Edirne'nin ilk yerleşim yerlerinden Kaleiçi, mimari eserleriyle dikkati çekiyor.
Tunca Nehri kenarına kurulu, adını geçmişte Roma İmparatoru Hadrianus'un yaptırdığı kalenin surlarından alan semtteki pek çok yapı, 1900'lü yılların başındaki büyük yangında yok oldu. Metruk haldeki bazı konaklar ise yıkılma noktasına geldi.
Tüm bu olumsuzluklara rağmen bölgede ayakta kalan birbirinden estetik 400'e yakın sivil mimari örneği bulunuyor.
Semtin geçmişteki parlak günlerine kavuşacağını öngören bazı turizmciler, konakları satın alarak hayat vermeye başladı.
Semtte son yıllarda 20'ye yakın butik otel açıldı.
İçerisinde cami, sinagog ve kilise bulunan Kaleiçi, Edirne turizminin yeniden gözdesi olmak için hem bireysel hem de kamusal adımların atılmasını bekliyor.
"Sokaklara fonksiyonlar kazandırılmalı"
Edirne Valisi H. Kürşat Kırbıyık, AA muhabirine kentte yaklaşık 1400 tescilli kültürel varlığın olduğunu, 400'ün üzerinde sivil mimari örneğinin Kaleiçi semtinde bulunduğunu söyledi.
Kırbıyık, sivil mimarinin en güzel örneklerinin yer aldığı Kaleiçi'nde 1970'li yıllarda betonarme yapılaşmanın meydana geldiğini anlattı.
Kültür tarihi için önemli bir alan olan semtin kent turizmine katkı sunması açısından yapılacak çalışmaların çok önemli olduğuna işaret eden Kırbıyık, "Edirne'nin geleceği Kaleiçi'nde yatıyor. Bizim buradaki caddelerimizi, sokaklarımızı fonksiyonel hale getirip, birinde eğlence sokağı, birinde sanat sokağı, birinde geleneksel el sanatlarını sergileyebileceğimiz, bir başkasında belki peynirciler çarşısı oluşturabileceğimiz ve şehir dışından, ülke dışından gelen misafirlerin beğenerek gezebileceği, fotoğraf çektirebilecekleri, alışveriş yapabilecekleri mekanlara dönüştürme imkanımız var." diye konuştu.
Bölgenin önemli caddelerinde sokak sağlıklaştırması yapılacağını vurgulayan Kırbıyık, çalışmanın alana nitelik kazandıracağını ifade etti.
"Mülkiyet sorunları var"
Vali Kırbıyık, Kaleiçi'nin bir turizm destinasyonu haline getirilmesi çalışmalarındaki en büyük engelin konakların mülkiyet sorunu olduğunun altını çizdi.
Konakların çoğunun yılların yıpratmasıyla iyi durumda olmadığını, bunların elden geçmesinin zaruri olduğunu belirten Kırbıyık, şöyle devam etti:
"Malikler restorasyon konusunda irade göstermiyor, konak sahibi satma konusunda irade göstermiyor ya da çok yüksek bedeller istiyor. Aslında burada bireysel bir mülkiyetten bahsetmiyoruz. Şehrin bir kimliğinden bahsediyoruz. Dolayısıyla bu toplumsal bir sorumluluk. Bu şehrin kimliğini tekrar bu şehre en kısa sürede kazandırmamız lazım. Bu konuda devletimizin çok ciddi destekleri var. Kültür ve Turizm Bakanlığımızın hibe destekleri, gerek projede gerek yapım aşamasında bunlardan istifade edebilirler.
Çünkü bu seneki turizm hareketliliğinde de gördük. Bu şehirde hakikaten konaklamada yer bulmak zaman zaman çok güç oldu. Belli günlerde, belli haftalarda, belli dönemlerde konaklayacak oda bulma konusunda bizlere de çok fazla başvuru geldi. Şehrin şu an itibarıyla otel ihtiyacı var. Butik otel ihtiyacı var. Buradaki bu konaklarımızı hızlı bir şekilde turizme kazandırıp butik otele dönüştürebiliriz."