Şöyle bir düşünün . Ülkenin bu durumda olmasında payınız ne? Şimdi kime sorarsanız “ben oy atmadım ki bunlara” diyecek. Peki kim oy attı ? 12 Eylül sonrası yapılan anayasa oylamasından sonra – ki hayır oyunu göğsümü gere gere atmıştım- kime sorduysam evet dememişti. Peki nereden çıkmıştı yüzde 92 evet oyu?
Eğer siz doğru dürüst klavuz seçmezseniz olacağı budur. Sonra hakkınız yok yakınmaya “haketmedik”diye. Yeni bir yıla girerken cumhuriyetimizi,parlamenter demokrasiyi,güçler ayrılığını hala savunmak zorunda kalıyorsak suç yine doğru dürüstleri seçemeyen bizlerin. Kemal Özer’in dizelerini hatırlayalım bir. “Sen de katılmalısın yaşamı savunmaya” daki..
“Bir üzüntü saplandı yüreğime
Ne bırakırım kendimi
Ne geçmesini beklerim sabırla
Ararım kaynağını hemen
Nerden besleniyor,nedeni ne?
Girişirim o nedeni değiştirmeye
Başıma bir dert mi açtılar?
Bilirim,bir çaresi bulunacak
Ama kurtulmak değil yalnızca
Derdi yok etmenin çaresi
Ararım nedenini hemen
Girişirim o nedeni değiştirmeye
Kaynağını buldum mu bir kez
Kalkarım her zorluğun altından
Hiçbir acı tutunamaz içimde
En güçlü engel bile aşılır
Yok ederim buldum mu nedenini
Bir daha üremesin diye
Gel gör ki kolay değil her vakit
Karşıma çıkan düğümü çözmek
Bakalım kökleri derin ve çetrefil
Ne nedenini bulmak mümkün
Ne de savaşmak tek başına
Elele vermeli derim o halde
Çözmeye uğraşanlarla aynı düğümü”
Yani cumhuriyet için ele ele vermeliyiz. Gericiliğe karşı elele. Demokrasi için elele. İnsan hakları için elele. Özgürlükler için elele. 2020 belki yeni bir seçimle gelecek karşımıza. Bu kez klavuzları doğru seçelim. Haydi o zaman.
İyi seneler