Habertürk yazarı Fatih Altaylı'dan, KKTC'de dün gece işlenen Halil Falyalı cinayetiyle ilgili dikkat çeken bir yazı geldi. Halil Falyalı'nın öldürülmesinden yola çıkarak son dönemdeki cinayetler ve şüpheli ölümleri birbirine bağlayan Altaylı, "Birbiriyle bağlantılı olduğu izlenimi veren bu cinayetlerle ilgili herkesin kafasında türlü şüpheler var" dedi.
Fatih Altaylı'nın, şüpheli bulduğu cinayetlere Burhan Kuzu'nun koronavirüsten ölümünü, Susurluk hükümlüsü Ziya Bandırmalıoğlu ve Ece Erken'in eşi, Alaattin Çakıcı'nın avukatı Şafak Mahmutyazıcıoğlu'nun öldürülmesini de eklemesi dikkat çekti.
Fatih Altaylı’nın ‘Back to the future (Geleceğe Dönüş)’ başlıklı yazısının ilgili bölümü şöyle:
Sedat Peker, adını anmaya başlayana kadar varlığından dahi haberim olmayan Halil Falyalı dün öldürüldü.
Son aylarda adı mafya ile, uyuşturucu ile, mafya bağlantılı işlerle anılan pek çok kişi peş peşe öldürülüyor.
Balıkçıda, kafede, yolda, evinin önünde.
Peş peşe infazlar.
Herkesin kafasında türlü şüpheler var
Türkiye benzer dönemleri daha önce de yaşadı.
Devlette zafiyet olunca, böyle olaylar hortlar.
30 yıla yakındır olmuyordu. Yine başladı.
Bu tehlikeli olan ise halkın şüpheciliği ve inançsızlığı.
Birbiriyle bağlantılı olduğu izlenimi veren bu cinayetlerle ilgili herkesin kafasında türlü şüpheler var.
Burhan Kuzu ve Halil Falyalı...
Öyle ki, adı uyuşturucu tacirleri ile anılan Burhan Kuzu’nun Covid’den öldüğüne inanmayan büyük bir çoğunluk var.
Keza dün öldürülen Halil Falyalı’nın da aslında ölmediğini, bildiklerinden ötürü ölmüş muamelesi ile ortadan kaybolduğuna inananlar çok.
Bir başka grup ise bu kişilerin bildiklerini paylaşamasınlar diye teker teker ortadan kaldırıldığını düşünüyor.
Susurluk hükümlüsü eski Özel Harekatçı Ziya Bandırmalıoğlu
Susurluk döneminde adı anılan, kumarhane ve uyuşturucu hesaplaşmalarında tetikçilik yapan kirli polislerin geriye kalanlarının da bugünlerde öldürülmesi bu komplo teorilerinde çarpan etkisi yapıyor.
Sedat Peker neden sessiz?
Ortada bazı hesaplaşmalar olduğu çok açık.
Bu konuların içinde büyüyen Sedat Peker ise sessiz.
Bazı şeyleri zamanla anlayacağız
Ama Türkiye 1990’ların ilk yarısında bıraktığı bir dönemi yeniden yaşıyor sanki.
Tansu Çiller isminin gündeme gelme zamanlaması...
Ve ilginçtir.
Tam da bu zamanda Tansu Çiller’in adı yeniden çokça duyulmaya başladı.
Bizim yaşlardakiler bir deja vu’yü eksiksiz yaşasın diye galiba.