Erdoğan'ın nefesi mi daha kuvvetli, Ecevit'in mi?

Kerime Yıldız

28 Şubat döneminin meşhur bir fıkrası var. Adamın biri, sürüsüne dadanan kurtla başa çıkamayınca ağız bağlama büyüsü yaptırmaya karar vermiş. Nefesi kuvvetli hoca aramaya başlamış. Çaldığı bir kapıdan şu tavsiyeyi almış:

“Ankara’ya git! Orada Ecevit diye bir hoca var. Bir nefeste 129 kurdun ağzını bağladı.”

Bugüne kadar MHP milletvekillerinin, ittifak hatırı için la’l ü ebkem kalmalarına, “49 nere 129 nere?” diyerek pek de oralı olmadım. Ecevit’in üzerine hoca tanımadım. Hattâ Erdoğan, Ayasofya ibâdete açıldığı gün fetösavar ve fetösever yazarları birlikte namaz kıldırdığında hayranlığımı ifâde etsem de nefes konusunda fikrim değişmedi. Çünkü çakalların ağzını dilini bağlamak için kuvvetli nefese gerek yok. 

Üç gün evvel Diyarbakır’da Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, “Serok Erdoğan” diye tezâhürat yapılınca işi gücü bıraktık; bakışlarımızı, Ahmet Davutoğlu’nu tahkir etmek için “Serok Ahmet” ifâdesini kullanan Devlet Bahçeli ve Türkgün yazarlarına çevirdik. Daha açık söyleyeyim. Tükürdüklerini nasıl yalayacaklarını merak ettik. 

Görev, Bahçeli’nin danışmanı Yıldıray Çiçek’e düştü. İki gün düşünmüş taşınmış, kaşınmış, harikâ bir savunma hazırlamış:

“PKK’yı destekleyen serok ile PKK’yı ezen serok farkı”

Nasreddin Hoca gibi, “Kerataya yakışıyor” dese daha az komik olurdu.

Yıldıray Çiçek, fikrimi değiştirdi. 

Erdoğan’ın nefesi, Ecevit’in nefesinden kesinlikle daha kuvvetli. Sâdece ağız dil bağlamıyor. Kuzuya çeviriyor, kuzuya!

İnsanlık nâmına, MHP’lileri bir kez daha uyarıyorum.

Zemin, çok kaygan. Susun! Söylediğiniz her şey, aleyhinizde delil olabilir. 

Not: Ak_Asena rumuzlu twitter kullanıcısı, hakkımda “çatlak yazar” demiş. Şaşırmadım. Pelikan cephesindeki kafadan kırıkları ifşâ etmemin öfkesi. 

   
 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.