ABD'li 10 eski savunma bakanı, seçim sonucunu değiştirme girişiminde bulunmak için ordunun kullanılmasına karşı uyarıda bulundu. Bakanlar, böyle bir adımın Amerika'yı "tehlike, hukuksuzluk ve anayasa ihlalinin hakim olacağı bir alana sürükleyeceğini" kaydetti.
Aralarında hem Demokrat hem de Cumhuriyetçi Partililer'in bulunduğu 10 eski Savunma Bakanı, ortak kaleme aldıkları ve Washington Post gazetesinde yayınlanan yazıda, 3 Kasım başkanlık seçimleri, bazı eyaletlerde oyların yeniden sayımı ve başarısızlıkla sonuçlanan hukuk mücadeleleri sonrasında artık seçimin sonucunun net olduğunu belirtti. Yazıda, seçime hile karıştırıldığı yolundaki iddiaları hala gündemde tutan Başkan Donald Trump'ın adı açık olarak belirtilmedi.
Bakanlar, yazıda, "Sonuçları sorgulama zamanı geçti, Anayasa ve hukuki sürecin belirlediği şartlar uyarınca Seçiciler Kurulu oylarının resmi sayım zamanı geldi" ifadelerine yer verdi.
Yazıda şu ifadeler yer aldı: "Amerikan silahlı kuvvetlerini seçimlerle ilgili anlaşmazlıkların çözümüne dahil etme çabaları bizi tehlikenin, hukuksuzluğun ve anayasa ihlalinin hakim olduğu bir ortama sürükler. Bu gibi adımları yönlendiren ya da gerçekleştiren sivil ve askeri yetkililer, cezai yaptırımlarla karşı karşıya kalmak dahil, atacakları adımların ülkemiz üzerinde etkili olacağı ciddi sonuçlardan sorumlu tutulur."
Genelkurmay Başkanı General Mark Milley dahil ABD ordusunun önde gelen yüksek rütbeli subayları, son haftalarda kamuoyu önünde yaptıkları açıklamalarda, ordunun Amerikan seçimlerinin sonucunu belirlemede hiçbir rol oynamadığını, ordunun bir kişi ya da partiye değil, anayasaya sadık olduğunu vurguladı.
10 eski Savunma Bakanı, Washington Post gazetesinde kaleme aldıkları yazıda ayrıca iktidarın seçimlerin galibi Joe Biden'a devredilmesinin bir parçası olarak yemin töreninin düzenleneceği 20 Ocak'tan önce Savunma Bakanlığı idaresinin de tam ve pürüzsüz olarak el değiştirmesinin engellenmesinin doğuracağı tehlikelere karşı uyarıda bulundu. Biden, Trump tarafından atanan Savunma Bakanlığı yetkililerinin geçiş sürecini engelleme girişimlerinde bulunmasından şikayet etmişti.
Eski Savunma Bakanları, net bir örnek vermeden, ABD'de iktidarın el değiştirdiği zamanın "çoğunlukla Amerika'nın ulusal güvenlik politikasına ve tutumuna ilişkin uluslararası belirsizliklerin hakim olduğu dönemlere denk geldiğini" kaydetti, "İktidar değişimi süreci, Amerika'nın bu durumdan yararlanmak isteyen düşmanlarının hamlelerine karşı savunmasız olduğu döneme rastlayabilir" dedi.
İran faktörü
Amerika ve İran arasındaki gerginlikler, eski savunma bakanlarının sözünü ettiği zaman dilimine örnek olabilir. 3 Ocak, İran Devrim Muhafızları bünyesindeki seçkin birlik Kudüs Gücü'nün komutanı Kasım Süleymani'nin öldürülmesinin birinci yıldönümüydü. İran, Süleymani'nin intikamının alınacağı sözü vermişti. Amerikalı yetkililerse son günlerde İran'ın Ortadoğu'daki Amerikan güçlerine ya da Amerika'nın bu bölgedeki çıkarlarına yönelik saldırıda bulunması olasılığına karşı teyakkuzda oldukları açıklamaları yaptı.
ABD Savunma Bakan Vekili Christopher Miller, Amerika ve İran arasındaki gerginliğin tırmandığının bir başka işareti olarak Pazar günü yaptığı açıklamada, Ortadoğu'da bulunan Amerikan uçak gemisi USS Nimitz'i Amerika'ya geri getirme kararından vazgeçtiğini, bunun yerine geminin Ortadoğu'daki görevine devam etmesine karar verdiğini söyledi. Miller, geçen haftaki açıklamasındaysa USS Nimitz'in Amerika'ya geri döneceğini kaydetmiş, ancak ordudaki bazı kıdemli yetkililer bu karara karşı çıkmıştı.
Karar değiştiren Miller, buna gerekçe olarak, "İranlı liderlerin Başkan Trump ve diğer ABD hükümet yetkililerine yönelik son tehditlerini" gösterdi. Miller herhangi bir ayrıntıya yer vermezken Savunma Bakanlığı'ndan da açıklama gelmedi.
Washington Post gazetesinde yayınlanan yazıya imza atan eski savunma bakanları; Dick Cheney, William Perry, Donald Rumsfeld, William Cohen, Robert Gates, Leon Panetta, Chuck Hagel, Ash Carter, James Mattis ve Mark Esper. Başkan Trump'ın ilk Savunma Bakanı olan James Mattis, 2018 yılında istifa etmişti. Mattis'in yerine gelen Mark Esper'ın görevine ise 3 Kasım başkanlık seçimlerinden birkaç gün sonra son verilmişti.
Washington Post, bakanların yazı kaleme alma fikrinin Dick Chaney ve emekli büyükelçi ve eski Savunma Bakanlığı yetkilisi Eric Edelman arasında, Trump'ın önümüzdeki günlerde orduyu kullanma çabasına girişebileceği üzerine yaptıkları bir konuşmadan doğduğunu bildirdi.