AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AKP teşkilatı ile video konferans yöntemiyle düzenlenen bayramlaşma programında konuştu.
Erdoğan'ın açıklamasından öne çıkan satır başları:
"Milletimize söz verdiğimiz şekilde pazartesi gününden itibaren kontrollü normalleşme takvimimizi uygulamaya başlıyoruz. Detayları kabine toplantısının ardından milletimizle paylaşacağız. Niyetimiz mayıs ayı sonuna kadar ihtiyatlı hareket etmeyi sürdürmek, Haziran ayı ile birlikte itibaren tedbirleri önemli ölçüde gevşetmeyi planlıyoruz.
Salgının ülkemize sirayet ettiği 2020 Mart ayından beri aldığımız tedbirlerin, özellikle de kısıtlamaların tek amacı 84 milyon vatandaşımızın her birinin sağlığını, hayatını, geleceğini korumaktır. Mecbur olmadığımız hiçbir tedbire başvurmadık, başvurmayacağız. Bununla kalmıyor, aldığımız tedbirleri de vatandaşlarımızın işine, aşına zarar vermeyecek şekilde uygulamaya özen gösteriyoruz.
'SIKINTIYA DÜŞEN ESNAFIMIZ, ÇALIŞANIMIZ OLDUYSA HELALLİK İSTİYORUZ'
Kısıtlamalardan etkilenen esnaflarımızın bir kısmı ile turizm sektörümüze de bu zor dönemde ayakta kalabilmeleri için her türlü desteği vermenin gayreti içerisindeyiz. Buna rağmen sıkıntıya düşen insanlarımız, esnafımız, çalışanımız olduysa hepsinden helallik istiyoruz.
İSRAİL'İN GAZZE SALDIRISI
Terör devleti İsrail'in zalimlikleri karşısında hem üzüntülü hem öfkeliyiz. (Filistin'de) Tüm dünya görmezden gelse bile İsrail'in zulmüne eyvallah etmeyeceğiz. Bu terör devleti artık tüm sınırları aşmış durumdadır. Kudüs tüm insanlığın ortak mirasıdır. Dün Suriye sınırlarımız boyunca kurulmaya çalışılan terör koridoruna nasıl izin vermemişsek bugün de Mescid-i Aksa'nın mahremiyetine uzanan ellere aynı kararlılıkla karşı çıkıyoruz.
Gücü masum sabilere, biçare kadınlara, mazlumlara yeten terör devleti İsrail'in zalimlikleri karşısında üzüntülü ve öfkeliyiz. Türkiye'nin bu konuda tavrı ilkeseldir. Dün Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ'ı ve işgal altındaki topraklarını kurtarma mücadelesini hangi şevkle desteklemişsek, bugün Kudüs'te Filistin şehirlerinde yaşanan zulme karşı aynı hissayatla harekete geçiyoruz. İsrail'in Filistin şehirlerinde ve Kudüs'te sergilediği saldırganlığa karşı çıkmak insanlığın tamamının namus borcudur. Kudüs gibi hem Müslümanların hem Hristiyanların hem de Musevilerin kutsal mekanlarını bünyesinde barındıran bir şehri fütursuzca yağmalamaya kalkan bu terör devleti artık tüm sınırları aşmış durumdadır"