Dalyan Mahallesi'nde oğluyla yaşayan Serpil Savran, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından evleri hasar görünce iki çocuklarıyla ilçeye gelen öğretmen Veli Gül ile eşi Arzu Gül'ün ev aradıklarından haberdar oldu.
Bunun üzerine Savran oğluyla bir üst katta oturan annesinin yanına yerleşerek, evinin kapılarını Gül ailesine açtı.
"Misafirlerimiz de memnun olmuştur inşallah, biz onlardan çok memnun olduk"
Savran, AA muhabirine, Almanya'da yaşarken mayıs ayında oğluyla ilçeye dönüş yaptığını söyledi.
Depremin kendilerini çok etkilediğini, tüm Türkiye'yi üzüntüye boğan olay sonrası çocukları olan bir aileyi evinde misafir etmeye karar verdiğini anlatan Savran, "Böyle düşünürken misafirlerimizle tanıştım. Oturduğum daireyi misafirlerime verdim. Aileye, 'Evi eşyalarıyla birlikte istediğiniz gibi kullanın.' dedim. Yani insanlık ölmesin. Bundan sonrası için de elimden ne geliyorsa yapacağım." ifadesini kullandı.
Savran'ın annesi 78 yaşındaki Naciye Savran da depremin ardından sergilediği davranıştan dolayı kızıyla gurur duyduğunu dile getirdi.
Depremle herkesin bir şeyler yapma çabasına girdiğini aktaran Savran, "Evin varmış, yokmuş hiç önemli değil. Misafirlerimiz memnun olmuştur inşallah, biz onlardan çok memnun olduk." dedi.
Kendilerine evlerini açan hayırsever kadına minnettarlar
Yetkililer aracılığıyla tanıştıkları Savran ailesine teşekkür eden Veli Gül, deprem felaketinden ailece sağ olarak kurtuldukları için her zaman şükrettiklerini kaydetti.
Şiddetli depremden kurtulamayacaklarını düşündüklerini vurgulayan Gül, "Sarsıntı bitince hızlıca dışarıya çıktık. Ertesi gün ikinci sarsıntıyla ayaktaki diğer binalar da yıkıldı. Birçok bina hasar gördü, kullanılamaz hale geldi. Bizim bina da bunlardan birisi. Yıkılmadı ama kullanılamaz hale geldi." diye konuştu.
Akrabalarının olduğu Beyşehir'e gelmeye karar verdiklerini anlatan Gül, "Burada bize herkes yardımcı oldu. Yetkililer sürekli arayıp sordu. Serpil Hanım bizimle iletişime geçip, evini bize açtı. Çok duygulandık." dedi.
Arzu Gül de zorlu bir dönemden geçtiklerini vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Sürekli artçılar yaşanıyordu. Babamın tek katlı müstakil evine gittik, ikinci deprem o vakit oldu. İkinci depremde oğlum daha çok korktu. Sürekli çığlıklar vardı, çocuklarım korkudan titriyordu. O günü ve geceyi arabada geçirdik. Hasar gören evimize henüz 1 Ekim'de taşınmıştık. Hala evi görmeye gelenler oluyordu. Çocuklarım iki gün boyunca konuşmadı, yemek yediremedik. Bu zorlu günleri devletin ve milletin desteğiyle atlatmaya çalışıyoruz. Geçici olarak Beyşehir'e yerleşmeyi düşünürken Serpil Hanım sağ olsun bize evini açtı. Biz eşyalı kiralık daire arıyorduk, onu bulamayınca bize kendi evini verebileceğini söyledi."