Sancaptepe'de konuşan Erdoğan, Mısır'ın darbeyle görevinden alınan eski Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin ölümüyle ilgili Muhammed Mursi mahkeme salonunda 20 dakika yerde malesef çırpındı. Yetkililer Mürsi'ye müdahale etmiyordu. Ben de diyorum ki Mursi eceliyle değil; öldürülmüştür.
Mursi'nin hapse atıldığı zaman kendisi için 'sonu böyle olacak' diyenler olduğunu belirten Erdoğan, "Bu, Sisi zihniyetidir. Pazar günü Sisi mi diyecez, Binali Yıldırım mı diyeceğiz?" diye sordu.
Erdoğan, CHP'nin 31 Mart seçimlerinde sandıklarda memurlar yerine bankadaki görevlileri yerleştirdiğini söyledi, "AK Parti'nin oylarını buharlaştıran, bu tezgahı kuran kimse hırsız odu" diye konuştu.
Erdoğan ayrıca, İmamoğlu ile gazeteci İsmail Küçükkaya'nın ortak yayın öncesi görüşmelerine ilişkin "Böyle bir şey olabilir mi? Bu ne densizliktir, bu ne ahlaksızlıktır?
Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde:
Bugün burada açılışını gerçekleştireceğimiz 28 kalem yatırımın şehrimize hayırlı olmasını diliyorum.
Bugün açılışını yapacağımız eserler arasında bir kongre binası, çok sayıda okul, spor sahası, çocuk bahçeleri, cami... Buna benzer alanlar var. Tüm bu hizmetleri ilçemize kazandıran belediyelerimize tebrik ediyorum.
20 yıl öncesinde böyle bir Sancaktepe var mıydı? Altyapısıyla üstyapısıyla, okullarıyla, mesire yerleriyle acaba böyle bir Sancaktepe var mıydı? Burada da çöp dağları yok muydu? Biz iktidar olduk Sancaktepe çok farklı bir ilçe oldu.
Sancaktepe küllerinden doğdu. Diyor ki 25 senede ne yaptınız? Bunu diyen Binali Yıldırım kardeşimin karşısındaki aday. Adam sanki İstanbul'da yaşamamış. Onlar bu işte çok çok acemi.
Bizim lugatımızda yalan ve iftiranın yeri yok. Halka karşı başka konuşup, arkada başka işler yapmaya bu milletin karnı toktur. Türkiye bu popülist siyaset anlayışı yüzünden altın yıllarını kaybetmiştir.
Yıldırım kardeşimin karşısındaki aday sanki İstanbul'da hiç yaşamamış.
Ulaşımda, enerjide bu devrimleri biz yaptık. Ümraniye'deki çöplük. Kimdi o zaman belediye başkanı? CHP'liydi. Burası patladığı zaman 39 vatandaşımız malesef öldü.
CHP çöptür, çukurdur, çamurdur. Şunu bilinki şimdi gelenler farklı olmayacaktır. Pazar gününe dört günümüz var. Çok çalışmaya, 24 saat mesaiye var mıyız?
Bu millet boş lafa, Takiyeye karnı toktur. Türkiye popülist siyaset anlayılı yüzünden yıllarını heba etti.
Pazar günü inşallah farklı bir müjdeyle yola devam ederiz.
Zulüm 1453'te başladı' dediler. Bunu yazanlar CHP zihniyeti. CHP zihniyetine sesleniyoruz: Gönüllerin fethi 1453'te başladı.
PAZAR GÜNÜ SİSİ Mİ DİYECEĞİZ, BİNALİ YILDIRIM MI DİYECEĞİZ?
Mursi'nin darbeyle devrilmesinin ardından söylenen sözleri hatırlayınız. Özellikle muhalefete yakın sosyal medya hesapları üzerinden sergilenen zihniyeti gördüğünüzde insanlık adına utanıyoruz.
Mursi içeri atıldığı zaman 'Erdoğan'ın akıbeti de onun gibi olur' diyorlardı. Benim akıbetimi Mursi'nin akıbetine benzetenler Sisi zihniyetidir. Pazar günü Sisi mi diyecez, Binali Yıldırım mı diyeceğiz?
Muhammed Mursi mahkeme salonunda 20 dakika yerde malesef çırpındı. Yetkililer Mürsi'ye müdahale etmiyordu. Ben de diyorum ki Mursi eceliyle değil; öldürülmüştür.
Binali Yıldırım'In rakibi 'çaldılar' diyor. Bu ifade hukuki bir ifade değildir, siyasi bir ifadedir. Özellikle sandıklarda memurların yerine bir yerlerden taşımalı kişilerin getirilmesi. Hatta tuanaklara imzaların peşin alınması manidardır. İmza sayımdan sonra alınır.
İstanbul'un 39 ilçesinin 34'ünü Cumhur İttifakı olarak biz aldık.
Niçin sandığa gidiyoruz? Çünkü AK Parti üzerine kasıtlı yanlışlıklar tespit ettik. İki aday arasındaki fark 29 binden başladı.
Oyların ancak yüzde onunu saydırabilmemize rağmen 13 binlere kadar düştü. AK Parti'nin oyları çalındı.
CHP ADAYINA DESTEK SELO'DAN GELİYOR
Birileri ısrarla diyorki öyleyse hırsız kim? Onlara şunu demek lazım: Bu siyasi bir ifadedir. Zaten iyi biliyorlar bu işi. Memur yerine bankadaki görevlileri yerleştirenler bu işin sorumlusu kimse hırsız odur.
AK Parti'nin oylarını buharlaştıran, bu tezgahı kuran kimse hırsız odur. Hırsız, gece YSK'ya baskın yaparak sayıma engel olanlardır. Hırsız kendini bildiği için çırpınıp duruyor.
CHP adayına destek ya Kandil'den geliyor ya da cezaevindeki eski genel başkanı Selo'dan geliyor, ya da yurtdışından. Selo ne diyor? oylar CHP'nin adayına diyor. Kandil ne diyor? oylar CHP'nin adayına diyor.
Moderatörle CHP'nin adayı biraraya geliyor. Orada soruları konuşuyorlar. Böyle bir şey olabilir mi? Bu ne densizliktir, bu ne ahlaksızlıktır? Moderatörlük yapacaksınız, bir TV programına çıkacaksınız ve bu programdan önce soruları CHP'nin adayına veriyorsun.
Önüne gelene hakaret eden CHP adayı acaba yarın o koltuğa oturduğunda neler yapar? Ben 'it demedim, basitleşme dedim' dedi, medyaya çıktı, hepsinde var.
Seçim sebebiyle vali bey henüz davasını açmadı ancak seçim sonrası açacak, polislerimizde dava açacak. Burada polislerimize hakaret edenin alnını karışlarız.
SUYU GETİREN BİZİ, KALKMIŞ HAVA ATIYOR
Diyorlar ki Suriyelilere biz maaş veriyormuşuz. Bunların hepsi yalan. Biz sadece benim fakir vatandaşıma maaş veriyoruz. Kamplarda yaşayanlara gıda, eğitim, hastane desteği veriyoruz. Ama CHP hep yalan üzerine.
Biz ensarız, ensar. Onlar varil bombalarından kaçtılar, bize sığındılar. Biz de onları koruma altına aldık.
Bu adayı destekleyen herkese sesleniyor, belediye başkanlığı ahlak, tutarlılık, doğruluk, saygı gerektirir, bu kişide bu vasıfların hiçbiri yok.
Suyu getiren biziz, şimdi bu, kalkmış su ile hava atıyor. Ne diyor CHP'nin adayı? Diyor ki 'Ben otobüsleri bedava yaptım'. Ya git yat ya. Bunu biz zaten yapmıştık. Ya biz bunları yaptık, aştık, bitirdik. Daha da neler yapacağız inşallah
Pazar günü Binali Yıldırım'ı büyük şehir belediye başkanı yapacağız.