Erdoğan, Ordu'da düzenlediği mitingde konuştu. Muhalefete sert sözlerle yüklenen Erdoğan, "Selo'sundan Apo'suna hapisteki tüm PKK'lıları çıkaracağız diyorlar. Kamudan ihraç edilen PKK'lıları devlete geri dolduracaklarmış! Ülkemizin güney sınırlarını Suriyelileştirerek kana ve ateşe boğmanıza izin vereceğiz diyorlar" ifadelerini kullandı.
Van mitinginde zafer işareti yapan Dilek İmamoğlu'nu İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun ardından hedef alan Erdoğan, "Van'da ne dediler? Dişe diş, kana kan, intikam dediler! HDP mensuplarının, örgütün parmak işaretiyle selamlıyorlar" diye konuştu.
"Meclis'te HDP ile neler konuştun söyle!"
Erdoğan'ın açıklamasından öne çıkanlar şöyle:
"Kandil'den talimat alanlarla bir yere varılır mı? Biz talimatımızı önce Allah'tan sonra milletten alıyoruz.
Biz Ordu ile birlikte Türkiye yüzyılı yolunda ilerlerken birileri de Türkiye yüzyılının kuyusunu kazmanın peşinde. Bunun için kime ne demeleri gerekirse onu diyorlar. Talimatı verenler Kandil. Kandil'e dönük, Selo'sundan Apo'suna hapisteki tüm PKK'lıları çıkaracağız diyorlar. Bu Selo, Diyarbakır'da 51 Kürt vatandaşımızın ölümüne neden olan kişi, terörist. Çıkaracaklarmış. Bay bay Kemal de bunun taahhüdünü veriyor.
Meclis'te HDP ile neler konuştun söyle! Söyleyemez. Kamudan ihraç eden PKK'lıları devlete geri dolduracaklarmış! Belediyeleri örgüte teslim edeceğiz diyor. Ülkemizin güney sınırlarını Suriyelileştirerek kana ve ateşe boğmanıza izin vereceğiz diyorlar. Suriye'deki askerlerimizi çekip, orayı ülkemize rahatça saldırabilesiniz diye tamamen size bırakacağız diyorlar.
Van'da ne dediler? Dişe diş, kana kan, intikam dediler! HDP mensuplarının, örgütün parmak işaretiyle selamlıyorlar.
"Silahlarını şimdiden doldurmaya başlamışlar"
Eline her mikrofon alan HDP'linin, PKK'lının tehdit dolu açıklamalarına elleriyle kalp işareti yaparak cevap veriyorlar. PKK'sından HDP'sine bölücülerin nasıl ortaya döküldüklerini görüyorsunuz, bay bay Kemal'den almışlar sözü. Silahlarını şimdiden doldurmaya başlamışlar. Bu manzaradan CHP'ye gönül vermiş kardeşlerimizin de utandığına inanıyorum. Öte yandan FETÖ'ye dönük Meclis'i, emniyet müdürlüğünü, köprüyü, külliyeyi bombalayan 252 insanımızı şehit edenler dahil tüm mensuplarınızı cezaevinden salacağız diyorlar. Yurt dışındaki elemanlarımızın geri dönmesini temin edeceğiz diyorlar. Kamudan tasfiye edilen 100 binin üzerindeki elemanınızı yeniden devlete dolduracağız diyorlar. Yeniden bu milletin evlatlarını, ailelerinden kopartasınız diye faaliyetlerinizi serbest bırakacağız diyorlar.
Dışarıdaki ve içerideki FETÖ'cülerin heyecanını görüyorsunuz değil mi? Bay bay Kemal'den almışlar sözü. Sinsi planlar yapmaya başlamışlar. Londra'daki tefecilere verdikleri söz konusunda ayakları birbirine dolaştı. Biri 300 milyar dolar diyor, öteki 10 yıl sürer diyor. Beriki 10 yıl çok, 5 yılda gelir diyor. Nasılsa yalan! Biz 100'lerce milyar dolar değerinde doğalgaz, 10'larca milyar dolar değerinde petrol buluyoruz. Bunlar karalar bağlıyor. Bu doğal gazı, petrolü biz cebimize koyup götürmeyeceğiz. Hepsi ülkenin değeri, milletin kazancı, devletin kârı!
Bu tabloya bakınca insanın aklına şu soru geliyor; Türkiye'nin enerji bağımsızlığını elde etmesinden kim rahatsız olur? Terörü yenen, darbeyi püskürten, depremin yıkıntıları altında kalmayan ekonomisini ayakta tutan Türkiye'den kim rahatsız olur?
"Ailemize leke sürdürmeyiz"
21 yıllık iktidarlık dönemimizde bizim önümüzü kesemedikleri için bu durumdan rahatsızlar. Hiç kusura bakmasınlar onları rahatsız etmeyi sürdüreceğiz. Şimdi karşımıza bir garip masayla çıktılar. Güya milliyetçi olduğunu söleyen, PKK'nın yürüttüğü kampanyalara sesini çıkarmayan bu kişi bir ara masadan kalkmaya yeltendi. Sonra kolundan tutup masaya oturtular. Bir diğeri LGBT dayatmasını gölgeletmek üzere masada yer alıyor. Sorsanız milli görüşçüyüz derler. Ama milletimizin değerlerini niteleyen projelere seslerini çıkarmaz. Biz ailenin kutsiyetine inanırız. Ailemize leke sürdürmeyiz.
"Kalanlar seslerini çıkarsa, 'hain' damgası yiyecek"
Masanın altındaki HDP'yi allem edip masanın üstüne çıkardılar. Onu da iki tane belediye başkanı getirip masaya monte ettiler. Zaten bir tanesi ayrılıp kendi partisini kurdu. Kalanlar seslerini çıkarsalar 'hain' damgası yiyecekler.
Hayata geçirdiğimiz demokrasi ve kalkınma atılımlarıyla ülkemizin asırlık kayıplarını telafi ettik.
İstanbulluyum ve İBB başkanlığını yaptım. İstanbul'u Ordulu kardeşlerim iyi bilir. Çöpten, çamurdan, susuzluktan biz kurtardık. Ordu Havalimanı'nı yaptık. Yaklaşık 1 milyona yakın yolcu buralardan taşındı. Çünkü biz yaparız, onlar konuşur. Sadece küresel düzeyde ses getiren projelerle uğraşmadık, aynı zamanda şehirlerimizi eşi benzeri görülmemiş yatırımlar yaptık.
Birileri köken ve mezhep meselesi üzerinden ayrıştırmaya dönük adımlar atıyor, biz kardeşliğin peşinde koşuyoruz.
"Aklımıza eserse de yaparız"
Ne kadar özetlersek özetleyelim yaptıklarımız bitmiyor. Tabii bir de yapacaklarımız var. Biz birileri gibi öyle aklımıza eseni söylemeyiz. Aklıma eserse de yaparız.
Eğitimde sıraların üzerinde artık kitaplar ücretsiz olarak var mı? 76 üniversite vardı, şimdi 208 üniversite var. Üniversitesi olmayan ilimiz yok. Ankara'da şimdi Etnik Hastanesi, İstanbul'da Çam Sakura Hastanesi bütün bunları kovid döneminde hızla yaptık. Biz bu millete efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldik.
"Gelin 14 Mayıs'ta hesaplaşalım"
Bunlar talimatı Kandil'den alıyor. Kandil'dekilerin zaten Allah'ı, dini, ezanı, kitabı yok. Kürt kardeşlerimi bunlar istismar ediyor. Kürt kardeşlerimin dindar olanları var, bunlarla mukayese edilmez. Bunlar Diyarbakır Anneleri'nin evlatlarını dağa kaçırdılar, taciz ettiler. Gelin diyorum ki: 14 Mayıs'ta hesaplaşalım."