Toplantı EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Aslan’ın açılış konuşmasıyla başladı. EGİAD’ın vizyonu üzerine ayrıntılı bir konuşma yapan Aslan, girişimciliğin, düşünce kuruluşu olarak yapılacak faaliyetlerin önemine değindi.
GİRİŞİMCİLİK PROJELERİ ÜRETİYOR
EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Aslan, EGİAD'ın uzun yıllardır girişimcilik konusunu gündemde tuttuğunu söyleyerek, "2011 yılından bu yana girişimcilik konusunu gündemimizin en üst sıralarında tutuyor, her geçen yıl üzerine farklı projeler ilave ederek farkındalık yaratmaya, eğitimler vermeye, hem girişimcilik hem de melek yatırımcılık kavramlarının yayılımını sağlamaya yönelik faaliyetler yapmaya devam ediyoruz. İzmir’in ve Ege Bölgesi’nin Hazine Müsteşarlığı’ndan akredite ilk Melek Yatırım Ağı olan EGİAD Melekleri Yatırım Ağı 2015 yılına kurulmuştur. Aynı zamanda Türkiye’de iş insanları derneği olarak bir STK bünyesinde kurulan ilk akredite melek yatırım ağıdır. EGİAD Melekleri bünyesinde bugüne kadar bin 500’den fazla girişimci değerlendirmiş ve 9 adet başarılı girişime yatırım yapılmıştır" diye konuştu.
GELECEĞE İNANIYORUZ
Aslan, Türkiye'nin geleceğine inandıklarını dile getirerek, bu doğrultuda çalışmalarını yoğunlaştıracaklarını söyledi. Aslan, şu ifadeleri kullandı: "Türkiye’nin potansiyeline ve geleceğine inanıyoruz. Yatırım, üretim, istihdam ve ticaret zinciri içerisinde ülkemize hizmet etmek tek hedefimizdir. Kalkınma yolunda ilerleyen bir toplum; güçlü bir ekonomi ve güçlü bir ülke; ancak güçlü bir demokrasi, güçlü ve bağımsız kurumlar, liyakate dayalı sistem ve hukukun üstünlüğü ile mümkündür. Bunlar uluslararası pazarlarda akredite olmamız, kabul görmemiz ve rekabet edebilmemiz için olmazsa olmaz unsurlardır. Bu konulardaki aleyhte algılar hem ülke markamıza hem de mikro ölçekte işletmelerimizin markalarına ve uluslararası rekabet gücümüze olumsuz etki yapabilmektedir. Hem yerli hem de yabancı yatırımcılar açısından bu konulardaki genel algıyı düzenli olarak takip etmeli ve olumlu yönde yönetmeliyiz."
GENÇ NÜFUSUN POTANSİYELİ YÜKSEK
EGİAD Danışma Kurulu ve İZTO Başkanı Mahmut Özgener ise, EGİAD’ın projelerini takdirle takip ettiğini belirterek sözlerine başladı. Özgener, Türkiye'nin genç nüfusunun dikkat çekilen bir potansiyele sahip olduğunu söyleyerek, EGİAD'ın kente yön veren çalışmalara katkı koymasının önemine vurgu yaptı. Özgener, EGİAD ile İZTO’nun yaptığı iş birliği sayesinde kent verimliliğinin artarak devam edeceğini ifade etti.
GİRİŞİMCİLİĞE VURGU
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ise, girişimcilik konusuna vurgu yaparak, "TOBB olarak yaklaşık on dört sene önce girişimciler sistemini kurduk. Bu kapsamda, 81 ilde kadın girişimcimiz genç kızlara örnek oluyor. Bir ülkede girişimcilik ne kadar çok olursa bir ülke o kadar zengin olur. Japonya'ya baktığımızda ülke nüfusunun yüzde 5'i girişimci. Bizim ise nüfusumuza göre yüzde 2. Gideceğimiz daha çok yol var. Zenginleşmek istiyorsak, ihracat istiyorsak girişimciliğe önem vermek zorundayız. Girişimciler konusunda müthiş bir potansiyel var" dedi. Genç kızların girişimci olmak istemediklerine dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, "Genç kadınlarımız girişimci olmak istemiyorlar. Kadınların rol model olması lazım. Girişimci olmaya teşvik edilmelidir. Bir kişinin kurtuluşu bir kişinin iş bulması bile çok önemlidir" diye konuştu. Girişimci olabilmenin maliyete dayalı olmadığının altını çizen Hisarcıklıoğlu, "Tek bir bilgisayar yeterli. Artık dijital dönüşüm denen bir durum var. Pek çok mal, e-ticaret ile satılıyor. Yeter ki, girişimcilerle fikri olan bireyler bir araya gelsin" ifadelerini kullandı. 2019 yılını da değerlendiren Hisarcıklıoğlu, ilerleyen süreçlerde ekonomide yaşanabilecek riskler ve fırsatlara da vurgu yaptı.
MARKALAŞMAYA DİKKAT
Hisarcıklıoğlu, markalaşmanın önemine de işaret ederek, "Şehirlerde de markalaşma önemli ancak ülkenin marka olması lazım. Ülke marka olduğu zaman her yaptığı hizmetin değeri artıyor." şeklinde konuştu.
Sivil toplum kuruluşlarının birlikte hareket etmesi durumunda şehirlerin markalaşacağını da dile getiren Hisarcıklıoğlu, "Her şey hayalle başlıyor, bu hayallerin hedefe dönüşmesi gerekiyor. Hedefe ulaştığı zaman şehirlerde markalaşır. Bu markalaşmanın sağlanabilmesi için kenttin tüm sivil toplum kuruluşları ortak hareket etmesi gerekir. İstanbul bir marka, Antalya'da bir marka haline geldi. İzmir'in de bir marka olması lazım. Sivil ve toplum kuruluşları birlikte hareket ediyorsa o şehir markalaşır" ifadelerini kullandı.
GELİR EŞİTSİZLİĞİ
Hisarcıklıoğlu, dünya ülkelerinin birbirine yaklaşık 270 milyar dolar borcu olduğunun altını çizerek şunları kaydetti:
"Dünya için ikinci büyük mesele gelir eşitsizliği. En üstü serveti olanların (bunlar yüzde 1'i oluşturuyor) serveti artıyor, dünya nüfusunun yüzde 99'unun ise aşağı doğru gidiyor. Dünyanın geleceği açısından büyük risk. Popülizm, ırkçılık, ufak meselelerin öne çıkmasının altında bunlar var. Yüzde 1 çok memnun. Yüzde 99 gittikçe fakirleşiyor. Kapitalizmin kendini sorgulaması, yeniden yazılması lazım. Yüzde 1'in mutluluğu, yüzde 99'unun mutsuzluğu üzerine kesinlikle oturamaz. Daha adil bir sisteme ihtiyacı var dünyanın. Kapitalizmin kendini gözden geçirmesi lazım. Yüksek katma değerli mal ve hizmet ihracatına dayalı bir ekonomik modele ihtiyaç var.”