İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının yeni gelen Teftiş Kurulu raporları doğrultusunda hazırladığı iddianamede, 462 kişi "müşteki", aralarında eski emniyet müdürleri Ali Fuat Yılmazer, Erol Demirhan'ın da olduğu 83 kişi ise "sanık" olarak yer aldı.
İddianamede, "Selam Tevhid" adıyla sözde terör örgütüne yönelik soruşturmalarda etkin görev alan sanıkların, 15 Temmuz 2016'daki askeri darbe girişiminden sonra kamu görevinden ihraç edildikleri kaydedildi.
Sanıkların uydurma delillerle soruşturmaya dahil ettikleri müştekileri, terörle irtibatlandırmayı amaçladıkları belirtilen iddianamede, kişilere, resmi ve özel kurumlara ait telefonların "terör örgütü yöneticiliği veya üyeliği" suçlamasıyla, delil olmadan usulsüzce dinlendiği vurgulandı.
Dönemin Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşarı Hakan Fidan'ın soruşturmaya dahil edilme sürecine yer verilen iddianamede, Fidan'ın bu göreve geldiği 27 Mayıs 2010'dan itibaren çeşitli sosyal medya platformlarında MİT aleyhine yayınlar yapıldığına dikkati çekildi.
İddianamede, FETÖ mensuplarınca usulsüz yürütülen soruşturma kapsamında çözüm sürecinde görevli kişilerin de dinlendiği kaydedildi.
Sözde "Kudüs Ordusu Terör Örgütü" soruşturması kapsamında yürütülen "Çözüm Süreci" ile ilgili görüşmelerin dinlendiği belirtilen iddianamede, Akil Adamlar Heyeti'nde görev alan Yılmaz Ensaroğlu, Ahmet Faruk Ünsal, Şükrü Karatepe ve Ahmet Tarık Çelenk'in de telefonunun dinlendiği ve bir kısmının iletişim tespit tutanağına dönüştürüldüğü aktarıldı.
Hükümet üyeleri ile yardımcılarının ve danışmalarının telefonları dinlendi
FETÖ terör örgütünün bu dinlemelerle çözüm sürecini sabote etmeye çalıştığı vurgulanan iddianamede, sanıkların MİT mensuplarını soruşturmaya dahil ederek bu süreçte devlet kurumlarını terör örgütü PKK'yla irtibatlandırmaya çalıştığı vurgulandı.
İddianamede, FETÖ üyelerinin yürüttüğü soruşturma adı altında, o dönem Başbakan olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin 61. Hükümeti'nde görev alan Başbakan yardımcıları ve danışmanları, Bakanlar ile Bakan yardımcıları ve danışmanları, Milli İstihbarat Teşkilatı, Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu, Anadolu Ajansı ile Mazlum-Der, İHH İnsani Yardım Vakfı, Akabe Vakfı, Ehlibeyt Alimleri Derneği gibi sivil toplum kuruluşlarının, bu kurum ve kuruluşlarda üst düzey görevlerde bulunan yönetici ve personelin usulsüz şekilde dinlendiği ve dinlemelere ait tespit tutanakları tanzim edildiği kaydedildi.
Ceza istemleri
İddianamede, FETÖ hükümlüsü sanık Ali Fuat Yılmazer'in usulsüz dinlemelere ilişkin 17 iletişim kaydı imha tutanağında imzasının bulunmasına rağmen, dinlemelere ilişkin tüm sorulara "Bilgim yoktur" yanıtını verdiği aktarıldı.
İddianamede, 83 sanığın zincirleme şekilde "haberleşmenin gizliliğini ihlal", "özel hayatın gizliliğini ihlal", "kişisel verilerin kaydedilmesi", "resmi belgede sahtecilik", "görevi kötüye kullanma" ve "iftira" suçlarından 14 yıl 2 aydan 59 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.
Sanıkların İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmasına bugün başlandı.
Önceki davalar
Öte yandan, "Selam Tevhid" kumpasına ilişkin ilk dava, 2015 yılında firari FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ile eski emniyet müdürlerinin aralarında bulunduğu 90 sanık hakkında İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılmış, usulsüz dinlemelere ilişkin Teftiş Kurulu raporları doğrultusunda yeni iddianameler de düzenlenmişti.
Kumpas soruşturmasında binlerce kişi hakkında usulsüz dinleme kararları vermekle suçlanan 55 eski hakim ve savcı ise ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 16. Ceza Dairesince yargılanmıştı.
Muhabir: Zeynep Yeşildal,Elif Somuncu