Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, dünya genelinde 55 milyondan fazla Alzheimer hastası bulunuyor ve bu sayının 2030'da 78 milyona, 2050'de ise 139 milyona çıkması bekleniyor.
Dünyada genelinde yaşlı nüfusun artmasıyla büyük artış yaşanan Alzheimer hastalığı hakkında farkındalık oluşturmak ve bununla mücadele edenlere destek olmak amacıyla her yıl 21 Eylül “Dünya Alzheimer Günü” olarak kutlanıyor.
Beyin hücrelerinin zamanla ölümüne bağlı olarak hafıza kaybı, bunama (demans) ve genel anlamda bilişsel fonksiyonların azalması şeklinde gelişen tıbbi bir durum olan Alzheimer nedeniyle her yıl dünya genelinde binlerce insan hayatını kaybediyor.
Alzheimer'a yakalananların yüzde 60’dan fazlası düşük ve orta gelirli ülkelerde yaşıyor ve Alzheimerlı hasta sayısına her yıl 10 milyon yeni vaka ekleniyor.
İlk kez 1906’da Alman psikiyatrist ve patolojist Alois Alzheimer tarafından tanımlanan ve 65 yaş üstü kişilerde beyin dokularında ağır hasara neden olduğu tespit edilen Alzheimer, “21. Yüzyıl'ın kabusu" olarak görülüyor.
Hastalık, günlük aktivitelerde azalma ve bilişsel yeteneklerde bozulma ile nitelenen nöropsikiyatrik semptomların ve davranış değişikliklerinin eşlik ettiği nörodejeneratif bir hastalık olarak tanımlanıyor ve bilinen kesin bir tedavi yöntemi bulunmuyor.
Alzheimer dünyada 7. ölüm nedeni
DSÖ'nün "2019 Küresel Sağlık Tahminleri" raporunda, Alzheimer hastalığı dünya genelinde 7. ölüm nedeni olarak yer aldı.
Bu hastalıklardan kaynaklı ölümler, Amerika ve Avrupa'da 3. sırada kaydedildi.
ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezi (CDC) verilerine göre de bu yıl 6,2 milyon ABD’linin bunama ile yaşadığı tahmin ediliyor.
CDC, ABD'de Alzheimer'a bağlı ölümlerin 65 yaş ve üzeri kişilerde 5’inci ölüm nedeni olduğuna dikkati çekiyor.
DSÖ’ye göre, bunamaya bağlı ölümlerde kadın oranı erkeklere göre daha yüksek. Bunamaya bağlı ölümlerin yüzde 65’ini kadınlar oluşturuyor.
Alzheimerlı hasta sayısının, 2050'de yaklaşık 3 katına çıkması bekleniyor
DSÖ'nün tahminlerine göre, dünya genelinde 55 milyondan fazla Alzheimer hastası bulunuyor ve bu sayının 2030'da 78 milyona, 2050'de ise 139 milyona çıkması bekleniyor.
DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, yaptığı açıklamada, 30 yıl sonra Alzheimerlı hasta sayısının yaklaşık 3 katına çıkmasının beklendiğini ve demans riskini azaltmak için çabalamak gerektiğinin altını çizdi.
Ghebreyesus, "Demans, milyonlarca insanın anılarını, bağımsızlığını ve itibarını elinden alıyor ama aynı zamanda tanıdığımız ve sevdiğimiz insanları bizden çalıyor. Dünya, demanslı insanları yüzüstü bırakıyor ve bu hepimizi üzüyor." değerlendirmesinde bulundu.
Uluslararası Alzheimer Hastalığı Kurumu (ADI) ve Yaşlanma Üzerine Küresel Koalisyonuna (GCOA) göre, 2050'de nüfusun yaşlanması sonucu bunama yaşayanların yaklaşık yüzde 70'i gelişmekte olan ülkelerde olacak.
Alzheimer hastalığı demansın bir türü
Alzheimer hastalığı, beyin hücrelerinin zamanla ölümüne bağlı olarak hafıza kaybı, bunama ve genel anlamda bilişsel fonksiyonların azalması olarak biliniyor.
Demans türü olarak nitelendirilen Alzheimer, daha çok ilerleyen yaşlarda yaygın görülüyor.
Alzheimer's Disease International (AZI) tarafından hazırlanan 2021 raporunda, dünya genelinde demanslı hastaların yüzde 75'inin teşhis edilmediği tahmin ediliyor. Farkındalık eksikliği teşhis açısından önemli engel olarak gösterilirken, bazı düşük ve orta gelirli ülkelerde teşhis edilmeme oranı yüzde 90'a kadar çıkabiliyor.
Tedavi ve bakım
Demansı iyileştirmek veya ilerleyen seyrini değiştirmek için halihazırda mevcut bir tedavi yöntemi bulunmuyor. Bunun yanı sıra klinik deneylerin çeşitli aşamalarında çok sayıda yeni tedaviler araştırılıyor.
Araştırmalar, insanların düzenli egzersiz yaparak, sigara ve alkol kullanımından kaçınarak, kilolarını kontrol ederek, sağlıklı beslenerek ve tansiyon, kolesterol ve kan şekeri seviyelerini koruyarak bunama riskini azaltabileceklerini ortaya koyuyor.