Ülkelerinde yaşadıkları sıkıntılardan kaçarak önce Türkiye'ye gelip buradan da Avrupa ülkelerine gitmek isteyen düzensiz göçmenlerin sınırdan yasa dışı geçişlerinin engellenmesi ve insan kaçakçılarının yakalanması için Türkiye-İran sınırında güvenlik önlemleri üst düzeyde tutuluyor.
İran ile en uzun sınıra sahip Van'da, vatandaşların huzur ve güvenliğinin sağlanması için her türlü önlemi alan güvenlik güçleri, Afganistan başta olmak üzere çeşitli ülkelerden gelerek İran üzerinden yurda girmek isteyen düzensiz göçmenleri sınır hattında ve kent içinde yakalayarak ilgili kurumlara teslim ediyor.
Sınır hattındaki geçişlerin önlenmesi ve önlemlerinin artırılması amacıyla bölgeye gönderilen 750 personelden oluşan 35 polis özel harekat timi, Sivas, Muş ve Gümüşhane'den gelen 3 jandarma asayiş komando bölüğü, jandarma iç güvenlik timleri, emniyet müdürlüğü ekipleri ve yeni alınan 500 güvenlik korucusu ile tüm güvenlik birimleri, düzensiz göçle mücadeleyi kararlılıkla sürdürüyor.
Termal kameralar, harekete duyarlı sensörler ve gece görüşlü dürbünler, insansız hava araçlarıyla teknolojinin tüm imkanlarını kullanan güvenlik güçleri, sınır hattını sürekli kontrol altında tutuyor, tespit ettikleri kaçak girişlere anında müdahale ediyor.
Sahil Güvenlik Komutanlığına bağlı ekipler de tekne ve botlarla yapılabilecek göçmen kaçakçılığı ve yasa dışı diğer faaliyetlerin önlenmesi için Van Gölü'nde denetim yapıyor.
Güvenlik duvarı örme çalışmaları tekrar başladı
Sınır geçişlerinin önlenmesi amacıyla geçen yıl başlatılan ancak kış şartları nedeniyle çalışmalara ara verilen modüler güvenlik duvarının yapımına yeniden başlandı.
Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesinden Hakkari'nin Yüksekova ilçesine kadar uzanan hatta, geçen yıl ihale edilen 64 kilometrelik bölümün 40 kilometresini tamamlayan yüklenici firmaların, kalan 24 kilometrelik kısmı da bu yıl bitirmesi öngörülüyor.
İhale işlemleri tamamlanan ve Çaldıran ilçesinden Saray ilçesindeki Kapıköy Sınır Kapısı'na kadar olan 90 kilometrelik bölümde de duvar örme çalışmaları için üç şantiye kuruldu.
Geçen yıl güvenlik duvarının yanı sıra 235 kilometre hendek kazılan sınır hattında yapılan 45'i haberleşme ve 58'i gözetleme olmak üzere 103 optik kulenin elektrik tesisatı işlemleri devam ediyor.
Van'da 2 bin 339 şüpheliden 678'i tutuklandı
Van Cumhuriyet Başsavcılığı da göçmen kaçakçılığına ilişkin soruşturmaların daha hızlı yürütülebilmesi amacıyla 2020 yılında, 2 Cumhuriyet savcısının başında bulunduğu Göçmen Kaçakçılığı Suçları Bürosunu oluşturdu.
Başsavcılığın koordinesinde güvenlik güçlerince gerçekleştirilen operasyonlarda yakalanan şüphelilerle ilgili işlemlerin daha kısa sürede sonuçlandırılarak, oluşabilecek mağduriyetlerin önüne geçilmesi sağlandı.
Bu sayede 2020 yılından bu yana göçmen kaçakçılığı suçlarına ilişkin büroya gelen 1410 soruşturma dosyasında, hakkında işlem yapılan 2 bin 339 şüpheliden 678'i tutuklandı, 255'i hakkında adli kontrol kararı verildi.
Başsavcılığa gelen soruşturma dosyalarında 49 bin 601 düzensiz göçmenin yakalandığı bilgisi yer alırken, haklarında dava açılan şüpheliler yüksek oranlarda adli para ve hapis cezasına çarptırıldı.
Van 4. Asliye Ceza Mahkemesinde haklarında "göçmen kaçakçılığı" yaptıkları gerekçesiyle kamu davası açılan sanıklardan R.K, 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı, 150 bin lira adli para cezası uygulandı. Aynı davada sanık E.Z'ye ise 12 yıl 6 ay hapis ve 125 bin lira adli para cezası verildi.
Ayrıca Van Adliyesindeki asliye ceza mahkemelerinde haklarında dava açılan birçok sanık da 10 yıldan 15 yıla kadar hapis ve 100 binden 150 bin liraya kadar adli para cezasına mahkum edildi.
Dosyalarda yer alan sanık ve mağdur ifadelerinde, göçmenlerin Afganistan'dan çıkarken kaçakçılara dolar üzerinden ödeme yaptıkları belirtildi. Asıl hedefleri olan Avrupa'ya gitmek için Türkiye'ye gelmek isteyen göçmenlerin, Afganistan'dan kaçakçılar tarafından yaya ya da araçlarla Türkiye sınırına kadar getirildikleri ve burada bekleyen başka kaçakçılarca teslim alındıkları bildirildi.
Sınırdan hava muhalefetinin ve görüş mesafesinin düşük olduğu anlarda küçük gruplar halinde sınırdan geçirilen göçmenlerin, sınıra yakın yerlerde arazide, köylerde evlerde ve kent merkezinde de "şok ev" diye tabir edilen metruk yapılarda saklandıkları, daha sonra kara yolu ve Van Gölü üzerinden başka illere götürüldükleri belirtildi.
"Takviye birliklerimizin hepsi bölgede"
Vali Mehmet Emin Bilmez, ciddi fiziki önlemlerin alındığı sınırda hudut birliklerine takviye olarak gönderilen ekiplerin geçen sene olduğu gibi bu sene de görev aldığını söyledi.
Sınırdaki önlemlerin üst düzeye çıkarıldığını anlatan Bilmez, "Sınıra 6. Hudut Tugayı ve taburları takviye edildi. Arka hatta görev yapan jandarma birimlerimize diğer illerden gelen özel harekat birlikleri destek veriyor. İnşaat firmaların güvenliğini sağlayan polis özel harekat timleri de tekrar bölgeye geldi. Şu an takviye birliklerimizin hepsi bölgede. Ayrıca jandarmaya destek olmak üzere sınır köylerinde korucu alımı yapıldı." dedi.
Göç baskının hala devam ettiğini buna karşı da sınır birlikleri, jandarma, polis ve korucuların uyum içinde görev yaptığını ifade eden Bilmez, sınır hattında insansız hava araçlarının aktif kullandığını vurguladı.
Yeni yapılanlarla birlikte bölge genelindeki optik kulelerin termal kameralarla donatıldığı bilgisini veren Bilmez, şunları kaydetti:
"Termal kameralarla bölge sürekli taranıyor. Sınırın öbür tarafından bile takip ediliyor ve ciddi engellemeler yapılıyor. Ocaktan bu yana sınır hattında 33 bin civarında göçmen engellendi. 7 bin civarında göçmen de içeride yakalandı. Ocaktan bu yana 655 organizatör yakalandı. 276 kara ve 4 deniz aracına el konuldu. Geçen seneden bu yana artık Van Gölü'nde Sahil Güvenlik Komutanlığı ekipleri görev yapıyor, radar araçlarıyla göl sürekli taranıyor. Bu nedenle düzensiz göçle mücadelede oldukça güçlü bir durumdayız. Bütün bu baskılara rağmen Van sınırı ve şehirde göçmen görmek neredeyse imkansız."
Hakkari, Bitlis, Muş ve Van'da yakalanan düzensiz göçmenlerin işlemlerinin ardından memleketlerine geri gönderildiğini anlatan Bilmez, "Sınır hattı termal olarak, teknolojik olarak da sınır sürekli taranmakta ve muhafaza edilmektedir. Sınırımızdan hiç kimseyi geçirmemek için azami gayret içindeyiz. Sınır birlikleri, jandarma, polis, korucu ve Sahil Güvenliğimiz uyum içinde, bütün teknolojik imkanlardan yararlanarak önlem almaya çalışıyor. Son zamanlarda gelen göçmenlerde ciddi bir yapı değişikliği olduğunu gözlemliyoruz. Daha seküler bir yaşam biçimini benimsemiş kişiler olduğunu görüyoruz. Daha önce yoğun olarak Peştun geliyordu şimdi Hazara, Özbek ve Taciklerde de bir artış olduğunu görüyoruz." ifadelerini kullandı.
Göçmenler üç rotayı takip ederek Türkiye'ye ulaşıyor
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Nüfus ve Göç Araştırmaları Merkezi Müdürü Prof. Dr. Orhan Deniz ise havaların ısınmasıyla göçmen hareketliliğinin atmasının beklendiğini söyledi.
Deniz, göçmenlerin kullandığı rotalarla ilgili şu bilgileri paylaştı:
"Göçmenler Türkiye'ye gelinceye kadar çok farklı güzergahlar kullanıyor. Birinci rotada Afganistan'ın kuzey eyaletlerinden gelenler, İran'ın Herat şehrine geliyor. Herat, göçmenler için önemli bir şehir. Oradan da İran'ın Meşhed ve Tahran kentlerine ulaşıyorlar. Son olarak da Tebriz üzerinden Türkiye sınırına kadar geliyorlar. Diğer bir rota da Afganistan'ın özellikle Kandehar ve Nimruz şehirlerinden göç edenlerin oluşturduğu bir güzergah. Buralardan göç edenler Pakistan'a oradan da İran'ın Tahran şehrine geldikten sonra sınırımıza yöneliyorlar. Üçüncü rotada da Nimruz'dan göç edenler, Meşhed hattını kullanarak Tahran'a ulaşıyor. Tahran hem kuzey hem güneydeki rotanın kesişime noktası. Tahran'da buluştuktan sonra da Tebriz ve Urmiye şehirlerinden Yüksekova ve Van sınırına geliyorlar."
"İran askerleri bunları durdurmuyor"
İran'da göçle mücadelede etkin önlemlerin alınmadığını belirten Deniz, şöyle konuştu:
"Sınır kontrollerinin az olduğu noktalar ile güvenliğin zor sağlandığı bölgeler, göçmen kaçakçılarının göçmenleri yönlendirdiği alanlardır. İran'da göçmenlerin engellenmesine yönelik herhangi önlem yok, tam tersine İran, üzerine yığılan göç baskısından kurtulmak için göçmenlerin ülkeyi terk etmesi için yönlendirme yapıyor. Bunlar araçlarla İran'dan Türkiye sınır bölgelerine kadar geliyor. İran askerleri bunları durdurmuyor. Sınır bölgesinde de küçük gruplara ayrılarak Türkiye'ye girmeye çalışıyorlar. Sınırda alınan yoğun güvenlik önlemleri nedeniyle özellikle havanın kapalı, sisli olduğu günlerde yoğun bir şekilde geçiyorlar. Yalnız gelmiyorlar, mutlaka kaçakçılardan destek alıyorlar."