklıkları ve dolayısıyla kullanım alanları hayati derecede değişiyor.
Yazının başındaki ata sözünü hatırlayalım. Günümüzde en gelişmiş savaş uçakları olan F-35’ler, yaklaşık 100 milyon $ maliyetle üretilmektedir[4] Oysa bu maliyetin onda birine, insansız olarak oluşturulan IHA ve Drone sürü bilinçli yapay zekalı konfigürasyonlar, yüksek maliyetli savaş jetlerini düşürebilecek bir gelişim içindedir.
Drone Kapanı’nı anlamak için, Güney Kore 2018 Kış Olimpiyatları açılışındaki binlerce Drone’un birbirleriyle haberleşerek yaptıkları şovu hatırlayın. Binlerce olmasına da gerek yok. Bir sürü blinçli Drone ve IHA grubu ile, bir jetin etrafını, Türklerin usta olduğu savaş taktiğindeki yani kurt kapanındaki gibi, sardığını düşünün. Jetin aynı anda imha edemediği drone ve/veya IHA’lardan arta kalanlar, tahmin edeceğiniz üzere, üstün konuma geçebilecektir.
Güç dengelerinin tamamen alt üst olduğu dünyamızda, Drone’ları ne durduracak diyorsanız, onu da bir sonraki köşe yazımda kaleme alacağım, Işın Çağı’nda buluşmak üzere...
Sevgiyle kalın,
Işın Erenoğlu Üstündağ
Referanslar:
[1] https://science.howstuffworks.com/can-drones-replace-fighter-jets.htm
[3] https://blogs.nvidia.com/blog/2017/06/09/drone-navigates-without-gps/