Habertürk yazarı Fatih Altaylı ile Szöcü yazarı Yılmaz Özdil arasında "Rahip Brunson" polemiği başladı.
Habertürk yazarı Fatih Altaylı geçtiğimiz günlerde Rahip Brunson hakkında bir anket yapmış, Sözcü yazarı Özdil buna tepki göstermişti.
Fatih Altaylı'nın Brunson hakkında yaptığı ankete isim vermeden yüklenen Özdil, "Anket yapan bile var. Rahip bırakılsın mı, bırakılmasın mı? Anketle hukuk olur mu diyen yok" demişti.
Altaylı'dan cevap gecikmedi. Fatih Altaylı bugünkü yazısında isim vermeden Yılmaz Özdil'e yüklendi.
İşte o yazı:
İktidar değirmeninin su taşıyıcısına
Allah okuduğunu anlama meziyeti versin diyeceğim ama okuduğunu anlamaktan aciz olduğunu zannetmiyorum.
Allah okuduğunu çarpıtmadan, kafasına göre eğip bükmeden eleştirme gücü versin diyeceğim, ona da fikri namusunun kadir olduğunu zannetmiyorum.
Bahsettiğim zatı muhterem, Türkiye’de AK Parti’nin değirmenine en çok su taşıyan, “Sözde muhalif” isim.
Laf ebesi olup, akıl ebesi olmadığı için yazdıklarının “sözde eleştirdiği” iktidara aslında nasıl da yaradığını anlamadığımızı düşünüyor.
Ne de olsa kendisi de bir nevi duygu ve korku tüccarı. Ekmeği oradan.
Zaten bu nedenledir ki, iktidar kanadından bugüne dek kendisine yönelik bir eleştiri gelmemiştir hiç.
Bilirler faydasını. İlişmezler ona. Aynı geminin içindedirler çünkü. Geminin dengesi için balasttır kendisi.
Karşılıklı korku ticareti ile denge sağlar.
Neyse.
Aklı olan ne olduğunu zaten bilir bu tipin. Uzun uzun anlatmaya gerek yok.
Ama haddini bilsin diye bir yanıta gerek var.
Benim Rahip Brunson’la ilgili okurlara sorduğum sorudan rahatsız olmuş bu tüccar vatandaş.
“Anket yapan bile var.
Rahip bırakılsın mı, bırakılmasın mı?
Mahkeme filan hikaye çünkü.
Hakim savcı ne işe yarar diye merak eden yok.
Anketle hukuk olur mu diyen yok.”
Böyle yazmış faşist, bizi de yandaş sınıfına sokmaya gayret ederek.
Okurlar bu konuda ne düşünüyor diye sorduk, hukuk bizi dinlesin diye değil.
Okurun da “yargı karar versin” diyen bir çoğunluk oluşturduğunu da söyledik.
Ya okumadın, ya anlamadın. Ya da kendine yakışanı yapıp, anladın ama işine geldiği gibi değerlendirmek istedin.
Bana farketmez.
Abdestimden şüphem yok.
Sen de rahat ol.
Duygu sömüren, korku sömüren kitaplar yazıp senin alanına girme niyetim de yok.