Büyüme rakamlarının Türkiye'nin ekonomide de pozitif ayrıştığını gösterdiğini söyleyen Erdoğan, 'objektifliğini ve inandırıcılığını yitirmiş' kredi derecelendirme kuruluşlarının tahminlerini dikkate almadıklarını vurguladı. Erdoğan, koronavirüs salgını sonrası normalleşme döneminde İslam iktisadını 'krizden çıkışın anahtarı' olarak niteledi.
'12. Uluslararası İslam Ekonomisi ve Finansı Konferansı'nda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:
?Her ne kadar bu salgın öncelikle sağlıkla ilgili olsa da sonuçları itibarıyla hayatımızın hemen her alanını etkilemektedir. Sadece maddi zenginliğin sosyal adalete ve eşitliği temin etmeye yetmediği, bu süreçte acı bir şekilde ortaya çıkmıştır.
Türkiye olarak Allah'a hamdolsun bu salgın dönemini en hasarla atlatan ülkeler arasında yer aldık. Gelir durumu ne olursa olsun hiçbir insanımızı sahipsiz bırakmadık. Bu süreçte ekonomik olarak müreffeh ülkelerin kendi vatandaşlarının maske temin etmekte dahi zorlandığını, asgari sağlık hizmetini sağlayamadığını gördük. İstihdam rakamlarında da olumlu bir ivme yakaladık. Kendi insanımızın ihtiyaçlarını karşılamanın yanında dünyanın 125 ülkesine sağlık yardımında bulunduk.
2020 yılı ilk çeyrek büyüme rakamları yüzde 4.5 ile Türkiye'nin sadece sağlıkta değil ekonomide de diğer ülkelerden pozitif ayrıştığını göstermiştir. Objektifliğini ve inandırıcılığını yitirmiş kredi derecelendirme kuruluşlarının tahminlerini nazar-ı dikkate almıyoruz.
Normalleşme takvimini hayata geçirmemizle birlikte üretim, ticaret ve turizm yeniden canlanmaya başladı.
İnsani, ahlaki ve çevreci karakteri faizi ve sömürüyü reddeden yapısıyla İslam iktisadı krizden çıkışın anahtarıdır. Geleceğin dünyasında faize ve sömürüye dayalı mevcut ekonomik sistemin yerini risk paylaşımının esas olduğu katılımcılığa bırakacağına inanıyorum. Nitekim gelişen teknoloji ve fintek uygulamalarının İslami finans araçlarını dünya genelinde yaygınlaştırdığını görüyoruz.
Aşırı finanslaşma toplumsal ve insani maliyetlerin dikkate alınmadığı sadece rant kaygısıyla hareket eden obez bir ekonomik model ortaya çıkarmıştır.
Uzun vadeli büyük altyapı yatırımlarının finansmanı için sukuk gibi ürünlerin kullanımının yaygınlaştırılması gerekiyor. Başta kitle fonlaması olmak üzere alternatif finans alanında da katılım finansmanının yaygınlaşması ile ilgili destekleyici adımlar atıyoruz. Kıtaların ve kültürlerin kavşağında yer alan İstanbul'umuzu İslami finans ve ekonominin de merkezi yapmayı hedefliyoruz.