Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen E-İnsan Programı'nda açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin kalkınmasını sadece yollarda, köprülerde, barajlarda, tünellerde, binalarda aramak, eksik bir yaklaşımdır.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kamu personel rejiminin, hükümetlerimiz döneminde değiştirmekte en çok zorlandığımız, halende istediğimiz seviyeye getiremediğimiz alan olduğunu itiraf etmek isterim. Birleşmiş Milletler Kalkınma Hedefleri’yle de uyumlu bir şekilde yürüttüğümüz çalışmalarımızda fırsat eşitliği, şeffaflık, hesap verebilirlik, yenilikçilik ve liyakat gibi değerleri esas alan bir insan kaynağı kültürü oluşturmanın peşindeyiz, şu anda bunu kovalıyoruz.” diye konuştu.
Erdoğan, özetle şunları söyledi:
KALKINMAYI SADECE KÖPRÜLERDE, ARAMAK EKSİK BİR YAKLAŞIMDIR
“Biz, ‘insanı yaşat ki devlet yaşasın’ düsturuyla tüm çalışmalarının merkezine insanı yerleştirmiş bir hükümetiz. Ülkemize kazandırdığımız demokrasi ve kalkınma devrimlerinin gerisinde hep ‘önce insan’ anlayışı vardır. İktisadi kalkınmanın bir ayağı fiziki altyapı ve hizmet unsurları ise diğer ayağı da yetişmiş insan kaynağıdır. Bu ikisi bir araya gelmeden kalkınma gerçekleşmez. Dolayısıyla Türkiye’nin kalkınmasını sadece yollarda, köprülerde, barajlarda, tünellerde, binalarda aramak, eksik bir yaklaşımdır. Ki bunu başarıyla icra etmiş bir hükümetiz. Asıl büyük kalkınma atılımını eğitimiyle, öğretimiyle, sağlığıyla, sporuyla, sosyal destekleriyle ve diğer tüm unsurlarıyla insan kaynağımızı geliştirmekte gösterdik.
VATANDAŞIMIZ STANDARDIN ÜZERİNDE HAYAT KALİTESİNE SAHİPTİR
Ülkemizin geçmişte yaşadığı sıkıntıların da en önemli yansımaları insan kaynağımız üzerinde ortaya çıkmıştır. ‘Vesayet’ dediğimiz anlayış, insanlarımızın çoğunluğunu sadece karar alma ve yönetim mekanizmalarından değil, aynı zamanda temel hak ve özgürlüklerden de mahrum bırakmanın adıdır. Milletimizin kahir ekseriyeti, uzunca bir süre eğitim-öğretim hizmetine ulaşamayarak fırsat eşitliği, sağlık hizmetine ulaşamayarak yaşama hakkı, temel altyapı hizmetine ulaşamayarak kaliteli hayat sürme, sosyal desteklere ulaşamayarak sosyal devlet güvencesine kavuşma velhasıl insan olmanın gerektirdiği pek çok imkandan faydalanamamıştır. Bugün 81 vilayetimizdeki 85 milyon vatandaşımızın her biri, eğitim öğretimden sağlığa, ulaşımdan spora, tüm alanlarda belirli bir standardın üzerinde hayat kalitesine sahiptir.
LİYAKATI ESAS ALAN BİR İNSAN KAYNAĞININ PEŞİNDEYİZ
Kamu personel rejiminin, hükümetlerimiz döneminde değiştirmekte en çok zorlandığımız, halende istediğimiz seviyeye getiremediğimiz alan olduğunu itiraf etmek isterim. Ülkemizde kamu, diğer hususlarda olduğu gibi insan kaynakları yönetiminde de lokomotiftir, modeldir, belirleyici role sahiptir. Bu anlayışla yeni yönetim sistemimizi tasarlarken doğrudan bir İnsan Kaynakları Ofisi kuralım dedik ve kurduk. Amacımız, bu yapının öncülüğünde hem kamunun hem de genel olarak ülkenin insan kaynağı projeksiyonunu ve yönlendirmesini yapmaktır. Birleşmiş Milletler Kalkınma Hedefleri’yle de uyumlu bir şekilde yürüttüğümüz çalışmalarımızda fırsat eşitliği, şeffaflık, hesap verebilirlik, yenilikçilik ve liyakat gibi değerleri esas alan bir insan kaynağı kültürü oluşturmanın peşindeyiz, şu anda bunu kovalıyoruz. İnsan kaynakları alanında yaptığımız düzenlemeler, kurduğumuz sistemler, hayata geçirdiğimiz uygulamalar; liyakat, eşitlik, yenilikçilik temeli üzerinde her gencimizin önünde tüm kapıları açıyor. Birilerinin yalan, yanlış, çarpıtma üzerine kurulu karalama kampanyalarına lütfen hiç kimse aldırmasın.”