Dünyanın 81 ülkesinde bugüne kadar 2 binden fazla kez sahneye çıkan Gülsin Onay, İzmir Devlet Senfoni Orkestrası ile Tolga Atalay Ün şefliğinde solist olarak vereceği konserin Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi'ndeki provasına katıldı.
Konserde, Wolfgang Amadeus Mozart'ın Piyano Konçertosu No.20 ile Senfoni No.41 "Jüpiter" adlı eserlerini sanatseverlerle buluşturmaya hazırlanan Onay, müziğin evrensel isimleriyle çalışma hayalini, projelerini, sanatın hayatındaki yerini ve genç müzisyenlere önerilerini AA muhabirine anlattı.
Onay, gelecek yıl Almanya, İngiltere, Fransa ve Kazakistan'da konserler vereceğini, Belçika'daki bir konservatuvarda da gençlerle buluşacağını belirterek, "Gençlerle buluşmak beni her zaman çok heyecanlandırıyor. Birlikte yaptığım projeleri çok seviyorum. Onlara zaman ayırmaya gayret ediyorum ama tabii daha da çok isterdim. Turneler yapıyorum, programlar, konserlerim oluyor. Aktif bir hayata sağlığım el verdikçe devam edeceğim." diye konuştu.
Mesleğine tutkusu
Müzik ve piyanoyu bırakmayı hiç düşünmediğini hatta zor zamanlarında da onlara sarıldığını dile getiren Onay, şunları anlattı:
"Çok mutluyum çünkü gerçekten bugüne kadar istediğim aşağı yukarı her şey gerçekleşti ve çok istediğim salonlarda, çok sevdiğim müzisyenlerle beraber konserler verdim. Fakat çok istediğim bir şey ne olabilir diye düşündüğümde, Toscanini bu hayatta değil ama onunla çalmış olmayı çok isterdim. Mesela Furthwangler muazzam bir orkestra şefi. O dönemde yaşamak ne kadar ilginç olurdu diye böyle hayal ederim bazı şeyleri. Bazı bestecilerle tanışmış olsaydım, onların eserlerini çalmış olsaydım ne düşünürlerdi, nasıl bulurlardı? Benim kendi hocam olan ve Türkiye'nin en büyük bestecilerinden Ahmet Adnan Saygun birlikte çalıştığımız zamanlarda o kadar güzel şeyler söyledi ki bana. Kendi eserlerinde neler hissetti? Bestelerken nasıl olmasını hayal etti? Bana onu geçirmesi büyük bir şans. Onun eserlerini çalarken hep ruhunu hissediyorum. Chopin ve Mozart ile de aynı şey olabilirdi. Zaten notalardan da besteciyi anlıyorsunuz, onun ruhunu hissediyor ve yaşatabiliyorsunuz."
Gülsin Onay, zor dönemlerden de geçtiğini söyleyerek, şöyle devam etti:
"Bütün yaşamda yani herkesin hayatında zor dönemler vardır, mutlaka yaşanmıştır hem üzüntülü hem karanlık dönemler mutlaka olmuştur. Fakat işin ilginç tarafı benim o dönemlerde de yine çıkış yolu bulduğum yer müzik oldu, piyano oldu. Ne kadar acı çeksem veyahut da ne kadar zorluk çeksem de beni yine kurtaran ve yukarıya çeken piyano, müzik oldu. Onun için bırakmak değil ona daha da fazla sarılmak ihtiyacı hissettim."
Kariyerine özel hayatındaki birtakım zorluklar nedeniyle bir süre ara verdiğini kaydeden Onay, konser vermese de piyanonun hep hayatında olduğunu aktardı.
Gençlere tavsiye
Türk sanatçılarını yurt dışında temsil etmekten hep gurur duyduğunu, Türkiye'nin müzikte bir yetenek hazinesine sahip olduğunu vurgulayan Gülsin Onay, gençlere de şu tavsiyede bulundu:
"Benim yolum müzikten geçtiği için verebileceğim tavsiyeler herkese uyar mı bilmiyorum ama öğrencilerime hep şunu söylüyorum, her zaman kendi sesin ol. Yani başka hiç kimsede olmayan bir ses yarat ve o müziğin mucizesiyle birleşsin ve her sefer yeniden yarat. Başka birini örnek alma. Hep kendin ol."