Federal kurumun geçtiğimiz Kasım ayında yayımladığı rapora göre, 5G temelindeki frekanslar uçakların yönünü aniden değiştirebilir ve en kötü senaryoda yolcuların hayatlarını tehlikeye atabilir.
FAA’nın yayımladığı bu raporda özetle, 5G hizmetler için yaygın olarak kullanılan radyo dalgaları ve frekanslarıyla ilgili birçok endişe dile getirilerek, 5G frekansların uçak enstrümantasyonu üzerinde zararlı bir etkisi olduğu savunulmuş. Bu görüşün tam aksine, Amerika Birleşik Devletleri’nde kablosuz iletişim sektörünün en büyük temsilcisi konumundaki Hücresel Telekomünikasyon Endüstrisi Birliği (CTIA) ise FAA’nın bu iddialarını yalanladı. CTIA, FAA tarafından yapılan analizlerinin “kusurlu” olduğunun altını özellikle çizerek, dünyada yaklaşık 40 ülkenin, havalanan uçaklara yönelik herhangi bir tehlike oluşturmadan, 5G teknolojisi için bahsedilen frekansları uzun zamandır kullandığını belirtti. CTIA Başkanı ve CEO’su Meredith Attwell Baker FAA’nın iddialarıyla ilgili açıklamasında şu sözlere yer verdi:
“40 ülkenin bazılarında ağ sinyalleri havacılık ekipmanlarına bitişik bir spektrumda çalışıyor. ABD havayolları her gün bu ülkelere girip çıkıyor. Müdahale mümkün olsaydı, çok daha önce fark edilirdi.”
Konuya geniş bir açıdan bakacak olursak meselenin özünde “radyo altimetre” adı verilen bir alet var. Bu aracın temel görevi bir uçağın yerden yüksekliğini ölçmek ve pilotlara uçuş esnasında önemli veriler sunmak. FAA, 5G dalgaların radyo altimetresine müdahale edebileceğini, hatta bu nedenle pilotların radyo altimetresini kullanamayacağını düşünüyor. CTIA ise bu görüşün tam karşıtı bir duruş sergiliyor. Diğer taraftan müşterilerini şimdiden 5G’ye geçiren ABD dışındaki servis sağlayıcılar, resmi devlet kurumlarının bu tip görüş ayrılıklarından dolayı 5G ağların gücünü azaltarak frekansların uçaklar üzerinde iddia edilen zararlarını azaltma yoluna gitti. 5G ile alakalı çalkantılı sürecin nereye varacağını hep beraber göreceğiz.