ERGENEKON-FETÖ-MASONLAR…

Alp Tufan

Sevgili okurlarım bugün ülkemizi çok ilgilendiren bir konuya değinmek istiyorum.
Yeni şafak gazetesinde baş sayfadan röportajı yayınlanan MASON üstadı ÖZHAN KIZILTAN beyefendi MASONLUK, FETÖ ve ilgili konularda röportajını zevkle okudum.
Yeni şafak gazetesinin bu tip konularla çıkışlarını memlekete çok hayırlı bulurum.
Yeni şafak gazetesi ve TVNET televizyonu yöneticisi değerli gazeteci sayın İBRAHİM KARAGÜL beyefendi gazetede yöneticisi olduğundan beri bir çok başarıya imza atmıştır.
Değerli kardeşimiz şahsıma da YENİ ŞAFAK gazetesinde röportaj ve yazı yazmam konusunda yine o dönem gazetede yazar ve televizyon programcısı  olan sayın CEM KÜÇÜK ile yer vermişlerdir.
Gazetenin değerli Bayrampaşa’daki binasında çaylarını kahvelerini ve tabildot yemeklerini yedim,birde ayak atar atmaz binanın güç kaynağı jenaratörü tutuştu bina az daha yanıyordu, haklarını helal etsinler,benimde bir hakkım varsa ayrıca helal olsun…
Biliyorsunuz FETÖ (FETTULLAH GÜLEN) nün mason belgesini ilk ülkemizde yayınlayan YENİ ŞAFAK gazetesi.
FETÖ'nün ÜÇGEN locasına dahli olan belgeyi gazetenin baş sayfasından yayınladılar.
Bu bilgi doğru bir bilgi…
Fetö’nün kayıtlı olduğu ÜÇGEN locası çok önemli evrensel bir mason mahfili.
Gerçek ERGENEKON'UN bir numarası da bu locayı yöneten bir kişiydi.
Fetö ile 1999 yıllarından sonra çekişme içinde olan bu kişinin ve ekibinin OSMANLI ARİSTOKRASİSİ ve BURJUVAZİ’sinden gelmesi onu ve ekibini tarih boyunca kuvvetli olmalarını sağladı..

Aslında aralarındaki sadece rekabetten kaynaklanan bir çekişme.
Hedefleri aynı Anglasakson siyonizimin coğrafyamızı ve ülkemizi parçalayıp yok etme aparatının iki taraflı sistemi…
Mason mahfili üstadı sayın ÖZHAN KIZILTAN açıklamalarından biride FETÖ'nün mason mahfillerine yerleşerek gizli yapılanmalarını buradan idare etmek olduğu.
Evet bu doğru özellikle 1990 yılından sonra FETÖ'cüler yavaş yavaş mason mahfillerine çeşitli şekilde üye olarak giriş yaptılar.
Bazı mason locasındaki arkadaşlarımızdan aldığımız bilgilerde,özellikle hizmet sektöründe büyük şirketlerden çok ciddi mason mahfiline üye olarak girenler vardı.
Bunların içinde emniyet mensubları ve kamu güvenliği ile ilintili FETÖ'cüler de mason mahfilinde yerlerini bulmuşlardı..
Özellikle bir çoğunun kamuoyuna isimleri 15 Temmuzdan sonra çıkmış kişilikler FETÖ'cü veya diğer ulusalcı,Kemalist kanat gibi gözüken asker ve diğer kamu personeli de mağdur olanlarda bu kanlı kalkışmaya giren yada kendilerini bugüne kadar saklayanlarda MASON mahfillerine aza kişilikler…
Mason mahfillerine illaki ülkemizde girilecek diye bir konu yok bir dış görevde veya bir dış seyehatte burdaki mason üstadlarının vereceği yönlendirmelerle dışardaki mason mahfillerine kayıt yaptırır oradaki kayıtla dünyadaki tüm mason localarında kendinizi tanıtarak masonlukla ilgili faaliyetlerinizi götürürsünüz.
Bir çok kamu personelimiz bu şekilde mason olmaktadır,özellikle de önleri çok çabuk  bu şekilde açılmaktadır.
Mesela bir örnek verilmek burada istense FETÖ'nün asker kanadından ÖZEL HARP mensubu olan,tümgeneral semih terzi  muhtemelen mason locasına kayıtlıdır…
Sayın üstad kızıltan beyin dediği gibi İngiliz locası kuvvetli,Fransız locası o kadar etkili değil söylemi doğru bir yaklaşım değildir.
Her iki locanın da ayrı özellikleri vardır,etkisiz dedikleri Fransız locasının uzantısı AMERİKAN localarıdır.
Özellikle bir çok istihbaratçı ülkemizde Fransız locasına kayıtlıdır…
Bir masonun oğlu on sekiz yaşından sonra mason locasına hiçbir işleme tabi tutulmadan mahfile alınır.
Düşününki bir istihbaratçı mason babanın oğlu,babası ile aynı mesleğe girebilir babası da mason olduğu için oda masonluğu mesleği ile devam ettirebilir.
Masonluk denildiği zaman,hainlik değildir fakat masonluğun içindeki bazı ülkemizdeki yapılanmalar uluslararası alandaki büyük Emperyal devletlerin taşoronluğunu yapmaktadır.
Size bir küçük örnek vermek istersem ERGENEKON örgütünün içindeki büyük tartışmalardan biri 1978 yılının kasım ayı sonunda EDİRNE ilimizde bir toplantı esnasında bazı mason üyelerle olmayanlar arasında ciddi sürtüşmeler ve münakaşalara dönmüş,akabinde merhum APTİ İPEKÇİ suikasti ve sonrasındaki olaylara hadiseler gitmiştir.
 Mustafa Hiram ABAS suikastinde ve onla bağlı suikastlerde aynı şekilde olmuştur.
Yenişafak gazetesinde yayınlanan FETÖ'nün mason locasındaki belgeyi,bir masonun muhakkak onlara iletmiş olması gerekli.
Muhtemelende bu mason istihbaratçıdır ve bu belgeyi çok eski bir mason üstadının emanetidir.
Muhterem karagül araştırmacı ve dostlarının kütüphanelerine meraklı bir gazetecidir.
Bu belgeyi gazetede ilk gördüğümde gülmüştüm,herkes sahte derken ben bunun doğru olduğunu çok uzun yıllardır 1970' li yıllardan beri saklandığını anladım,kağıt uzmanlık alanım,üstündeki lekelere çay lekesi diyen vardı,ben bunların SANDIK lekesi olduğunu uzun zaman bir yerde saklanarak muhafaza edildiğini anladım.
Fetö'nün üçgen locasına kayıtlı belgelerini verenler muhtemeldir ki kurtlar vadisi dizisinin senaryoya geçmesine yardımcı olan zatı muhteremlerdir.
Röpörtajda yeni rahmetli olan merhum eski genel kurmay başkanımız İSMAİL HAKKI KARADAYI paşamızın mason olduğu yönünde açıklamalar var,muhtemel doğrudur.
O dönemde bir çok mason generalimiz vardır hepsi mason localarına bir şekilde kayıtlıdır.
Ama her mason haindir diyemeyiz,bir çok vatansever mason insanımız vardır, icratları ile bunu ispat etmiş tabi bu işlerin içindede bir çok akıl oyunu taktik vardır YURT SEVGİSİ için yapılan.
Dünyadaki büyük devletlerin mason mahfilleri kendi ülkelerine değer kazandırmak ve ülkelerinini evrensel dünyada kuvvetli yapmak için çaba sarfeder ve onun için hizmet ederler.
Örneğim yakın bir mason dostum aileden mason istihbaratçı bir ağabeynin kardeşi 1997 yılında şahsıma gelip ben hainlik yapamam dosyamı kapattım diye bana geldi ve onun ne kadar ileri görüşlü bir insan olduğuna sonraki yıllarda şahit oldum yaşadıklarımla.
Masonlar çok güçlü ve derin bir yapılanma,ülkemizde İSKOÇYA locasının içinden bazı masonlardan oluşmuş baronların 1970 li yıllardaki Arap politikalarını planlamakla bugünlerdeki geldiğimiz noktayı görseniz İSVİÇRE saati gibi planlarının işlediğini görürsünüz.
Muhterem beyefendi  İBRAHİM KARAGÜL ve CEM KÜÇÜK beyler kaçırılmam sırasında ailemin başvurularını dikkate alsalardı ve sonraki cezaevi günlerimde iyi olur ve demokrasiye ve örgütlü şuçlarla mücadeleye katkıları büyük olurdu,maalesef olmadı.
Çok anlatacak var,kısaca size şunu söyleyeyim ERGENEKON ÖRGÜTÜNÜN bir numarasının oğlu İSKENDER BÜYÜK derki, gel buraya HAKANIM.
Hakan derki siz onu tanımazsınız.
Üsküdar doğumlu MUSA ile CEVRİYEDEN olma İSKENDER BÜYÜK HAKANIMA der ki.
Hakanım ben onun altını bezleyen ebeyi de tanırım, o beni tanımaz ama ben onu tanırım.
Onu yetiştirenleri de tanırım,ona destek olup arka çıkanları da.
Söyledikleri hep doğru,yeni Osmanlıcılıkta.
SAYGILARIMLA,
ALP TUFAN.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.