Akif, bayramı tarif ederken tabiatı ve sanat anlayışının dışında bir fantastik bir üslupla giriş yapar şiirine. Belki onun sanat kodlarına aykırı bu söyleyiş divan şiirindeki biçimsel özelliklerin zorladığı belki de çağının gereği bir söyleyişti.
Âfâk bütün hande, cihan başka cihandır;
Bayram ne kadar hoş, ne şetâretli zamandır!
Bayramda güler çehre-i mâ'sûm-i sabâvet,
Ümmîd çocuk sûret-i sâfında ıyandır
Belki yaştan belki yitip giden çocukluk heyecanından olacak, ne ben ne de çocuklar içinde bulunduğumuz sosyolojik gerçeklik itibari ile maalesef o şetareti göremesek de bayramdan mütevellit değil ama çocuksu masumiyetten mütevellit hala gülüşler saklıdır çocukların yüzünde. Bu bayramda tek temennimiz o tebessümlerin kalıcı olması gelecekte de. Akif’in ya da divan şairlerinin şetaretini bilmem lakin Abdurrahim Karakoç’un bayram gerçekliği daha uygun benim gerçekliğime. Zannederim ben de bayramın ikinci günü belki sizler bu satırları okurken ben de annemin mezarı başında aynı mısraları mırıldanıyor olacağım:
Ana, bu bayram mı? . Aman çok ayıp
Çocukken gördüğüm bayramlar hani?
Mübarek elleri öpüp, koklayıp
Yüzüme sürdüğüm bayramlar hani?
Hani ya o özlem, hani ya o tad?
Ne dışım kaygusuz, ne içim rahat
Haftalar öncesi her gün, her saat
Babamdan sorduğum bayramlar hani?
Divan şairlerinin mezardan gelen suni ve abartılı bayram mısralarını duymuş olacak ki Karakoç yukarıdaki şiirin devamında o da bu şiirlerde anlatılan fantastik dünyayı el yordamı ile arar:
Nur yağan geceler, gündüzler nerde?
Neşe paylaştığım öksüzler nerde?
Dost yollar, dost evler, dost yüzler nerde?
Huzura erdiğim bayramlar hani?
Kar çiçeğim solmuş kar yatağında
Can verir ırmağın dar yatağında
Arife gecesi yer yatağında
Üstüme serdiğim bayramlar hani?
Gerçeklerin ortasında fantastik duyuşların değil olacak olanın yani olması mümkün olanın olması duası ile Arif ağabeyin şu mısraları ile bitirelim:
Ya Rabbi tadına bütün milletin,
Varacağı bayramlara eriştir
Milletinin yarasını devletin,
Saracağı bayramlara eriştir
Devletin milletin verip el ele
Kimsenin kimseyi etmeden köle,
Zenginin fakirin gönül gönüle
Gireceği bayramlara eriştir.
Sevdiklerinizle nice mutlu bayramlara…