Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) verilerine göre kızamık vakalarında artış meydana geldi. Yüksek oranda bulaşıcı ve ölüm riski taşıyan hastalığın dünya çapında görülme sıklığı geçtiğimiz iki yılda iki katına çıktı. DSÖ raporuna göre 2017'de 173 bin kızamık vakası bildirilirken 2018'de bu sayı 229 bine yükseldi.
Ancak Dünya Sağlık Örgütü'ne üye ülkeler 2018 yılında rastlanan kızamık vakalarını 2019 Nisan ayına kadar bildirebiliyor. Bu yüzden 2018'e ilişkin sayının daha da yüksel olduğu tahmin ediliyor.
"Gerçek vaka sayısı iki milyon sınırında olabilir" diyen DSÖ Aşı Bölümü Başkanı Katherina O'Brien dünya çapında kızamık vakalarının sadece yüzde 10'unun bildirildiğine dikkat çekti.
DSÖ Avrupa bürosunun rakamlarına göre kızamık vakalarının Avrupa ülkelerinde görülme sıkılığı bir önceki yıla oranla üç kat artarak 60 bine ulaştı. Bunun nedeni ise büyük çoğunlukla Ukrayna'da görülen kızamık salgını.
Almanya'da ise kızamık vakalarında azalma eğilimi sürüyor. 2017'de 900 olarak bildirilen kızamık vakası, 2018'de 500'e düştü.
"Çocuklara aşı yapılması gerekiyor"
2016 yılına kadar kızamık vakalarında dünya çapında azalma eğilimi görülüyordu. DSÖ kızamık vakalarında yaşanan bu düşüşü yaygın aşı uygulamasına bağlıyor. DSÖ'ye göre etkin bir koruma için çocukların yüzde 95'inin aşılı olması gerekiyor.
Ancak geçtiğimiz yıllarda aşı yapma oranlarında azalma gözlendi. DSÖ, aşıların yararları konusundaki bilimsel verilere rağmen aşı oranlarının düşmesini özellikle çatışma bölgelerinde aşılara erişimin kısıtlı olmasına ve aşı karşıtı yaklaşımlara bağlıyor.
Dünya çapında her çocuğun aşı olması için acil olarak harekete geçme çağrısı yapan DSÖ'ten O'Brien, kızamığın önlenebilir bir hastalık olduğuna dikkat çekti.
Öksürük, hapşırma ve kişisel temas nedeniyle bulaşan kızamık virüsü karşısındaki en korunmasız grubu aşı olmamış çocuklar ve hamile kadınlar oluşturuyor. Beyine sıçrayabilen hastalık ölüme yol açabiliyor.