Mahallemden hiç bu kadar utanmamıştım. Recep, Şaban ayında başlayan yalan, dolan, iftira furyasının Ramazan’da hız kesmeyeceğini tahmin ediyordum ama bu kadarını beklemiyordum.
Ayıp! Vallâhi billâhi, bu kadarı çok ayıp! Hem de günah!
Dört-beş gün evvel Akit tv‘de Fâtih Dağıstanlı, programını kapatırken gece yarısını geçmişti. Dağıstanlı, günün manşetini okuyarak programı bitirdi. Ekrem İmamoğlu, Kılıçdaroğlu’yla Ramazan gününde çay içmişmiş.
Bu yazıyı yazarken bile utanıyorum. İmamoğlu’nun orucu, bizi ilgilendirmez. Sâdece “tutuyorum” diyerek bizi kandırıp din sömürüsü yapıyorsa ilgilendirir ki öyle bir şey yok. Bizzat yakından tanıyanlardan oruç tuttuğunu işittim.
Gece gece verilen yalan haberin ayrıntısı, internette var. Şöyle ki;
Efendim, İmamoğlu’nun makyajı akmaya devam ediyormuş. 7 Mayıs sabahı Kılıçdaroğlu,Kaftancıoğlu ve İmamoğlu biraraya gelip, çay içmişler. Bunu da Halk TV, ortaya çıkarmış.
İçlerinde oruçlu birinin olduğu kalabalığa çay servisi yapılamaz mı? Yapılınca o kişinin de oruç tutmadığı anlamına mı gelir?
İşin en iğrenç tarafı, bu haberi işleyen Akit, haberin fonunda İmamoğlu ve Kılıçdaroğlu’nun çay içtikleri fotoğrafı kullanmış.
İmamoğlu’nun elinde bardak var. Fakat fotoğrafta Mansur Yavaş da var ve bu fotoğraf, 2 Nisan târihli. Yâni başka bir habere âit.
Bu kadar rezillik yetmezmiş gibi Sabah yazarı Sâlih Tuna, dünki yazısında İmamoğlu’nun sahurdaki açıklamasını şöyle eleştirdi:
Oruç tutmadığına dâir bir propaganda olsaydı, sahurda açıklama yapması belki bir anlam taşırdı.
Hem iftira atın hem de dalga geçin! Yuh artık!
Çok merak ediyorum, bu insanlar, yazılarını oruçluyken mi yoksa oruç açtıktan sonra mı yazıyorlar?
Kesin olan bir şey var ki Yeni Akit ve Sabah’ın haber zehirlemesine mâruz kalanlar, İmamoğlu’nun oruç tutmadığına, milleti kandırdığına inanıyorlar.
Yine de Sâlih Tuna Akit’ten iyidir. Hiç olmazsa “oruç tutmuyor” diye yalan söylemedi. Söylemedi ama kendisini milletin yerine koyup kararını verdi:
"Şâyet küresel zâlimler sana karşı hamiyetliyse, çok uluslu Ebu Cehiller seni arkalıyorsa, müstevli taşeronları FETÖ ve PKK sana umut bağlamışsa...
Sabah akşam hatta sahurda durup düşünecek, kendini gözden geçireceksin. Bu saatten sonra bu millet, ne Ekrem Bey'in ne de öteki Ekrem'in (Dumanlı olan) orucuna namazına bakmaz."
(Sebebini bilmiyorum. Son cümle daha sonra Tuna’nın yazısından silindi. Dün sabah okuduğumda vardı.)
Berat Albayrak’ın Trump’ın karşısında ve iki Yahudinin arasında oturmasıyla övünenlere bakar mısınız?
Tuna; milletin, FETÖ’ye, PKK’ya umut bağlayanların namazına orucuna bakmadığından çok emin.
Çözüm sürecine taraf olduğu ve hocaefendisiyle ağladığı günlerden biliyor olmalı.