ANKARA (AA) - 1 Aralık Dünya AIDS Günü idrak edilirken, ilk 1980’lerde ortaya çıkan İnsan Bağışıklık Yetmezliği Virüsü (HIV)/ Edinilmiş Bağışıklık Eksikliği Sendromu (AIDS) bugüne kadar yaklaşık 32,7 milyon kişinin hayatını kaybetmesine neden oldu, 38 milyon kişi ise bu virüsle yaşamını sürdürüyor. AIDS’e bağlı ölümler ise 2010’dan bu yana yüzde 39 düşüşe geçerken, yeni HIV vaka sayısı aynı zaman diliminde yüzde 23 azaldı.
Dünya genelinde HIV’in yayılmasını önlemek ve AIDS'li hastaların yaşam koşullarını iyileştirmek için oluşturulan Birleşmiş Milletler HIV/AIDS Ortak Programının (UNAIDS) paylaştığı bilgilere göre, 2000’li yıllardan bu yana hastalığa yakalanan kişi sayısı azalırken, hastalığa karşı bilinçlenme de artıyor.
Dünyada 2000'de toplam HIV/AIDS virüsü ile yaşayan kişi sayısı 24 milyonu bulurken, bu rakam 2005’te 27,3 milyon, 2010’da 30,7 milyon, 2015’te 34,9 milyon, 2016’da 35,7 milyon, 2017’de 36,5 milyon, 2018’de 37,3 milyon 2019’da ise 38 milyona yükseldi. Bu 38 milyon kişinin 1,8 milyonunu 15 yaş altı çocuklar oluşturuyor.
En çok Güney ve Doğu Afrika’da
Dünyada HIV/AIDS hasta sayısının en yüksek olduğu yerlerin orta ve düşük gelir grubu nüfusun çoğunlukta yaşadığı ülkeler olduğu görülüyor.
Hasta sayısında Güney ve Doğu Afrika 20,7 milyon vakayla öne çıkarken, bu bölgeyi 5,8 milyon ile Asya-Pasifik, 4,9 milyon ile Batı ve Orta Afrika, 2,2 milyon ile Orta ve Batı Avrupa ile Kuzey Amerika, 2,1 milyon ile Latin Amerika, 1,7 milyon ile Doğu Avrupa ve Orta Asya, 240 bin ile Orta Doğu ve Kuzey Afrika takip ediyor.
Kaynağı tam olarak bilinmeyen HIV'e bağlı bağışıklık yetmezliğiyle ilgili ilk vakalar, 1980'lerin başında görülmeye başlandı.
1982'de salgın halini almaya başlayan hastalığa "AIDS" ismi verilirken, ertesi yıl HIV'in AIDS'e yol açtığı tespit edildi.
AIDS'e karşı ilk antiretroviral ilaçlar da 1980'lerin sonunda ortaya çıktı.
1990'ların ortalarında AIDS'in görülme sıklığı zirve yaptı ve yıllık 2,7 milyon vakaya ulaştı. UNAIDS, BM tarafından AIDS'le mücadele konusundaki uluslararası çabaları organize etmek üzere 1996'da hayata geçirildi.
Ortaya çıkışından bu yana 75,7 milyon kişinin HIV'e yakalandığı, 32,7 milyon kişinin ise AIDS'e bağlı hastalıklardan hayatını kaybettiği tahmin ediliyor.
- HIV vakaları, 2010’dan bu yana yüzde 23 azaldı
HIV ile mücadele bilinci ve tedavi olanaklarının artırılmasına yönelik kampanyalar, tıp ve tedaviye erişim imkanlarının artmasıyla yeni hasta sayısı, ölü sayısının yıllara göre azaldığı, test ve tedaviye ulaşımın arttığı görülüyor.
AIDS'in tedavi edilmesi mümkün olmasa da antiretroviral ilaçlar sayesinde HIV pozitif kişilerin bu hastalıkla uzun bir yaşam sürmeleri mümkün hale gelmiş durumda.
2000’li yılların başında yıllık 2,5 milyon civarı görülen yeni hasta sayısı son yıllarda giderek azalırken, yıllık yeni hasta sayısı da son yıllarda 1,7 milyon seviyelerine çekilmiş durumda.
Ayrıca AIDS’e bağlı ölümler 2010’dan bu yana yüzde 39 düşüşe geçti, 2000'de 1,4 milyon olarak kayıtlara geçerken, bu sayı 2019’da 690 bine düştü.
2000'de 24 milyon HIV taşıyıcısından sadece 590 bini antiretroviral tedaviye erişim sağlarken, 2020'de 38 milyon HIV taşıyıcısından 26 milyonu bu tedaviye ulaşabildi.
HIV taşıyan 15 yaş altı çocuk sayısı da 2000’de 490 bin olurken, 2019'da bu sayı 150 bine geriledi.
Dünya genelinde yeni HIV vakaları da 2010’dan bu yana 23 azaldı. Ayrıca aynı sürede çocuklarda karşılaşılan yeni HIV vakaları da yüzde 52 geriledi.
Antiretroviral ilaçlar sayesinde hamile hastaların, virüsü çocuklarına aktarması yüzde 85 engellendi.
HIV ve AIDS arasındaki fark
AIDS, HIV'in vücudu hastalıklardan korunmasını sağlayan bağışıklık sistemini çökertmesi sonucunda ortaya çıkıyor.
HIV'in vücuttaki etkileri 4 ana evreye ayrılırken, hastalıkların ortaya çıktığı son ve en belirgin evreye "AIDS" adı veriliyor.
HIV'in bulaşmasıyla son evre arasında geçen süre vücudun direncine ve kişinin yaşam koşullarına bağlı olarak 3 ay ile 10 yıl arasında değişebiliyor.
Cinsel temas ve kan yoluyla bulaşan HIV, hamilelik döneminde de plasenta aracılığıyla anneden çocuğa geçebiliyor.
HIV ile mücadelede 2020 yılı ihtiyacı 26,2 milyar dolar
UNAIDS'in tahminlerine göre, her yıl artan HIV taşıyıcı sayısı virüsle mücadele konusunda fonlara olan ihtiyacın da artmasına yol açıyor.
Halihazırda 2019 sonu itibarıyla 18,6 milyar dolar fon bulunurken, bu tutarın yüzde 57'si orta ve düşük gelir düzeyindeki ülkelerin kendi yerel imkanlarından sağlanıyor.
UNAIDS bu yılın fon ihtiyacının ise 26,2 milyar dolar olduğuna dikkati çekiyor.