Erkan Sevinç yazdı: Küçük Sevinçler Bulmalıyız

Ngazete yazarı Erkan Sevinç'in yeni yazısı...

Hani denir ya hep “acısıyla tatlısıyla bir yılı daha geride bırakıyoruz”. Salgın nedeniyle yeni yıla tüm ülke evlerde girdi  Pijama, terlik, televizyon esprisi zengin fakir milyonlar için gerçek oldu. Televizyon programlarına bile covid 19 damga vurdu.Tabii geçen yılın muhasebesi yapıldı bol bol. Ve hep kötü olaylardan söz edildi. Hiç düşündünüz mü niye insan beyni önce kendisini üzen şeyleri aklına getiriyor?

Geçmiş ile ilgili bir şeyleri hatırlamanız istendiğinde ilk aklınıza gelen utandığınız, üzüldüğünüz ve kendinizi kötü hissettiğiniz zamanlar oluyor. Her ne kadar “anı” sözcüğü soyut anlamlı bir sözcük olsa da anılar beynimizde gerçekleşen somut, kimyasal işlemler sonucunda algılarımızın zihnimize kaydedilmesiyle oluşur. Ortalama bir insan beyninde 100 milyar sinir hücresi bulunur. Duyularımız yoluyla algıladığımız her şey bu sinir hücrelerinde oluşan elektriksel sinyaller ve kimyasal maddeler yoluyla diğer sinir hücrelerine iletilir. Bu iletim sonucunda hücreler arasında bir büyük bir ileti bağı oluşur. Ağı oluşturan bağlantılar da, sinyaller arttıkça güçlenir.

Yaşadığınız anlara, edindiğiniz tecrübelere göre beyniniz bu bağlantıları yeniden düzenler. Kimilerine yenilerini ekler, var olan kimi bağlantıları sağlamlaştırır, kimilerini ise yok eder. Ve sonunda yerlerini sağlamlaştıranlar anılar olarak depolanır. Bağlantılar sayesinde beynimiz bir bilginin akılda tutulup tutulmayacağına da karar verir. Öğrendiklerimiz uzun süre akılda tutmaya değer bir şey değilse bunu kısa süreli hatırlanacaklar arasına yerleştirir.

 

Misal sınavdan önce ezberlediğimiz formülleri sınav bittiği zaman hatırlamayız. Çünkü görev tamamlanmıştır ve o bilgi beyin için artık gereksizdir. Beynimiz kısa süreli belleğinize attığı bu bilgiyi unutmanıza izin verir. Beynimizin bu biçimde bazı bilgileri silmesi anılarda da rastlanan bir durumdur. Özellikle bize olumlu duygular yaşatan anıları siler nedense beynimiz.

 

Örneğin anneler genellikle çocukların doğum süreci ile ilgili anıları hatırlamakta zorlanırlar ancak yetiştirme süreçleri esnasında yaşadıkları zorluklar asla akıldan çıkmaz. Sevgiliden ayrılmaktan, bir eşyayı kaybetmekten ya da eleştirilmekten duyulan üzüntü, yeni bir sevgili edinmekten, kayıp bir eşyayı bulmaktan ya da övülmekten duyulan mutluluktan daha yoğun olabiliyor. Bir sınavdan çıktıktan sonra “ne güzel çözdüm ama o soruyu” dediğinizi hatırlıyor musunuz? Eminiz ki “o soruya dokunamadım bile” ya da “o soruyu nasıl yanlış yapabildim” gibi cümleleri daha fazla kurmuşsunuzdur. Kısacası, genellikle bardağın boş tarafını görüyor, olumsuz duygulara yöneliyoruz. Ve bu olumsuz duygular da kalıcı oluyor.

Tamam 2020 çok kötü bir yıl oldu.Salgın, deprem, ekonomik sıkıntılar,kadın cinayetleri ilk akla gelenler. Ama hiç mi güzel olay yoktu? Daha önce dünyayı kasıp kavurmuş salgınlara çare bulunulamamıştı ama covid 19 aşısı hizmete girdi. Depremlerde böyle bir dayanışma yaşanmamıştı. Dünyaya bir göktaşı çarpmadı. Çıkacağı söylenen 3.Dünya Savaşı çıkmadı. Ekonomik zorluklara karşı çark dönüyor. Nur Betül Çelik “Griliklerin bütün ışıkları karartmasına, zihnimizi bulanıklaştırmasına, yüreğimizi burkan gerçeğe rağmen umutlu olabilmek zordur. Tamamen umutsuz olunamaz. Gri, karadan farklı olarak içinde bir parça ışık tutar. Ak bulaşmış bir karalıktır gri. O nedenle umutsuzlukla umut iç içedir onda. O umudu bulup gerçeğe dönüştürmek bizim direncimize, yaşama inadımıza bağlı. Daha umutlu bir gelecek inşa edebilmek için hepimize bol direnç, bol inat, bol azim gerekir”diyor. Ben de kötü olaylarda bile küçük sevinçler bulmalıyız diyorum.

Astrologların yıldız haritalarına bakarak yaptığı öngörüye göre 2021 sonbaharında erken seçim olacak. Ve seçim sonuçlarının büyük sürprizlere gebe olduğu söyleniyor. Cumhur ve Millet ittifaklarının yarışacağı seçimler için şimdiden bir takım anketler yapılıyor. Kararsızlar yine en önde. “Ah elim kırılsaydı da ona vermeseydim “ ya da “ Ben oy vermedim ki” söylemlerini yine çok duyacağız . Yaşamımızda çoğu tercihlerimizde doğru kararlar veremiyoruz. Bari önümüzdeki seçimlerde – meğer ki hala kararsısız-  iyi düşünelim , sandığa gidip ülke için en hayırlı seçimimizi yapalım. Bu seçimler Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin de kaderini tayin edecek.

2021 nin güzelin kötüye galebe çalacağı bir yıl olmasını diliyorum.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Kültür Sanat Haberleri