Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’in Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı'nın (TPAO) Libya açıklarında petrol aramak için ilk başvuruyu yaptığını duyurmasının ardından gözler bir kez daha Doğu Akdeniz’e çevrildi. Bir süre önce Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti'yle deniz yetki alanlarını belirleyen anlaşma imzalayan Türkiye, o bölgede petrol aramalarına ne zaman başlayabilir? Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz, Sputnik’e anlattı.
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in NATO’nun BM tarafından tanınan Ulusal Mutabakat Hükümeti’ne destek vermeye hazır olduğunu açıklamasının, son günlerde Doğu Akdeniz’deki en önemli gelişmelerden birisi olduğunu aktaran Emekli Tümamiral Gürdeniz “Böylelikle darbeci savaş lordu Hafter, son aylarda Fransa, BAE, Mısır ve Rus Wagner grubundan aldığı desteğe rağmen Ulusal Mutabakat Hükümeti karşısında aldığı yenilgilerden sonra, karşısına NATO’nun çıkmasıyla yeni bir cephe kaybına uğradı. Tabii, NATO’nun bu kararının ne şekilde hayata geçeceği, Fransa ve Yunanistan’ın vetolarını nasıl aşacağını; Avrupa Birliği’nin geçen aydan beri denizde yürüttüğü Irini Harekatı ile etkileşimin nasıl olacağını zaman gösterecek. AB’nin Irini Harekatı, Birleşmiş Milletler’in Libya’ya uyguladığı silah ambargosunu denizden denetlemek için yapılan bir harekat. Ancak deklare edilmeyen amacının Türkiye’yi denetleme fırsatı yaratmak olduğunu söyleyebiliriz” dedi.
Gürdeniz “Ancak Mısır sınırı üzerinden ulaştırılan yardımları engelleyecek, denetleyecek hiçbir kurum ya da kurumsal bir operasyon yok. Bu nedenle NATO’nun bu kararının ileride, karadaki silah ambargosunun uygulanmasına destek olması beklenebilir. Böylesine istikrar sağlayıcı, Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin kontrolünü genişletici ve Libya’nın bölünmesini engelleyici bir durumda, Libya hükümetinin deniz yetki alanlarında istediği ülke, istediği firma ile lisans anlaşması yapma esnekliği ve bağımsızlığı vardır. Bu nedenle Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti, gelecekte normalleşme süreci başladığında Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’nı seçme özgürlüğüne sahiptir” diye devam etti.
‘Sondaj, Trablus’ta çatışmalar asgari düzeye inip normalleşme başladıktan sonra gerçekleşebilir’
Türkiye’nin bölgede petrol aramaları yapmasının çatışmaların asgari seviyeye inip normalleşmenin başlamasını takip edeceğini aktaran Gürdeniz “Burada dikkat edilmesi gereken nokta, başkent Trablus’ta silahlı çatışmaların asgariye inmesi; siyasi, sosyal ve ekonomik koşulların normalleşmesinin beklenmesidir. Daha sonra, Libya’da çözüm adına, BM şemsiyesi altında Libya’nın bütünlüğünü sağlayacak ve yeni anayasasını belirleyecek bir konferans sürecinin başlatılmasıdır. Ancak bu normalleşme sağlandıktan sonra deniz sondajları gibi ciddi ve pahalı bir aşamaya geçilebilir. O zamana dek ise, Libya hükümetinin davet etmesi durumunda Türkiye bölgede sismik araştırma faaliyetleri yürütebilir. Zira bu daha dinamik ve az masraflı bir operasyondur. Ancak sondaj ciddi bir süreçtir ve personel değişiminden tutun lojistik ihtiyacına kadar karada da önemli bir lojistik altyapı gerektirir. Bunu sağlayabilmek için de ana destek üssünün istikrarlı olması gerekir. Şu an böyle bir ortam söz konusu değil. Sondaja başlamak için önce Kovid-19’un geçmesi ve iç savaş aşamasının kontrol altına alınarak normalleşmeye geçilmesi lazım” ifadelerini kullandı.