90’lı yıllar öncesinde DP, CHP, TİP gibi legal partilerde siyasi faaliyetlerine devam eden Kürtler 90’lı yıllarla birlikte kendi partileriyle siyaset arenasına dahil olmaya başladılar.Halkın Emek Partisi (HEP) ile başlayan Kürt demokratik siyaseti ardında gözaltılar, tutuklamalar, faili meçhuller bıraktı ve her kurulan parti kapatıldı.
DEP,HADEP,DEHAP,DTP gibi oluşumlar sonrası kurulan Halkların Demokratik Partisi (HDP) yine aynı süreçlerden geçmesine ve de liderinin cezaevinde olmasına rağmen en uzun ömürlü kürt partisi oldu.Genel seçimlerde muhalefet boşluğunu iyi değerlendirebilselerdi belki ana muhalefet bile olabilirlerdi.Ancak terör örgütü PKK ile aralarına mesafe koyamamaları bu şanslarını yok etti.Geçen yerel seçimlerde doğu ve güneydoğuda çoğu belediyeleri kazandılar ancak yine aynı gerekçe ile bu belediyeler kayyumla yönetiliyor.
Niye HDP den bahsediyoruz? Çünkü yaklaşan 31 Mart seçimlerinde HDP sadece üç büyük ilde değil çoğu yerde aday çıkarmamış durumda. HDP’nin hedefi Doğu ve Güneydoğu’da kayyum atanan 96 belediyenin tamamını yeniden kazanmak.Birkaç ay önce yaptığım Mardin/ Midyat gezisinde yöre halkının nabzını tuttuğumda çoğunluk yine oyunu HDP ye vereceğini söylemişti.
HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli “‘Böyle gelmiş böyle gider’e karşı, ‘Hayır, böyle gitmez’ diyoruz ve bir seçenek ortaya koyuyoruz. Bu seçeneği ortaya koymak bir siyasi müdahaledir. Biz Türkiye seçmenlerinin beklentisine yanıt verecek şekilde siyasete müdahale ettik, aday çıkararak ya da çıkarmayarak. Demokrasi güçlerini bir araya getirerek, birlikte mücadeleyi örgütleyerek bir seçenek yarattık. O seçenek de demokrasidir. Diyoruz ki; ‘Ya faşizm ya demokrasi’. Demokrasi seçeneğini HDP tüm gücüyle yaratmıştır.Sadece iktidar bloğuna karşı değil, tüm partilere rağmen bunu yaptık. Türkiye’de çok önemli bir seçmen kitlesi bezgindi, kararsızdı, yılmıştı, sandığa gitmeyi düşünmüyordu ama biz seçenek yarattıktan sonra bir umudu var ettik”diyor.
İzmir açısından da HDP nin önemli bir yeri var.Son milletvekili seçimlerinde HDP'nin yüzde 8,6 olan oyu yüzde 11,4'e yükseldi.Tabii bunda “barajı geçsin”denilerek atılan emanet oylar var.İzmir’de çoğu CHP li seçmen Cumhurbaşkanlığı seçiminde Muharrem İnce’ye oy kullanırken milletvekili seçiminde HDP ye oy atmıştı. HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni meclisin iyi çalışan milletvekillerinden.Ankara ve İstanbul için “tabanımız kimi destekleyeceğine karar verecektir”derken İzmir için açık açık CHP den yana oy kullanılacağı resmen açıklandı. Erdoğan’ın da sık sık mitinglerinde söz ettiği “terör örgütü ile kolkolasınız”deyişi aday çıkarmamaları nedeniyle.
HDP İzmir İl Eş Başkanı Kadir Baydur Soyer’i destekleme konusunda kararlarının net olduğunu belirtiyor.“Bizim çizdiğimiz profile en uygun adayın Tunç Soyer olduğunu söyleyebiliriz rahatlıkla” diyen Baydur CHP’yle kurumsal bir ittifakları olmadığının da altını çiziyor. Konuyla ilgili sık sık sorulara muhatap olan CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Tunç Soyer ise "HDP yasal, meşru siyasi partidir. Bunun üzerine söylenecek başka bir şey yok”şeklinde kısa cevaplar vermekle yetiniyor.İzmir’de yayınlanan iktidar kanadını destekleyen medya organları ise ısrarla “Seçim sonrası belediyelere HDPliler doldurulacak”haber ve yorumlarını sürdürüyorlar.
Gözlemlediğim kadarıyla yerel seçimlerde HDP kazanabileceklerinden feragat etmiyor, kimin kazanacağını belirleme gibi bir fırsatı elinde tutuyor.Partinin seçim sloganı “Ya Me Ye”..Türkçesi “Bizimdir”
İster istemez insanın aklına şu soru geliyor..Ne sizindir?
Kaynak: YA ME YE - ERKAN SEVİNÇ